Bursa Su Kolektifi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü önünde yapılan torba yasaya karşı basın açıklaması yoğun ilgi gördü. Uludağ Alan Başkanlığı olmak üzere turizmciye yönelik torba yasaya tepki koyan Bursa Su Kolektifi üyelerine CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ve çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi.
Bursa Su Kolektifi Üyesi Şafak Erdem, Erdoğan ve Ak Parti İktidarının yeni turizmciye torbadan rant çıkardığını öne sürerek, “Otel işletmelerinin yüzde 23geceleme artışına rağmen, otellerinin boş kaldığını ve gecelemelerin yüzde 19’unun günübirlik evlerde yapıldığını ve bu işletmelerin vergi ödenmediği yolundaki açıklamaları iktidara kanun hazırlattı. Vatandaşın birkaç kuruş daha gelir elde etmek için evini kısa süreli kiraya vermesi imkânsız hale getirildi. Hâlbuki başka şekilde düzenleme ile vergilendirme sağlanabilirdi. Bu torba yasa bu kadarla kalmadı. Uzun süredir devam eden Kültür ve Turizm Bakanlığının yetki artırması için ilave düzenlemeler getirildi. Son yıllarda turizmci ne istediyse elde etti. Yetki karmaşası var, otellerimiz istediğimiz gibi büyütemiyoruz, yeni kayak alanları açamıyoruz, dediler. Uludağ Alan Başkanlığı ilan edildi. Uludağ Milli Parkının 2100 hektarlık kısnının milli park statüsü kaldırıldı. Son olarak 20 Ekim Cuma günü Meclis Genel Kurulundan jet hızıyla geçirilen özellikle Turizm Teşvik Kanununda değişiklikler içeren torba yasa, 2 Kasım 2023 tarihinde Resmi Gazetede yayınlandı. Torba yasa içerisinde, Kültür ve Turizm Bakanlığına Milli Parklar ve Ormanlık Alanlar üzerinde yetkilerini artırmalarını sağlayan ve mutlaka korunması gereken bu alanları kullanıma ve sermayenin kazançlarına açarak önemli yıkımlara yol açabilecek değişiklikler yapıldı” dedi.
Bursa Su Kolektifi Üyesi Habib Göbelez’de Turizm Teşvik Kanunu adı altındaki torba yasa düzenlemesine tepki koyarak, torba yasada yer alan 14. Madde ile personel lojmanları adı altında yeni turizm alanı yaratmak için de korunan alanların tahsisinin önünün açıldığını iddia etti. Habib Göbelez, “Ayrıca Cumhurbaşkanlığı 2024 yılı programında hazırlanacak yeni mevzuatta, orman, su, maden, jeotermal, petrol ve doğalgaz gibi tabii kaynak alanlarında izin süreçlerinin tek elden yönetilebilmesi ve bürokratik süreçlerin azaltılması için üst düzeyde kurumsal mekanizma oluşturulacağı açıklandı. Bu üst düzey kurumsal mekanizmada sorumluluk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olacağı belirtildiği için orman alanlarındaki izin süreçlerinde de yetkinin bu bakanlığa devredilmesi riski bulunmaktadır. Ak Parti İktidarı son kale olan Milli Parkları ve Ormanları sermayeye rant sağlama adına göz koymuş durumdadır” diye konuştu.
“Havaya, Suyuma, Toprağıma Dokunma”, “Ormanlar Milli Parklar Sermaye Değildir” ve “Ormanlar Halkındır Sermayeye Geçit yok” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında, “doğa torba yasaya sığmaz, artık durdurulmasını istiyoruz” denilerek, dünyadan başka evimiz yok, yok etmeyin uyarısında bulunuldu.