“Kamu tercih teorisi ve iktidarların yozlaşması” Abidin Uyar Yazdı

“Kamu tercih teorisi ve iktidarların yozlaşması” Abidin Uyar Yazdı

 

 

 

 

Çok Vaktim Yoktu Bu Yüzden Uzun Yazdım! 

Mark Twain 

    Uzun yazı okunmuyor.

Dostlar haklı…

Fakat kısa yazı yazamıyorum.

Allahtan yazar değilim.

Yoksa aç kalmıştım.

Fakat Mark Twain de haklı .

Açıklama metnin içinde olmalı. Okur aradığını bulmalı.

Onun için burada ne demek istedin dememeli.

 

 

                

 

İktidarların yozlaşması  

  

İktidarlar yozlaşır.

Çünkü iktidar demek güç demektir.

Emrinizde silahlı birimler vardır.

Mülk sizindir.

Herkes sizden korkar.

Kamu kaynakları elinizin altındadır .

İstediğiniz gibi dağıtırsınız.

İstediğiniz adamı işe alır istediğiniz adamı susturursunuz.

Halk ,vali, kaymakam, polis, jandarma, savcı, hâkim sizden çekinir.

 

 Korkuluyor olmak seviliyor olmaktan evladır  

 

Bu bir öğüttür Machiavelli nin prense verdiği kesin öğütlerdir. “Makyavelist düşüncenin temelini oluşturan Prens, devlet yönetiminin nasıl mümkün olabileceği ve nasıl sürdürüleceği üzerine on altıncı yüzyılda yazılmış bir deneme.

Hakaret edeceksin.

Fırça çekeceksin.

Anında dava açıp aciz vatandaşı susturacaksın.

Hakimler savcılar gereğini yapar.

Sen herkesi korkutup göz dağı verirken vatandaşa hakaret ederken sen asla suçlu olmazsın, ama vatandaş aynı şekilde konuşursa anında başı belaya girer.

 

 

                      İdeolojiler kesin inançlılarla yaşar. 

 

İslamizm,sosyalizm,kemalizm,nasyonalizm aynı  kumaşın farklı desenleridir.

Toplumu buyurgan ve yukarıdan aşağıya inşa eder.

Birey yoktur.

Tipikleri anlatır.

A tipikleri gizler.

Hepsinin davası vardır.

Hepsinin davası kutsaldır.

 

İslam’ın ideolojiye dönüşmesi beraberinde çok sorun getirdi. 

 

Fıkıh her konuda konuşurken bilim konuşamadı.

“Nas” kavramı da bu arada heba edildi..

Kesin inançlılar belki ikna oldular.

Çünkü kesin inançlılar için tek ölçü ritüeldir.

Fakat devlet yönetimi inançla olmaz.

İnançla ne faiz ne dolar düşür.

 

      Ben de “sen ibadetini Allaha göster, bana insanlığın lazım” diyenlerdenim.   

 

Düşüncem çok açık.

 

Yöneten ;imar rantına ,rüşvete ,yolsuzluğa, şikeli ihalelere ,mafyaya karşı dursun, anayasaya bağlı kalsın, kamu kaynağını yandaşa dağıtmasın, şatafatlı görkemli gösterişli tüketimden uzak dursun, hukuku yozlaştırmasın isterse yönetici ateist olsun. 

Umurumda değil .   

  

 

                         Denetlenemeyen güç yozlaştırır. 

 

“İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır.” (“Power corrupts, absolute power corrupts absolutely’’) Lord Acton

 

 

         Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde kuvvetler birliği vardır. Kuvvet tek elde toplanır.  

 

Artık ne yasama ne yürütme ne yargı ne merkez bankası işini yapamaz.

 

Tek kişi her şeye karar verir.

 

Onun için muhakkak iktidarın ve devletin yetkilerinin sınırlandırılması gerekir.

 

Devlet istidat olarak Hobs’un dediği gibi LEVİATHAN’A dönüşür. 

 

                                         Leviathan Nedir? 

 

Leviathan; Tevrat ve İncil’de kötülüğü temsil eden bir su canavarının adı olarak geçmektedir. Bu kavram 1651 yılında Thomas Hobbes’un ünlü “Leviathan” adlı eseri ile mutlak güç ve yetkilere sahip egemen bir devleti ifade etmek üzere kullanılmıştır.

 

 

    Eğer sistem yönetim kuramını oluşturmamışsanız her iktidarın yozlaşması kaçınılamazdır…

 

                    İktidarların yozlaşması dediğimiz şey nedir? 

                                 

 

İktidarların yozlaşması dediğimiz şey iktidarların kamu kaynaklarını belli şahıs ve gruplara aktarmasıdır ve tahsis etmesidir .

 

                      Kamu tercih teorisi nedir? 

 

Kamu tercih teorisi politik bilimin iktisadi analizidir.

 

Çok basit olarak anlatmaya çalışacağım. Çünkü iktidarların yolsuzluğundan imar rantına kadar bulaştıkları tüm ahlaksız işler bu teoriye göre çalışır.

 

               Devlet/ İktidar yardım ve yataklık etmeden imar rantı olmaz. 

 

İmar rantının olması için üç aktörün bir araya gelmesi gerekir.

Devlet/iktidar(Politika yapıcısı, bakan, milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi imar komisyon üyesi) + Bürokrasi sınıfı(yargı, fen işleri, özelikle harita mühendisinin yardımı) +İş adamı  

 

 

 

 

(Üretici –tüketici)  ile (politika yapıcısı-seçmen) arasındaki benzerlik…  

 

Ticarette üretici ile tüketici arasındaki ilişki nasıldır?

Üretici malı en kaliteli ve ucuz olarak temin etmek ister.

Fakat rakipleri de vardır onlarda boş durmaz.

Rakipleri ile başa çıkmak için rakiplerinden daha fazla mal satmak için uğraşır.

Aksi takdirde iflas edip gidecektir.

 

Bu iktisadi analizi politik hayata uyguladığımızda bu sefer durum şöyledir.

 

İktisadi hayatta nasıl ki her iktisadi aktör çıkarlarını maksimalize etmek için çıkarı peşinde koşarsa;

 

Kamu tercih teorisinde de politik aktörlerin çıkarları, siyasi partilerin,iş adamının,çıkar gruplarının  çıkarları önemlidir .

Burada Üreticinin yerine Politikacı ve siyasi parti geçer

Tüketicin yerine de seçmen geçer.

Tıpkı üreticiler gibi bu sefer kamusal hizmeti sağlayan Siyasi partilerdir.

Tabi asıl iktidardır.

Tüketici ise dediğim gibi artık burada seçmen olmuştur .

Fakat bir farkla her seçmen aynı değildir.

Burada birey vatandaş olarak seçmen olduğu gibi birde çıkar gurupları olarak seçmenler vardır.

Fakat iktidarların hegemonya isteğinde sadece oy yeterli değildir.

Çünkü vatandaşın kafası bir şeye kızar yarın oyunu vermez.

Ancak çıkar grupları öyle değildir.

İktidarların maddi güç ve propagandaya ihtiyacı vardır.

İktidarlar şunu çok iyi bilir.

Yaptıkları şikeli işi halk olumlu karşılamaz, hazinenin parasının çarçur edilmesi seçmen tarafında onaylanmaz.

Yolsuzluk, rüşvet , şike ihale, mafya ilişkisini halkın hoş karşılamayacağını bildiği için; konuyu başka alanlara çekecek, gündem değiştirecek manipülasyonlara, dezenformasyona ihtiyacı vardır.

İktidarlar bunun için güdümlü sermaye yaratırlar.

Her iktidar kendi sermaye grubuna kaynak aktarır.

   

 

          Basını ele geçiren iktidar, istediği propagandayı yaptırır.(1)   

 

   

İktidar için en etkin cari propaganda aygıtı olarak sermaye grupları içinde basının, yazarınişlevi çok fazladır.

 

 

Düşününki iktidarların inanılmaz kaynak aktardıkları tv sayısı bir hayli .

Her kanal iktidarın propagandasını yapıyor.

 

Emrinde kadrolu akademisyenler kadrolu yazarlar vardır.

 

Bunlar her vahim ve skandal olayı rahatlıkla gizleyip halka tam ters   yalan bilgiler verebilirler.

 

 

 

 

 

İktidarların meşruiyet arayışları içinde güdümlü sermayenin rolü. 

 

 

İktidarlar kendi sermaye gruplarını yaratır dedik. Bunlar çıkar gurupları olarak iktidardan beslenir iktidarda onlardan beslenir.

Mesela her iktidarın sendikası vardır.

Meslek odaları vardır.

            

 

                       

 

Rant kötü bir şey değildir ve meşrudur     

 

Rant topraktan elde edilen(kira) geliri demektir.

Kira geliri alana rantiyeci denilir.

Rantiyeci bizde karalama ve aşağılamak için kullanılır.

Asla değildir.

 

Kötü olan Rant kollama dır (Suni rant)

İşte en aşağılık iş budur.

Tam bir çete faaliyetidir.

Çıkar grupları ve iş adamları bu rantın peşinde koşarlar.

Yani rantı piyasa süreçleri değil politik süreç belirler.

Politik süreç RANT yaratır.

Fakat bunu hizmet olarak sunar.

Denizi doldururken oranın ihalesindeki çıkar guruplarına rant yaratılır.

İmara açarken ihtiyaçtan, piyasanın talebinden değil, politika yapıcısı,  iş adamı ve arsa sahibinin şeytani arzusundan olur.

Fakat hep aynı hile ile (kamu yararı ilkesi )onlara rant yaratılır.

Yani hukuki kılıfla bu iş olur.

 

Benim seçmen olarak elimden hiçbir şey gelmez. 

 

Bir tek oyum var.

 

Toplumu uyandırmak öyle kolay değildir.

 

Ayasofya’nın, ayetlerin(nas)Sembolik kapitale dönüşmesi   

 

                               Sembolik kapital(meta) nedir?  

 

 Fransız sosyal bilimci Pierre Bourdieu’nin“ İnsanların birçok günlük davranışlarını ve toplumsal ilişkilerini açıklamak için geliştirdiği bir kavram vardır SEMBOLİK KAPİTAL-SEMBOLİK META” der. 

Kısaca herhangi bir toplumda tarihi, manevi, kültürel değerler ve Semboller o toplumdaki kişiler ve gruplar tarafından ekonomik, siyasal güç ve çıkar elde etmek için çok rahat bir şekilde kullanılabilinir, fakat bunun bilince çıkarılması veya itiraf edilmesi zordur.

 

Bu durum ”ikiyüzlülük” ahlaksızlığın ahlaka bir armağanıdır” der.

 

Özetle, bir toplum, hafızasına kayıtlı birtakım tarihi, manevi sembolleri, ekonomik ve siyasal güç elde etmek için kullanılabilmektedir.

 

 

 

Hele seçmenin çoğunluğu kültürel muhafazakâr ve taşra milliyetçisi olan toplumda bir Ayasofya camiinin ibadete açılması kadar heyecanlandıracak bir şey olmadığı için; her türlü ahlaksızlık ,kıyı yağmacılığı, imar rantı, ahbap çavuş kapitalizmi, kamu kaynakların üç beş holdinge dağıtılması, rüşvet, yolsuzluk ,mafya politikacı ilişkisi, yozlaşmış yargı bu seçmende hiçbir öfke ve tepki uyandıramaz

Onları hiç dert edinmez…

 

Sizce kültürel muhafazakar ve taşra milliyetçisi olan seçmen oy kullanırken neyi ölçüalır? 

Ahlak felsefesi ve erdem ahlakı mı?

Yoksa ritüel dindarlığını mı?

Tabi ki ritüel dindarlığıdır.

Ritüel dindarını İlahi vahyin hitabı çok güzel anlatır.

 

Bu ikaz size tanıdık geldi mi?  

                          

             Bakın biraz çevrenizdeki partili dindara

 

BEDEVÎLER, “Biz imana erdik” derler. De ki [onlara, ey Muhammed]: “Siz [daha] imana ermediniz: ‘Biz [zahiren] teslim olduk’ demeniz daha doğrudur; çünkü [gerçek] inanç henüz kalplerinize girmiş değil”. ¹⁷ Ama Allah’a ve Elçisi’ne [gerçekten] kulak verirseniz O, hiçbir işinizin ¹⁸ boşa gitmesine izin vermez: çünkü şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır. 

İktidarların yozlaşması bizim gibi ülkelerde denetim kurumlar  yargı ve  bağımsız olmadığı için çalışmaz. Yasama, yürütme ve yargı zaten tek eldedir.

Ve yozlaşma kaçınılmazdır.

 (1)    https://www.birgun.net/haber/erdogan-dan-gazetecilere-talimat-koselerinizde-bunlari-yazmaniz-lazim-277758

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ; “BURSA OVASI DA, SANAYİSİ DE TÜM DEĞERLERİ DE SAHİPSİZ DEĞİLDİR” – Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi Şubesi: […] ADD Bursa’dan ‘Soğuksu’ tepkisi: Değerlerimizi yok etmenize
2024-05-05 12:22:30