“ÜLKEMİZDE İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ, BİZ BOŞUNA OKUMADIK”

“ÜLKEMİZDE İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ, BİZ BOŞUNA OKUMADIK”

TMMOB Makine Mühendisleri Odası eski Başkanı İbrahim Mart:

“ÜLKEMİZDE İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ, BİZ BOŞUNA OKUMADIK”

On Medya ekranlarında yayınlanan On ’da Son Nokta Programının konuğu olan TMMOB Makine Mühendisleri Odası önceki dönem Başkanı İbrahim Mart çarpıcı açıklamalarda bulundu. 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Gününe atfen konuşan İbrahim Mart, “Ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz. Biz boşuna okumadık. Ülkemizin Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarına ihtiyacı var. Onların da insanca yaşamaya ihtiyacı var. Kamucu olmayan politikalara son verilerek, TMMOB’un sesinin duyulmasını istiyoruz” dedi. Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları gününün tarihçesini anlatan Mart, “19 Eylül 1979 tarihinde TMMOB’nin çağrısıyla gerçekleştirilen iş bırakma eylemi, maden ocaklarından enerji santrallerine, fabrikalardan şantiyelere, kamu kurumlarından limanlara kadar pek çok iş yerinde üretimin durmasını, teknik elemanların yaşadıkları sorunlara dikkat çekilmesi sağlamıştı. Bizler için 19 Eylül iş bırakma eylemi, ülkesi için düşünen, planlayan, üreten mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarihtir. 19 Eylül’ün mirasını yaşatmak için ilan ettiğimiz TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günümüz kutlu olsun! Maalesef dayanışma günümüze, coşkulu kutlamalar yerine, yaşadığımız büyük sorunlar damga vuruyor. İçerisinde bulunduğumuz mesleki, ekonomik ve toplumsal koşullar bizlere “boşuna mı okuduk” sorusunu sorduruyor” dedi.

Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On ‘da Son Nokta programının konuğu olan TMMOB Makine Mühendisleri Odası önceki dönem Başkanı İbrahim Mart, “Üzülerek görüyoruz ki, bugün geldiğimiz nokta hem bizler için hem halkımız için daha da zor koşullara davet çıkarıyor. İşsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hala en öncelikli sorunları olmaya devam ediyor.

Kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğimiz sistematik olarak değersizleştiriliyor. Bir dönemin en gözdesi olarak görülen mesleklerimiz, bugün diplomalı işsizliğin, güvencesiz bir geleceğin, açlık ve yoksulluk sınırı altında ücretlerle çalışmanın sembolü haline getiriliyor. Bu şartlarda yaşamak hem insanlık hem meslek onurumuzu ayaklar altına alıyor. Genç meslektaşlarımız, kendilerini yetiştiren bu ülkeden, hayatlarından, ailelerinden vazgeçmek zorunda kalıyor. Her yeni günde, onlarca genç, eğitimleri dışında bir alanda çalışmak, daha iyi bir hayat yaşayabilme ihtimaline tutunarak, yurtdışına gidiyor. Gençlerimiz göç ettikçe, ülkemizin geleceğine dair umutlar da tek tek sönüyor. Meslek itibarımız yerle bir edilirken, özlük haklarımız da giderek budanıyor. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımızın koşullarda daha da zorlaşıyor.Kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüze kalıyor. Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi ihraçlar gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyüyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan doğrudan etkileniyor. Mühendis, mimar ve plancılarının büyük çoğunluğu asgari ücrete çalışıyor. İş bulamayanlar, meslek dışı alanlarda garsonluk, tezgâhtarlık gibi işlerde çalışmaya mecbur kalıyor. Staj sorunu nedeniyle işe girişlerde ve tecrübe süreçlerinde daha yolun başında çalışma hayatı tıkanıyor. İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit ediyor. Kamucu olmayan politikalar nedeniyle işsizlik artarken, asgari ücret devlet politikası oluyor. Gençlerimiz mezun oldukları işi değil, başka işleri tercih etmeye zorlanıyor. Beyin göçünün sebepleri de budur” diye konuştu.

TMMOB’un 2013 yılında Bursa pilot bölge olarak asgari ücret konusunda SGK ile protokol imzaladığını ve mesleklere kod verilerek asgari ücretlerinin verilmeye başlandığını anımsatan İbrahim Mart, bu uygulamanın bir süre Bursa’da devam etmesine rağmen, Türkiye genelinde hiç gündem gelmediğini anlattı. Çalışanın, işsizin, yurttaşın, okuyanın umursanmadığı bir ülke haline geldiğimizi savunan Mart, Türkiye’nin genelinde olduğu gibi tüm toplumsal sorunlarla mühendis, mimar ve şehir plancılarının da karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Bursa’nın Anayasası denilen 2040 Çevre Düzeni 1/100 000’lik planlar konusunda da önemli bilgiler veren İbrahim Mart, “Bu plan Bursa’nın nereye gideceğini, nereye gitmeyi hedeflediğini ortaya koyan bir plandır. Defalarca delinen bir plandır. Şu anda ne aşamada, ne yapılıyor bilen yok. Açık olmalı, katılımcı olmalıdır. Ama konuşan, tartışan, geldiği noktayı kamuoyuna ve bizlere açıklayan yok. Biz plana itirazlarımızı, eleştirilerimizi, görüşlerimizi aktardık. Plana aykırı yapılmış konuları söyledik. Sanki plana aykırı yapılanları yasalaştırma planı olarak görünüyor. Bursa nereye gidiyor, nereye gitmeli, kendileri de bilmiyor. Bursa sanayinin çöplüğü, kaçak sanayinin merkezi değildir. Kaçak sanayilerle bir yere varamaz. Katma değeri olmalıdır. Bugün sanayileşmede Manisa ve Gaziantep katma değer açısından Bursa’dan çok öndedir. Uludağ Alan Başkanlığı konusuna da bu açıdan bakmak gerekir. Oysa iyi bir planlama ile Bursa katma değer üreten devrimini gerçekleştirmiş sanayinin ve Bilim ve Teknolojinin AR-GE merkezi olabilir” dedi.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM