Abidin Uyar Yazdı; “Sosyal Sermaye Nakdi Sermayeden Daha Kıymetlidir”

Abidin Uyar Yazdı; “Sosyal Sermaye Nakdi Sermayeden Daha Kıymetlidir”

Geçen hafta yazdığım  yazıda ;

Abidin Uyar Yazdı; “Saygıdeğer başkana naçizane önerilerim…” – Gemlik Son Nokta

BELEDİYELERİN potansiyel olarak   yozlaşma eğilimini ve pis işlere bulaşma istidadını genlerinde her zaman taşıdığını anlatmaya çalışmıştım…   

Bunun içinde  saygı değer Şükrü başkana bir vatandaş olarak  acizane önerilerimi sunmuştum …

Seçim bitmişti…

Başkan ve partisi önemli bir başarı elde etmişti…

Fakat  bunun yetmeyeceğini …

Bu başarının sürdürülebilir  olması gerektiğini ve işin  en zor kısmının da  bundan sonra  olduğunu anlatmaya çalıştım … 

Başta KAMU TERCİH TEORİSİ  ile imar rantının nasıl  oluştuğunu,                 ,YOLSUZLUKLARIN,ŞİKELİ İHALELERİN,DEVLETİN(Devletten kastım bürokrasi sınıfı, politika yapıcısı ve yürütme erkini elinde bulunduranlar ) YARDIM VE YATAKLIĞI OLMADAN ASLA GERÇEKLEŞEMEZ olduğunu izah etmekteydim …

Çünkü WEBERİN  ifadesi ile devlet cebri şiddet tekeline sahip yegane en üst aygıttır 

Hegel’in deyimi ile Tanrının yeryüzünde  yürüyen görüntüsüdür …

Onun üstüne bir güç yoktur .

Eğer devlete rağmen  mafya varsa, imar rantı varsa, yolsuzluk varsa muhakkak

SUÇU KORUYAN VE KOLLAYAN  GÜÇ VARDIR .

GEMLİK BELEDİYESİ…

Geçmiş zamanlar için de söylersek  imar rantında, çıkar guruplarının veya hatırlı şahıs veya ailelerin isteklerini yerine getirmede ,yasaları uygulamamakta ,kamunun parasını akıl dışı harcamakta  çok marifetliydi …

Bunun bir kısmı tamamen ehliyetsizlikten, cahillikten, belediyeciliği bilmemekten, fakat  önemli bir kısmı planlı programlı sofistike ve taammüden

(bilinçli bir biçimde, önceden düşünüp tasarlayarak, bilerek, isteyerek.)yapılarak gerçekleştirmiştir…

Kıyı kenar çizgisini bile değiştirmeyi göze almışlardır.

 Ve yaptıkları blokları denize yaklaştırmak için denize yaklaşma mesafesini 10 metreden 3.5 metreye düşüren başkan, meclis  üyeleri, imar komisyon  üyeleri , Mahkemenin  iptal ettiği planı tam 3 kez mahkeme kararını delmek için değiştirmişlerdi…

Tabi bu sadece görünen devede kulak kalan örnekler …

  Benim dediğim özelikle imar işlerindeki kadrolar çok iyi seçilmeliydi…

Ve başkan yardımcısı çok önemliydi …

Onun için özelikle yazımda ;

3.önerim başlığı altında …

3(b)…

3(c )…

3(d) maddesinde açıkça belirtmiştim …          

 Çünkü ;

Belediye başkanı ile imar komisyon üyeleri ve belediye çalışanları arasında  A simetrik bir enformasyon vardır …

Belediye başkanın imar konusunda hiç bilgisi olmayabilir.

Buna karşın seçilecek imar komisyon üyeleri veya belediye  çalışanları teknik kadro (başta harita mühendisleri) tabiî ki çok bilgilidir …

Veya eşi piyasada iş yapan kendi de belediyede görevli olan bir yetkili

belediye başkanın haberi dahi olmadan

BELİ ŞAHIS VEYA ÇIKAR GRUPLARININ HUKUK DIŞI TALEPLERİNİ YERİNE GETİRMEK İÇİN  UĞRAŞABİLİRDİ…

Bu durumda bir belediye başkanı  ilkesel olarak bu ihtimali baştan ciddi olarak  düşünmek zorundadır…

Ancak güven, itibar böyle sağlanır…  

İŞTE BUNA SOSYAL  SERMAYE DİYORUYUZ…

 Sosyal sermayeye  İHTİYAÇ duyulması tarafların  A SİMETRİK ENFORMASYONA SAHİP OLMALARINDANDIR.

Yani taraflardan biri çok bilgili konuya hakim ,diğer aktörün ise çok bilgisiz olmasındandır .

Bu durumda  bilgisiz aktörün karşındakinin niyetini kalbini yarıp içine bakamayacağı için  direk olarak kurum kimliğine güvenmek ve o kurumun kendisi; sen banim imar işlerimdeki mühendise, müdüre değil bana güven o hiç bir zaman yolsuzluk yapamaz hukuk dışına çıkamaz çünkü ben varım der … 

 Öyle ham ideolojik söylemlerle, solcular hırsızlık yapmaz, Atatürk’ün kurduğu partide görev alanlar yolsuzluk yapmaz   veya Müslümanlar harama asla el uzatmaz veya milliyetçiler mafyatik ilişkilerle belediyeyi ele geçirmez  gibi şablon, klişe ve hiçbir değeri olmayan RETORİK  konuşmalar mantıksal safsatadır .

Ve zırva şeylerdir …

Yapar…

Hem de buz gibi yaparlar .

Hem de kitabına uydurarak yaparlar  …

Onun için sen bana sisteminle geleceksin.

  Bana sistemin güven verecek, sana kefil olacak ideolojin değil, sistemin olacak .

Hukukun olacak yargın olacak…

Bunlara dur diyecek sistem yönetim kuramıdır …

Fakat başkanın bunlardan hiç haberi OLMAZSA ne olacak?

İşte bu durumda eğer elinizde  güvenilir bir sistem de yoksa, bizde asla bu tip işler olmaz diyemezsiniz.

Sosyal sermaye güven duygusunu en başa koyan yönetim sistemidir .

İngiltere’de, Amerika’da, Hollanda da Almanya da ki belediyelerde asla bu tip pis işler olmaz denildiğinde bu hukuk dışı işlere bulaşmak isteyen asla olmaz demek  değil, sistem onlara asla göz açtırmaz demektir.

A simetrik enformasyon nedir ?

VE NEDEN GÜVENİ TEMSİL EDEN MARKA ÇOK ÖNEMLİDİR…

 ENFORMASYON  kısaca ;

– Danışma, tanıtma

– Haber alma, haber verme, haberleşmedir.

Örnekle açıklayayım ;

Bir mağazaya gidiyorsunuz alacağınız ürün hakkında hiç bir bilginiz yok …

Satıcı ise o ürün hakkında çok bilgili …

BU DURUMDA  A SİMETRİK BİR ENFARMOSYON SÖZ KONU OLUR …

Türkiye’de iseniz ilk aklınıza gelen, acaba satıcı benden bu ürün ile alakalı belli başlı bilgileri saklıyor mu diye düşünürsünüz.

Ve bu sebeple durmadan aklınıza gelen  her soruyu sorarsınız?

Şu da garanti kapsamında mı?

Bozulursa nereye yaptıracağım?

Ya teknik servisleriniz beni aldatırsa …

Fakat gene de içiniz rahat değildir …

Çünkü ürün ile alakalı en HAYATİ bilgiyi sormak sizin aklınıza gelmemiş veya satıcı sizden saklamış olabilir …

Sistem yönetim kuramı işte burada devreye girer …

Yani sosyal sermaye (KURUMA OLAN GÜVEN VE İTİMAT)

Eğer piyasada aynı üründen onlarca marka ve onlarca satıcı varsa ,sizin her ürün için, en ince detaya kadar bilgi sahibi olmanız imkansız olduğundan ;

direk olarak ÜRÜNÜ satan firmaya yönelirsiniz …

Marka olan bir firma ararsınız…

Muhatap  olarak müdürü, görevliyi değil, direk  KURUMU alırsınız  

 Yani ;
Ürünü pazarlayan satıcı şahıs, dünyanın en aşağılık adamı da olsa ,en yalancı üç kağıtçı müdürü dahi olsa ,
bu sizin umurunuzda değildir …

Size verilen en büyük teminat o firmanın adıdır  …

Bana yalan mı söylediler, beni kandırdılar mı diye düşünmezsiniz .

