İYİ Parti Gemlik İlçe Başkanı Halis Çelik, son günlerde gündeme getirilen terörist başı ile ilgili açıklamalarla yeni bir açılım sürecinin işaret fişeği verilmesine kesin ve sert bir dille karşı çıktı.
İYİ Parti Gemlik İlçe Başkanlığı, son günlerde gerek iktidar gerekse muhalefet tarafından yapılan, teröre ve teröriste taviz anlamı taşıyacak ve toplumda infial yaratacak açıklamalara karşı bir basın bildirisi yayınladı. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında “umut hakkı” diye bir uygulamanın olmadığını vurgulayan İyi Parti İlçe Başkanı Halis Çelik, son açıklama ve söylemlerin çok tehlikeli olduğunu kaydetti. Yaşanan son terör saldırısının ve daha önce denenen açılım sürecinin terör konusunda verilecek en küçük tavizin sonuçları konusunda gerekli dersleri vermiş olması gerektiğini ifade eden Çelik, teröristin yerinin ya toprak üstünde cezaevi ya da toprağın altı olduğunu söyledi.
İyi Parti Gemlik İlçe Başkanlığı’nın basın bildirisi şu şekilde:
“Gündeme getirilen terörist başı Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında olmamasına rağmen beyhude bir çaba ile “UMUT HAKKI” verilmeye calışılması ve açılım sürecinin yeniden başlatılmasına yönelik istekler ve söylemler toplumumuz için son derece tehlikeli adımlardır.
İktidar, iktidar ortakları ve ana muhalefet partisi, toplumun yıllardır kanayan yarası teröristler hakkında tahammül sınırlarını aşan açıklamalar yapmaktadırlar. Türkiye’nin güvenliğini, milli birlik ve beraberliğini tehdit eden bu girişimleri kabul etmemiz mümkün değildir.
Üzülerek öğrendiğimiz TUSAŞ’a yapılan hain saldırıda şehit olan değerli Türk evlatlarına Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Allah’tan şifa diliyorum.
Bu olay, hain terör örgütünün, yıllardır canımızdan can alan kalleş bebek katillerinin yerinin ya toprağın üstünde cezaevleri ve hapishaneler ya da toprağın altı olduğunun bir göstergesi olmuştur.
2014 yılında yapılan açılım sürecinde yüzlerce vatan evladımızı şehit verdiğimiz gerçeği vicdanlarımızı sızlatırken, devlete silah çevirmiş her türlü yapı ile müzakere degil, en sert biçimde mücadele edilmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Her fırsatta güzel yurdumuzun içinde veya dışında Türk milletinin sabrını sınamaya çalışanlar, karşılarında dimdik duran bir irade bulacaklardır.
Terör konusunda dahli olanlar şunu bilmelidir ki; Yüce Türk Milletini vatansızlarla, din ve bayrak düşmanlarıyla aynı kefeye koyanlar her zaman hezimete uğramıştır ve sonsuza kadar hezimete uğrayacaklardır.
Sonuç olarak; Yüce Türk Milleti, iç ve dış düşmanlara tüm olumsuz koşullara rağmen direnecek, devletinin varlığına, birliğine kast eden düşmanları bertaraf edecek, kendi düştüğü yerden kendi kalkacak, kendi yaralarını kendi saracak kadar güçlü ve asil bir millettir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”