Abidin Uyar Yazdı; “Tanrıya inandım demek kolay, kolay olmayan Tanrın sana inanması”

Abidin Uyar Yazdı; “Tanrıya inandım demek kolay, kolay olmayan Tanrın sana inanması”

Ülkemin kronik hastalığı her dönem de devam ediyor …

 Nasıl oluyor da bu toplumu bu çirkinlikler rahatsız etmiyor?

Aşırı politikleşmiş   toplumlarda  kötülükler particilik uğruna görmezden gelinir.

Partili kafasını kuma sokar sokmuştur.

Sonuçta ;

Grup asabiyeti henüz bireyselleşememiş ve öz bilincini bulamamış kalabalık yığınları oluşturur …

Bunlar koşulsuz itaat ederler .

Her kötülük gizlenir. 

Kötülükler o  kadar olağan hale gelir ki  …

Vaka-ı  adiye olarak görülür.…

Ve  kanıksanır …

SİSTEMLİ DÜŞÜNMEK,  DÜŞÜNMEYİ BİR DAHA 

DÜŞÜNMEK…

FELSEFİ DÜŞÜNMEK…   

İktidarların yozlaşması  bizim türümüzdeki ülkelerde üç  ana damardan besleniyor …

Yargının yozlaşması (Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp yargı üzerinde tek karar verici olarak politika yapıcısının hakimiyeti)

1)YASAL  SOYGUN;

 

Frédéric Bastiat (*)

. Bastiat, bu bağlamda, birçok yasal soygun çeşidinin olduğuna değinir:

 “Yasal soygun çeşitli şekillerde yapılır. Çünkü soygunu organize eden plan ve programlar çok çeşitlidir. Gümrük vergileri, tarife dışı korumalar, sübvansiyonlar, teşvikler, artan oranlı vergiler, devlet okulları, iş güvencesi, kâr güvencesi, asgari ücret, faizsiz kredi, yoksullara yardım, vb. İşte yasal soyguna vücut veren tüm bu plan ve programlar son tahlilde sosyalizmi oluştururlar.” (s. 16)    Vahap Çoşkun

 Hukuk – VAHAP COŞKUN (perspektif.online)

Claude Frédéric Bastiat;  …

 “Yozlaşmış bir hukuk toplumunda rant arayışlarının ve çıkar çatışmalarının temel noktası olmaktadır…

Yozlaşmış hukuk sayesinde çıkar gurupları lehlerine kararlar ve uygulamalar ile rant elde etmektedir..

 Hukukun yozlaşması ile birlikte devletin güvenlik fonksiyonunda da bozulma sürecine girilmiştir .

Hukukun kendi asıl amacının tam aksi istikamette yönetilerek her türlü hırs ve aç gözlülüğün silahı haline dönüşür.

SONUNDA SUÇU DENETİM ALTINA ALARAK AZALTILMASI BEKLENEN HUKUKUN KENDİSİ CEZALANDIRILMASI GEREKEN KÖTÜLÜKLERİN KAYNAĞI HALİNE GELİR …”

 http://www.canaktan.org/din-ahlak/…/rant-kollama/bastiat.htm

2)   AKRABA KAYIRMACILIĞI (NEPOTİZM)

Akraba kayırmacılık kavramının İngilizce karşılığı ‘nepotizmdir (Çoban, 1999: 181). Nepotizm kavramının Türkçede zaman zaman kayırmacılık kavramının yerine de kullanıldığı görülmektedir. Ancak kayırmacılık kavramı geniş kapsamlı bir kavramdır ve özelinde birçok türü vardır (Asunakutlu ve Avcı, 2010: 96). Kayırmacılık kavramı, siyasi ve bürokratik karar alma sürecinde ortaya çıkan bir yozlaşma türüdür. Kayırmacılığın yönetim ve politika literatürüne girmesi, 1828 yılında ABD başkanlık seçiminden galip çıkan General Jackson tarafından uygulanani ltimasçı davranışlarla birlikte olmuştur (Özkanan ve Erdem, 2014: 181). Kayırmacılık; kamuda veya özel sektörde görev yapan üst düzey yöneticilerin, kendisine yakın hissettiği kişileri haksız yere koruyup kollaması ve onlara destek vermesi olarak tanımlanabilir (Erdem ve Meriç, 2013: 142). Diğer bir tanıma göre kayırmacılık, belli bir kadroya personel seçiminde işin gerektirdiği niteliksel ölçütlerden çok akrabalık, arkadaşlık veya siyasi yakınlık ilişkilerini kriter olarak değerlendirme ve işe alınacak personelde bu kriterleri göz önünde bulundurmaktır (Kurt ve Doğramacı, 2014:83).