SOSYAL SERMAYE BUDUR İŞTE …

Bu sebeple;

Batıda en gelişmiş Kapitalist satıcı örgütlenmeler SOSYAL SERMAYE dedikleri ve bizim;

İmanla, Kuranla, Müslümanlıkla çözmeye çalıştığımız GÜVEN ve AHLAKİ ilkeyi
onlar somut sistem yönetimi ile çözerler ve aşarlar …

Sizin yapacağınız tek şey piyasada olan binlerce aynı ürün hakkında bilgi sahibi olmak yerine DİREK olarak güvenli kurumla  alışveriş yapmaktır  …

Yani kurumun kendi size her konuda kefildir …

Ne tüketici haklarınızı öğrenmek için deli gibi mevzuat karıştırırsınız.

Ne de tüketici mahkemesine baş vurursunuz   …

Çünkü Ticari AHLAKİ normlar Tanrı kelamı gibidir o kurumda .. .

Nakdi sermayeden daha önemli GÜVEN dir …

Adı sosyal sermayedir …

Hiç haberiniz olmadan o firmadan bir yazı gelir,

Piyasadaki tüm ürünlerimiz toplanmaktadır, onda hatalı bir imalat tespit edilmiştir der …

 Size daha ileri bir teknikle daha yeni üstelik maliyeti çok yüksek olan şu ürünü bedava veriyoruz derler …

Marka değeri de budur zaten …

Size belediyeden arsanızı 18 uygulamasına   tabi kıldık gelin itirazınız varsa yapın haklarınızı koruyun.

Yapmasanız itiraz süreniz geçer ve haklarınızı kaybedersiniz diye bilgi gelir mi?

Hayır…

Askıya asılma kararı yayımlanır .

Askıya asılır .

Sizin zaten askıdan haberiniz dahi yoktur .İtiraz süresini kaçırdığınızdan arsanız elinizden de gidebilir.

Onun için;

 hiçbir belediyenin  plan çalışmasına   güvenmem…

Eğer orada planla oynanıyorsa altında mutlaka bir çapanoğlu vardır diye düşünürüm.

 Hiçbir bankanın aldatıcı reklamına  güvenmem…

(Geçen hafta Gemlik Akbank ta tanık olduğum  Promosyon güncellemesi için maaşını alan adama çıkartılan etik olmayan zorluk gibi )  

 Hele; araba, dayanıklı tüketim eşyası satan firmaların teknik  servislerine asla güvenmem, hep beni kazıklamışlardır …

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

4 yorum

  1. On numara bir yazı olmuş
    Ben şahsen çok bilgilendim Lakin kamu işi yapan yöneticilerin bilgilenmesi toplum açısından daha önemlidir
    Tebrikler üstad

    • saygı değer hocam teşekkür ederim. Benim de temennim bu yönde. Kamu adına iş yapanlar üzgünüm ama bu işe paldır küldür giriyor …
      Belki de onları biz zorluyoruz.Çünkü hiç bir siyasi parti temsilcisi siyaset felsefesini bilmiyor …
      ona ilgi duymuyor .

  2. Ellerine sağlık Abidin hocam. Hiç merak etme, kamu kaynaklarını kendi şahsi çıkarları için kullanan o kimseler bugün artık Gemlik Halkına afiş olmuş kimselerdir. Ve çok yakında da bir grup etiğe susamış bu kentin genç mimarları o grupları temizleyecektir, bu artık kaçınılmazdır. Gemlik halkının bir ferdi ve mimar evladı olarak başta kamu bilincini uyanık tutmak üzere çalışmaların ve gençlere iyi örnek olman dolayısıyla minnetlerimi ve saygılarımı sunarım.

    • İnşallah kaydını koyarak bu güzel temennilerin tahakkukunu beklemekten başka çaremiz yok.Umutluyuz..Gençlere de güvenimiz tam…

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM