Abidin Uyar Yazdı ““Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz”

Abidin Uyar Yazdı ““Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz”

“Bilgi “şaşırmakla başlar ve arkadan merak gelir, şaşırmayan adam merak etmez merak etmeyen adam bilme sürecini başlatamaz .

Bütün buluşlar şaşıranın ve merak edenin eli ile gerçekleşmiştir.

Tarih 29 Ekim 1923 Pazartesi,ve dönemin Meclis Başkanı Mustafa Kemaldir.(Atatürk)

364 sayılı Teşkilât-ı Esasîye Kanunu’nun  1, 2, 4, 10, 11 ve

12’nci maddeleri olmak üzere toplam altı maddesinde değişiklik yapılır…

Bu güne kadar Cumhurbaşkanlığı forsundaki16 Türk devletinin hiçbirisi cumhuriyet ile idare olunmamıştır.

Ve artık ;

Türkiye Devletinin şekl-i Hükûmeti, Cumhuriyettir.

TBMM’de oylamaya katılan 158 üye vardır ve Mustafa Kemal tüm üyelerin oyunu almış ve ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir

Artık yeni bir siteme geçilmiştir…

Bu sitem parlamenter sistemdir.

( 9 Temmuz 2018’de bu sistem son buldu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi oldu)

NEYDİ BU CUMHURİYET ?

Hayır hayır Cumhuriyetin ne olduğunu henüz bilmiyoruz …

Çünkü şaşırmadık henüz merak etmedik .

Cumhuriyet rejimi slogan ve şatafatlı anma ve kutlamalar dışında henüz yurttaşlık bilinci oluşturmadı…

Sadece babadan oğula geçen saltanatı veya Allah adına yetki kullanan Tanrı devletine son vermiyordu cumhuriyet.

Aynı zamanda hakimiyeti  halka veriyordu .

Bu hakimiyet ontolojik anlamda beşere nispetle ve  Allahın beşere(yarattığı insana) görev olarak verdiği hakimiyetti.

(İslamcı cehaletinden bu hakimiyeti Allaha nispetle anladı ve hala öyle anlıyor)

Yani dünyayı imar görevini Allah bizzat yarattığı halifesine vermişti …

Sistemi de insan kuracaktı …

Fakat cumhuriyetin kıymetini sadece İslamcılar değil çoğunlukta  anlamadı …

Bu kutlamalara bakıp yönetici sınıfı için cumhuriyetin bir anlam taşıdığını hiç zannetmiyorum .

Bu durum tüm siyasi partiler için, hatta CHP içinde böyle ;

Çünkü hiç biri;

*Plütokrasiye(Plütokrasi veya varsıl erki(Yunanca πλοῦτος, ploutos + κράτος, kratos), yönetme erkinin maddi açıdan üstün kişilerce paylaşılmasını öngören oligarşik bir yönetim biçimi.) karşı çıkmadılar.

Zenginlerin parti ile ve  iktidarla olan ilişkileri, parasal ve siyasal  gücü elinde tutan insanların ve  ekonomik  çıkar amaçlı  kurulmuş baskı gruplarının gücünün yanında  yurttaşın hiçbir gücü yoktu.

 İkincisi CHP dahil hiç biri lider Diktasını kırmadı.

 Bu gün ülkemizde de olduğu gibi hem muhalefetin hem iktidardaki liderin diktatörlüğünün olduğu yerde halkın iradesi yoktur.

Halk kendi iradesi ile seçeceği adayı belirleyemez.

Hiç bir seçmen parti liderinin elinden çıkan listeyi tanımaz ve bilmez…

Yani halkın istediği değil, liderin seçtiği adam seçime katılır.

 Bir üçüncü neden ve en önemlisi ;elitizm ve oligarşinin Tunç Yasası hala partilerde de etkilidir…

Elit kesimler parti üzerinde etkindir.

Partiyi gizli ortak olarak yönetir…

İster aşiret, ister tanınmış aileler, ister akademik camia…

TUNÇ kadar sert olan bu oligarşik yapının kırılması mümkün değildir…

Eğer Cumhurun(halkın) değer olduğunu iddia eden bir politika yapıcısı varsa buyursun tartışalım.

Halk ve içindeki birey hiçbir zaman toplumda özne olmadı…

Hiçbir zaman değerli bulunmadı.

Cumhuriyet slogandan öteye gidemedi?

Nedeni de biz bu rejimi hazır bulduk.

Onun için kıymetini hiç bilmedik …

Lafız değildi Cumhuriyeti cumhuriyet yapan…

Öyle olsaydı teokratik cumhuriyetler vardır  İran da bir cumhuriyettir…

Sosyalist Çin de bir cumhuriyettir…

Yurttaş ben gerçekten yurttaş olarak kıymetli miyim diye kendine hiç sormadı.

Dücane Cündioğlu …

https://twitter.com/i/status/1718157499780493424

100. YILINDA CUMHURİYET – YouTube

Siz parti liderlerine kafa tutabilir misiniz, yanlışını yüzüne söyleyebilirmisiniz.?

Ancak boyun eğerek hayatta kalabilirsiniz diyor Dücane Cündioğlu, haklı değil mi? …

BU KÖLE AHLAKIDIR diyor …

( Hegelin efendi köle diyalektiği )

Yukarıyı asla suçlayamazsınız, onlar suçlanamaz diyor Dücane…

Onlar bağışlar ,ihsan eder  …

Kese onların elindedir.

Tanrının karşısında nasılsan onların karşında da öylesin diyor …

Benim haklarım nedir diye sorun bakalım …

Bu adamları buraya ben getiriyorsam ben indirmeliyim diyebilir misiniz diyor…

“Avrupa da bir siyasetçi halkı paylayacak öylemi”?  …

“Korumaları(badigart ları) üstüne yürüyecek olabilir mi”? diyor …

Halk onları ne yapar diye soruyor …

 Bunları da ben soruyorum…

CUMHURİYET REJİMİ HUKUKİ İMTİYAZA ASLA İZİN VERMEZ  …

Cumhuriyet rejimi hukuki eşitlik sağlar …

Biyolojik ve ekonomik eşitlik olmaz .

Fakat hukuken eşit olmak istenirse olur .

İşte Cumhuriyet bunu sağlayacak tek rejimdir.

Lakin siyasi partilerin hukukun üstünlüğüne inanmaları lazım …

Eğer bir ülkede, “üstünlerin hukuku” varsa o ülkede

Cumhuriyet sadece bir slogandır.

Dürüst olalım, kendinizi  belli aileler, şahıslar, hatta organize suç örgütleri ile hukuk karşısında eşit hissediyor musunuz?

Hukuk karşısında imtiyazlı olanlar var mı?

Cevabı içinizden verin.

Eğer cevabınız hayır hukuk karşında imtiyazlı olanlar vardır diyorsanız bu korkunç bir durumdur. 

NEDEN CUMHURİYET ERDEMDİR?

ÇÜNKÜ;

İNSANLIK TARİHİ BOYUNCA KRALLAR ,PADİŞAHLAR  MEŞRUİYETİNİ  TANRIDAN ALMIŞTIR …

Dinsel devlet- mutlak hakikatin kendi uhdesinde olduğu vehmi/zannı ile zulüm-şiddet yaratabilir.(İlhami Güler)

   İKİ KILIÇ DOKTRİNİ NEDİR?  

Hristiyan teolog Agistinusun 426 da kaleme aldığı TANRI DEVLETİ ŞU AYETE (MATTA 7.15 )DAYANIR

“Senin hakimiyetin gelsin, iraden nasıl gökte ise, yerde de hâkim olsun “…

Hıristiyanlığın legalleştiği  dönemde   Katolik Kilisesi Tanrı adına yegane temsilcisi olarak MATTA 7.15 deki ayeti kullanıyordu …

Tanrı adına iki kılıcın temsilcisiydi …

Ona göre dünya Ademin cennetten kovuluşundan itibaren iki ayrı siyasi varlık alanına bürünmüştür …

Bunlardan biri TANRI SİTESİ diğeri YERYÜZÜ SİTESİ…

Tanrı sitesi günahlardan arınmış müminlerden oluşacaktır …

 Yeryüzü sitesi ise  şeytana boyun eğmiş olanlardan oluşacaktır …

 Hıristiyanların nihai hedefi Tanrı devleti oluşturmaktır.  …

Tabi Radikal İslam’ın da hedefi aynıdır .

Katolik Kilisesi bu iddia ile kendini Tanrının yer yüzündeki yegâne temsilcisi ilan ediyordu ,hem dini hem dünyevi erki elinde bulunduruyordu …

Prof:Ömer Çahanın İslamiyat dergisinin LAİKLİK-SEKÜLERİZM -İSLAM -DEMOKRASİ  Konusunun işlendiği sayısında bunu  çok güzel izah eder …

Radikal İslamın sık sık kullanmakta olduğu ;

“Hüküm ancak Allah’ındır ” lafzı siyasi bir DİN devlet  modelinde Hükümlerin Allaha ait olduğudur.

Aslında lafız olarak bir Müslümanın  asla itiraz edemeyeceği  bir önermedir …

Fakat sorun şudur …

Siyasi tasarrufu Allah adına işletecek iktidar nasıl disipline edilecektir?

İktidarın gücü nasıl sınırlandırılacaktır?

Ancak fıkıhla olması muhtemeldir peki fıkhı kim denetleyecektir?

 Onun açtığı  siyasi  ve itikadi sorunlar İslam tarihinde mebzul miktar yaşanmıştır.

Çünkü Kuran konuşmaz onu konuşturan insandır.

O insan iktidar ele geçirmek ve yaptıkları işleri meşrulaştırmak için  

Rahatlıkla kutsalı tüketmiştir istismar etmiştir.

İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİNDEKİ UYGULAMALAR …

İBN Haldun hariç tamamen DEVLETİN DİN İLE  irtibatı sadece HUKUK  bölümü üzerine kurulmuştur .

 Siyaseti ve siyasal davranışa ait tüm kurgu DİN üzerinden yapıldığından SİYASETİN İTİKATLAŞMASI KAÇINILMAZ OLMUŞTUR .

 HALİFELİK ÜZERİNE YAZILMIŞ ESERLER (HALİFENİN NASILLIĞI VE DİNDARLIĞI ÜZERİNE *NASİHATNAMELER(PADİŞAHA VEYA HALİFEYE VERİLEN NASİHATLER) 

*VE SİYASETNAMALER   HEP “DİN” ÜZERİNDEN  ANLATILMIŞTIR …

İLK DEFA İBN HALDUN ,İSLAM DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE  DEVLETİN NÜBÜVVETİN KONUSU OLMADIĞIN AÇIKLAMIŞTIR ..

O VAHYİN KONUSU  DEĞİL FITRİ BİR İHTİYAÇTIR  DER …

ÇÜNKÜ VAHYİN KONUSU  OLURSA İNSANA YAPACAK İŞ KALMAYACAKTIR ,…

“Tamamen Allah’ın söz hakkı olduğu ve insan iradesine açık bir alanın bırakılmadığı toplumsal ve siyasi alanda insanın imtihana tabi tutulması irrasyoneldir.

Böyle bir tasavvur Allahın adaleti ile uyuşmaz.(tayfur 2012) SH/72İslam düşünceler tarihi Adem Çaylak.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ; “BURSA OVASI DA, SANAYİSİ DE TÜM DEĞERLERİ DE SAHİPSİZ DEĞİLDİR” – Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi Şubesi: […] ADD Bursa’dan ‘Soğuksu’ tepkisi: Değerlerimizi yok etmenize
2024-05-05 12:22:30