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421887

Doğruluğu şuan için kesinlik kazanmadı  lakin bu günlerde çok ciddi iddialar basında dolaşıyor…

CİMER’e şikayette bulunan Büşra Bozkurt sessizliğini bozdu: Gaye Erkan’ın babası çalışanı tokatladı

CİMER’e şikayette bulunan Büşra Bozkurt sessizliğini bozdu: Gaye Erkan’ın babası çalışanı tokatladı (karar.com)

Davutoğlu’ndan Hafize Gaye Erkan hakkındaki iddialara sert tepki: Nepotizm virüsü yayılıyor…

Bunlar soruşturulup gereği yapılacak mı ?

Hiç zannetmiyorum. Kapanıp gidecek …

3-Crony Kapitalizm (Ahbap çavuş kapitalizmi)

 İktisat literatüründe “Crony capitalism” diye bir terim vardır.

Bunu Türkçeye çevirirsek “Eş-dost kapitalizmi” diyebiliriz. Başka bir deyişle, “Devlet eliyle fert zengin etme.”

İktisatçılar, bu kavramı aşağıdaki biçimde tanımlıyorlar:

Eş-dost kapitalizmi, iş adamı ile devlet görevlileri ve siyasiler arasındaki yakın ilişkiye dayanan bir ekonomiyi tanımlar. İnşaat, maden arama gibi ruhsatların dağıtımı, devlet kredileri, özel vergi avantajları veya özel devlet müdahaleleri biçiminde  ortaya çıkabilir.

Eş-dost kapitalizmine değişik yoğunlukta rastlanır. Bunun en hafif biçimi, hükümetlerle sıcak ilişkisi olan veya teşvik edilen firmalar arasındaki gizli anlaşmalardır. Kendi aralarında çok az rekabet ederler, ama devlete karşı tek vücut halinde birleşerek çıkarlarına hizmet edecek düzenlemeler isterler. Piyasaya yeni girecek firmalara da hükümetler yardımı ile değişik yöntemlerle engel olurlar. Eş-dost kapitalizminin yoğun hali, yolsuzluk olarak ortaya çıkar. Devlet otoritesinin kötüye kullanılması ile bazı firmalar veya kişiler olağandışı kârlar elde ederler; devlet görevlileri ve siyasiler de bundan payını alır.”

Eş-dost kapitalizmi – Dünya Gazetesi (dunya.com)

İşte böyle benim memleketim …

Seçim gelmiş hoş gelmiş…

Nasılsa bir seçen  birde seçilen var …

Fakat muhakkak bir Tanrı birde cehennem olmalı …

Yanlarına kâr kalmamalı …

*Claude Frédéric Bastiat;Claude Frédéric Bastiat, (30 Haziran 1801 – 24 Aralık 1850), Fransız klasik liberal kuramcı, politik ekonomist ve Fransa Meclisi üyesidir. Tüccarlık, çiftçilik, hakimlik, parlementerlik yapmıştır. Fırsat maliyeti kavramını geliştirmekle ve ekonomik korumacılık düşüncesinin yıkım ekonomisinin iddia edilenin aksine ekonomiye net zararının olduğunu göstermesiyle[1] ünlüdür. Onun fikirleri liberteryen düşünce ve Avusturya okulu için temel bir dayanak noktası oluşturmuştur.[2][3]

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM