Abidin Uyar Yazdı; “Bu toplum kendini değiştirmiyor ama duasının kabul olmasını istiyor”

Abidin Uyar Yazdı; “Bu toplum kendini değiştirmiyor ama duasının kabul olmasını istiyor”

TANRI SENİN EMİR ERİN DEĞİL …
 AKIL YÜRÜTMENİN İLKELERİ
(Özdeşlik ve çelişmezlik ilkesi)
Allah insanların durumunu değiştirmez, ta ki onlar kendilerini değiştirinceye kadar…
 
a-Eğer yasalarını bir takım günler(Cuma günü) ve geceler(kandil geceleri)  yüzü suyu hürmetine değiştirecek bir Allahtan  bahsediyorsanız;…
 
b-Veya bir toplum kendini değiştirmeden, Allah’ın koyduğu yasaları değiştirerek o topluma yardım edip  ENFAL: 53- RAD:11 deki ayetler ile  çelişkiye  düşeceğine inanıyorsanız ki toplumda bu inanç çok kuvvetli o zaman yeni bir peygamber gelse de bu topluma bir şey anlatamaz .
 
ENFAL; 53 -MUHAMMET ESET :
“Bu böyledir, çünkü Allah, bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği, o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe ⁵⁶ asla değiştirmez;(…)
DİP NOT: 56:
Allah’ın, yaratılış olgusu ve yarattığı âlemler için belirlediği sebep-sonuç ilkesi (ki bu, Kur’an’ın başka yerlerinde sünnetullâh, “Allah’ın hüküm ve yaratışında irade buyurduğu yol” olarak geçmektedir) 
 Muhammet ESET
13:11/ Rad 11.Ayet; ………;Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını ²⁶ değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez;(…)
 KENDİNE  VERİLİ  GÖREVİ  TEKRAR  TANRIYA İADE EDEN  GARİP  DİNDARLIK  …
 
 Allah; 
Dünyayı sen imar edeceksin diyor,
Adaleti sen sağlayacaksın diyor ,
Toplumsal düzeni sen sağlayacaksın diyor ,
Kalkınmayı refahı sen sağlayacaksın ,imar rantını, mafyayı sen engelleyeceksin, emaneti yandaşına değil ehline sen vereceksin diyor ,
Biz bu  görevi tekrar Allaha  iade ediyoruz…
.  
*Allah’ım sen Müslümanları koru …
*Allah’ım sen İsrail’i kahret…
*Allah’ım sen devletimizi yücelt…
Allah’ım dualarımızı Kabe de  edilip kabul edilen dualara ilhak  eyle …
  Vaaz efendide  cemaate amin dedirtiyor .
  
ALLAH  BU MÜSLÜMANLARIN  HANGİ ERDEMLİ DAVRANIŞINA BAKARAK YARDIM EDECEK ?
 
Çok mu çalışkanız?
Çok mu ahlaklıyız ?
Bilimde çok mu başarılı olduk ?
Hırsızlık yapmıyor muyuz ?
Yolsuzluk yapıyor muyuz ?
Arap dünyası zalim diktatörleri iktidara  getirmiyor mu?
Bizim yargımız  taraf tutup adaletsiz davranmıyor  mu?
Biz imar rantına bulaşmıyor muyuz ?
Ülkeyi soymuyor muyuz ?
Devletimiz  adaletlimi?
İşkencemiz , faili meçhul cinayetlerimiz, derin devletimiz olmadı mı?
İsrail ile ticari ilişkilerimiz devam etmiyor mu?    
 
 AKİFİN İSYANI BOŞUNAMI?  …
 
/“Kadermiş!” Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru:
Belânı istedin, Allah da verdi… doğrusu bu.
Talep nasılsa, tabîî, netîce öyle çıkar,
Meşiyyetin sana zulmetmek ihtimâli mi var?
“Çalış!” dedikçe şeriat, çalışmadın, durdun,
Onun hesâbına birçok hurâfe uydurdun!
Sonunda bir de “tevekkül” sokuşturup araya,
Zavallı dîni çevirdin onunla maskaraya!
Bırak çalışmayı, emret oturduğun yerden,
Yorulma, öyle ya, Mevlâ ecîr-i hâsın iken!
Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini,
Birer birer oku tekmîl edince defterini;
Bütün o işleri rabbim görür; vazîfesidir…
Yükün hafifledi… Sen şimdi doğru kahveye gir!
Çoluk çocuk sürünürmüş sonunda aç kalarak…
Hudâ vekîl-i umûrun değil mi? Keyfine bak!
Onun hazîne-i in’âmı kendi veznendir!
Havâle et ne kadar masrafın olursa… Verir!
Silâhı kullanan Allah, hudûdu bekleyen O;
Levâzımın bitivermiş, değil mi? Ekleyen O!
Çekip kumandası altında ordu ordu melek,
Senin hesâbına küffârı hâk-sâr edecek!
Başın sıkıldı mı, kâfî senin o nazlı sesin:
“Yetiş!” de, kendisi gelsin, ya Hızr’ı göndersin!
Evinde hastalanan varsa, borcudur: bakacak;
Şifâ hazînesi derhal oluk oluk akacak.
Demek ki: her şeyin Allah… Yanaşman, ırgadın o;
Çoluk çocuk O’na âid; lalan, bacın, dadın O;
Vekîl-i harcın O; kâhyan, müdîr-i veznen O;
Alış seninse de, mesûl olan verişten O;
Denizde cenk olacakmış… Gemin O, kaptanın O;
Ya ordu lâzım imiş… Askerin, kumandanın O;
Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı O;
Tabîb-i âile, eczâcı… Hepsi hâsılı o.
Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!
Biraz da saygı gerektir… Ne saygısızlık bu!
Hudâ’yı kendine kul yaptı, kendi oldu Hudâ;
Utanmadan da tevekkül diyor bu cürete… Ha?/
  
ANALİTİK SORGULAMA FELSEFİ DÜŞÜNCE İLE BAŞLAR
DİNDAR BİLİNÇ SİSTEMLİ DÜŞÜNEMEZ…
O EZBERİ TEKRAR EDER.
 
Dini  arzularına  malzeme yaptılar…
Her yerde kullandılar…
Özelikle dindar iktidarlar dini ifsat etti …
Sakala sarığa gösterişli dindarlığa önem verdikleri kadar ahlaka önem vermediler.
Zaten ahlak bunlar için  beş temel bildik aşırılıkla sınırlıydı…
Mesela Adaletsizliğin, hukuksuzluğun,  kamu kaynaklarının eşe dosta dağıtılmasının, hak etmedikleri mevkilere parti aracılığı ile gelinmesinin, hak edilemeyen maaşların, imar rantının ,şikeli ihalelerin ,gösterişli tüketim çılgınlığın, ahlaksızlık olduğunu hiç ekletmediler .     
  
İSLAM TARİHİ ALLAHLA ALDATMANIN ÖRNEKLERİ İLE DOLUDUR…
Hele İktidarı İTİKAT HALİNE GETİRMEYİ başarırsanız  İSLAM İLE İKTİDAR özdeş olup çıkar .
 
 İslam lafzını beşeri her tekniğin başına oturtursan ortaya  tabi ki tartışılması  imkansız  güzellik ve mükemmellik çıkar …
 
Örneğin; İktisat beşeri bir tekniktir. Devlet beşeri bir organizasyondur .
 
Fakat İslam lafzını başına koyduğunuzda  “İslam iktisadı” “İslam devleti” oluyor ve  sanki Allah’ın onayladığı ve bize kefil olduğu bir yapı çıkmış gibi duruyor .
 Oysa İslam Allah(Teosentrik) merkezlidir  (mutlak). iktisat ve devlet ise insan(Antroposantrik) merkezlidir (mukayyet)  …
Mutlak olan ve mukayyet olan kimdir ?
 
 İslam’a göre dediğinizde kendi beşerî sübjektif düşüncenizi hiçbir seçeneğe yer bırakmaksızın MUTLAKLAŞTIRMIŞ(Tanrılaştırmış) OLUYORSUNUZ artık tartışmak imkânsız hale geliyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM