Abidin Uyar Yazdı “Bir aldatma aracı olarak Tanrı ile aldatma” …

Abidin Uyar Yazdı “Bir aldatma aracı olarak Tanrı ile aldatma” …

Tanrıya şöyle bir soru sorabilseydik ve de şöyle bir cevap alsaydık acaba toplum aklını kullanır mıydı?

 -Tanrım ; senin dininle toplumun aldatılmasına neden izin veriyorsun ?

-Çünkü o kitleye akıl verdim(vahiy) ama onlar hiç kullanmadılar. Akıllarını kullansalar aldanmazlardı…

   ŞÛRÂ 30;” Başınıza gelen her musîbet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir, hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder.

 Akıl ile vahiy çatışır mı?

 Prof. Yunus Apaydın şöyle diyor *

 “Akıl da Kur’an da birer vahiydir. Dolayısıyla akılla vahiy arasında çatışma olmaz. İkisi arasında çatışmadan söz etmek, Tanrının çelişkisinden söz etmek olur. “

 Onun için toplumların başına gelen felaketlerin sorumlusu Tanrı olamaz …

Sorumluluk yönetici sınıfı(seçilmiş) ile yönetilen(seçen)dedir …

Ne kadar öz bilinç o kadar farkındalık o kadar ideal toplum … 

İlahi hitap bunu doğruluyor …

FARABİ ……  

Farabi toplumların cahil şehirlerde yaşadığını , bireyleri gerçek mutluluğa götürecek erdemli şehirlerden uzak olduğunu söyler .Dünyadaki devletlerin de erdemli devletten uzak olduğunu söyler.

Bu devletlerin toplumlarını şöyle sıralar;

Cahil Şehir;  

Zaruret  şehri;

 Zenginlik şehri;

 Düşüklük şehri ;

 Şeref Şehri ;

 Güç Şehri ;

Farabi’ye göre erdemli insanların bozuk toplumların içinde durması son derece zararlıdır.

Erdemli insanın bulunduğu bozuk yerden ayrılıp acilen erdemli insanların olduğu yere gitmesini öğütler …

BU TOPLUMDA SADECE SAÇMALAMA HAKIMI KULLANIYORUM …

Okudum ama hiçbir şey anlamadım diyende,

Valla şöyle bir başlığına baktım ama çok uzundu okumadım diyende,

 Nezaketen müsait bir zamanda okuyacağım diyende yerden göğe kadar haklı …

 O zaman neden yazıyorsun be arkadaşım diyenler bence daha çok haklı …

Gerçekten neden yazıyor olabilirim ?

Tabi ki saçmaladığım için …

“Saçma” bkz **

Çünkü muhatabım saçmaladığını kabul etmiyor.

Ancak birimizin muhakkak saçmaladığını kabul etmesi lazım …

Ben kabul ediyorum, saçmalayan benim …

Yalova da minibüste tanıştığımız bir arkadaş …

Tipik bir kültürel muhafazakâr …

Tüm dini bilgisi içinde yaşadığı toplumdan hazır bulmuş,

İmam hatip kökenli …

Muhafaza etmek istediği siyasi düşünce içindeki ana kriter, namaz kılan bir politika yapıcısı olması, baş örtüsü , imam hatip okullarının mümkün olduğunca açılması …

O okulların ahlaklı gençlik yaratacağına inanıyor…

Ben ise ampirik olarak hiçte öyle olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum …

Arkadaş ahlakın içinde aranması gereken en önemli eylemin(praksis)

;adalet, meşveret, yolsuzluk ,imar rantı ,şikeli ihaleler, adam kayırmacılık (nepotizm)ahbap çavuş kapitalizmi, kamu kaynakların saçılması kıyıların yağmalanması doğanın katli ve daha birçok Allah’ın kesin yasakları olduğunu bilmiyor …

Bunları hiç dert edinmiyor …

Fazla tanımadığım için bilmiyor diyorum …

Gemlik’teki oportünist  bazı dindarlar gibi çok yakından tanımış olsam buz gibi Allah’ın yukarıda saydığım yasaklarını biliyor ama sınıf çıkarları yüzünden bilmiyormuş gibi gözüküyor diyeceğim ama o kadar tanımıyorum …

Ben iktisattan anlamam diyor…

Ve arkadan bana yollardaki araçları gösteriyor …

Bak diyor hani biz fakirdik ?

Caddeler arabadan geçilmiyor ya marketler? Diyor …

Bu ülkenin ekonomisin çok iyi olduğunu gösterir …

Ona anlamadığı iktisattan örnekler veriyorum …

Ona; yaptığın akıl yürütmeye mantıksal safsata denir diyorum…

İktisadi kalkınma bu demek değildir diyorum …

Fert başına düşen milli geliri açıklamaya çalışıyorum …

Araç sayısı 30 yıl evvelki araca göre kıyaslamak çok yanlış diyorum …

Şu an ortalama insanımızın alım gücünü soruyorum …

Her şey çok iyi diyor …

Peki neden o zaman enflasyonla mücadele diye bir savaş başlatıldı …

Onlar dış güçler diyor …

Patates ,soğan fiyatların artışını da stokçulara bağlıyor…

 Ona tarım ürünlerindeki artışın sebebini   anlatıyorum, tarım politikaların yanlışını ispat etmeye kalkıyorum …

Örümcek ağı teorisini bilirmisin?

 O kadar komik şeyler söylüyor ki ona saçmalıyorsun diyemiyorum …

Hiç duymamış bu teoriyi …

Ancak o gerçekten haklı …

Onunla tartıştığım için asıl saçmalayan benim tabi …

Fakat akıl yürütmenin kurallarını da bilmiyor …

Sonra onun öğretmen olduğunu öğreniyorum …

Ondan çok şey beklemek, mantık kurallarını ihlal etmemesini ,anlamsız ,absürt ve akla aykırı şeyler söylememesini beklemek hakkım .

Lakin ;neye yanayım ?

Yetiştirdiği öğrenciye mi, benim vergilerimle öğretilmiş cehaleti için aldığı maaşa mı ?

Bu toplumun erdem ahlakını aramayışına mı  ?

Ama Farabi’n dediği gibide yapamam ki nereye gidebilirim ?

Gemlik’te o kadar çok mezarım var ki …

Onları nasıl terk edeyim ..

Anılarım var …

Gerçi   fiziki mekanları, yapıları 1960’dan beri yıktılar…

Torunumu bırakın, oğluma 50 yıl evvelki anılarımı anlatacak mekanları yok ettiler …

O kadar pişkinler ki, yıka yıka bu günlere geldik …

Hoş hangi erdemli şehir beni kabul eder ki?

DİP NOT ;

*(Halen, 1984 yılında araştırma görevlisi olarak göreve başladığı Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya devam etmektedir.)

**SAÇMA

Saçma kavramının  düz anlamı (Albert Camustan bağımsız, onun saçmaya yüklediği anlam çok farklı)

 “Saçma öncelikle “mantığın kurallarını ihlal eden, akıldışı, anlamsız, absürt ve akla aykırı” (Eren, 2011, s.63) gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Ahmet Cevizci saçmayı felsefe sözlüğünde şu şekilde tanımlar: “Genel olarak, akla açıkça karşı olan, gizli ya da örtük değil de apaçık bir çelişki sergileyen, mantık yasalarına aykırı olan, sağduyunun apaçık doğrularına ters düşen fikirler, tezler; kendi içinde bir çelişki içeren fikirler, mantık bakımından zorunlu olan bir doğruyla çelişen yargılar için kullanılan sıfat. Daha özel olarak da varoluş felsefelerinde, yaşamın anlamsızlığı, tutarsızlığı ve amaçsızlığı için kullanılan terim” (Cevizci, 1999, s.743). https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1245256

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

2 yorum

  1. Bu kadar ayrıntıya girmesen yazının okunma sayısı artacak, en azından yazı kısalacak. Bir de her konuyu dinler kılıfına uydurmaya calismani anlamıyorum. Bilimsel gerçekleri rehber alman daha iyi olur. Saygılarımla

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ; “BURSA OVASI DA, SANAYİSİ DE TÜM DEĞERLERİ DE SAHİPSİZ DEĞİLDİR” – Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi Şubesi: […] ADD Bursa’dan ‘Soğuksu’ tepkisi: Değerlerimizi yok etmenize
2024-05-05 12:22:30