Abidin Uyar Yazdı; “Belediyeciliğin en makbul olanı deneme yanılma ile öğrenilenidir …”

Abidin Uyar Yazdı; “Belediyeciliğin en makbul olanı deneme yanılma ile öğrenilenidir …”

Siyasetten hiç anlamıyorum …

Gerçekten bilmiyorum …

Hele belediyeciliği hiç bilmiyorum…

Bildiğim kadarı ile Belediye başkanı olmak içinde bilmek gerekmiyor … 

Yani esnaftan istendiği gibi öyle  ustalık kalfalık belgesi falan istenmez …

Deneme  yanılma metodu ile öğrenirsiniz …

Sonunda ölüm yok ki ucun da  …

Kalp cerrahı olacak değilsiniz ya !

Belediye başkanlığından bahsediyorum…

Haksızlık etmemek lazım …

Anlayışlı olmak lazım …

Örneğin kordon boyu yapıldı deniz her yıl zarar açıyor intikamını alıyor.

Belediyede yanlış yapmışız deyip tekrar çok maliyetli işe girişip tekrar imalat yapıyor …

Kimsede yahu bunun eskisini de siz yapmıştınız demiyor .

dememesi de lazım…

Veya ilk ve otantik doğanın yapısı ile oynadınız  bir kere yanlış yaptınız şimdi o yanlışı başka bir yanlışla gidermek istiyorsunuz demiyor…

Tabi ki demeyecek.

Kabalığın hiç kimseye faydası yok …  

Çünkü bu yanlışlığın üzerine bir belde tasarlamışsınız .

Binalar yapılmış ağaçlar dikilmiş Gemlik değişmiş…

İnsanlar mülk almışlar…

Artık geriye dönüş yok…

Binaların bir bölümü deniz seviyesi altında kalmış .

Yolu caddeyi sürekli yükseltmişsiniz.

Yargı bir şey dememiş, partisi dememiş, Gemlik halkı dememiş .

Denmemesi de lazım.

Çünkü bu bir hizmet..

Fakat akıl yürütelim …

Demek ki yapılan işler yanlışmış…

Buradan hareketle batıyı bilemem ama bizde belediyecilik bilmekle alakalı değil diyorum…

Deneme yanılma metodu ile alakalı…

Özetle bu iş böyle yapılır …

Deneyeceksin… Yanılacaksın… Öğreneceksin…

Kimse anasından belediye  başkanı  olarak doğmaz ki…

Sonuçta halkın parasını gene halk için harcıyorlar…

Harcarken bazen ufak tefek iş kazaları hatalar olabilir …

Şöyle diyebilirsiniz sonuçta bizim paramızla bize yemek ısmarlıyorlar ,

hatta yemek de  berbat yenilmez bir durumda ama olsun ne çıkar bundan ?

Evet bunu büyütmemek lazım …

Sonra bana kalırsa kamunun parasını  saçma sapan yerlere  harcama konusunda  belediye başkanları  yerden göğe kadar haklıdır …

Çünkü  Milton Friedman’ın para harcama matriksine göre ;

En tatlı  para harcama şekli ,

BAŞKASININ PARASINI BAŞKASI İÇİN HARCAMAKTIR …

Bu harcama şeklinde ne  maliyet ne kalite  hiç önemli değildir …

En kötü işçiliği kullanıp çok yüksek maliyetle kaldırım taşları iki ayda yerinden oynayabilir.

Yaparsın, yıkarsın ,olmadı tekrar yaparsın …

Hemen batıdan Hollanda’dan Norveç’ten, İsveç’ten, İngiltere’den örnek vermeyelim, orada neden bu tip şeyler olmuyor demeyelim …

Mesela sahili yok edip kordon boyu yapmışız …

Fakat bunun son derece mantıklı izahı olabilir…

Olabilir diyorum yanılabilirim …

İnsanların boğulup ölmemesi için alınan tedbirlerdir bunlar belki …

İnsanlar denize girerken boğulabilir …

Tedbir almak gerekir…

Neymiş efendim çocukluğumuzda biz buralarda denize giriyormuşuz…

Fakat ya boğulursan?

İşte onun için Türkiye de her belediye denizi doldurur inancındayım …

Ve levha diker …

 

Burada denize girmek tehlikelidir diye …

Bunu bizim güvenliğimiz için yapar…

 Bu harika bir hizmettir sakın aklınıza hafriyatı ve bu işin ihalesini güdümlü sermayeye vermek için bu kordon boyu yapıldı gibi şeyler gelmesin .

Veya yeşil alan kuşağını yok edip inşaat izni verilerek buradan iş makineleri geçsin diye yapıldığın zannetmeyin.

Veya kıyı kenar çizgisini değiştirip binaların denize daha yaklaşması için yapıldığın zannetmeyin.

Ağlayan kayayı  bilen var mı ?

Ya şimdiki durumun bilen var mı ?

Yıllar evvel resmini çekmiştim ve işaretlemiştim .Benim oturduğum sitemin altıdaydı.

Şimdi istinat duvarı var …

Neden kayalar ağlasın?

Yazıktır günahtır …

Artık kayalar ağlamasın Gemliğimde!!  …

Onun için harika bir hizmet yapılmıştır…

Bir kayanın ağlamasına bile tahammül edemeyen vicdan sahibi politika yapıcısı  o tabi su kaynağın yok etti.

insani ve vicdani kaygılarla yaptığından eminim.

Neymiş efendim o bölge tarihi bir simgeymiş Gemlik için …

Ağlayan kaya çok meşhur tanınmış bir yermiş.

Bunlar çok saçma şeyler…

Sonra Gemlik artık çok güvenli bir yer oldu … 

Asla düşman çıkartama falan yapamaz …

 Tedbirimiz aldık her tarafı  kaya ile çevirdik …

Kayaların her biri sanatsal  bir yapı  olarak tasarlandı …

Mesela denize fıskiye yaptık …

Veya Romalıları kıskandıracak amfitiyatro yaptık  …

Buralara  harcanan para konu edilmez …

Çok ayıptır…

Çünkü  bu eserler kalıcıdır  .

İçinde estetik, zarafet her yönüyle bilinçli bir tasarımı barındırır …

Mühendislik harikasıdır…

Düşünün asırlar sonra torunlarımız tıpkı Mısır piramitleri veya Romalılardan kalma amfi tiyatrolar gibi bizim de atalarımız bize fıskiye ,amfitiyatro  bıraktı  diyecekler  …

Medeniyet denilen de budur …

Düşünün torunlarımız, Gemlik’te 2000 yıl evvel Gemlik körfezini  fıskiye ile sulamışlar, sanat, tiyatro ve felsefe  ile ilgilenmişler diyecekler…

Ve bizlerle gurur duyacaklar…

Kaldı ki Romalılarda  yapmıştı …

Ama o zamanki teknik az gelişmişliğin ürünü olarak böyle çirkin  yapılar çıkardı .

MÖ 1.yüzyıl …

Adamların suçu yok …

Mimarlık, mühendislik fakültelerimi var ki bizim tiyatro kadar görkemli olsun…   

Tabi ki bizimkinde sanatsal yön daha fazla olacak …

  Ha bu tip harcamayı evde çocuklarınız veya muhterem eşiniz yapsa ,çocukları evlatlıktan ret, eşinizi de  boşamış olabilirsiniz lakin şimdi durum farklıdır …

Bizim için yapılmakta bu güzel hizmetler…

Varsın halkın parası ile olsun kime ne zararı var ?

Şimdi gelelim en tatlı ikinci para harcama şekline

BAŞKASININ  PARASINI KENDİNİZ  İÇİN HARCAMANIZDIR  …

Ha bakın burada kaliteye çok önem verirsiniz ama fiyat hiç önemli değildir nasılsa para sizden çıkmıyor … 

Makam otoları, özel uçaklar , çok lüks mekanlar vs vs 

Özetle taktir etmek lazım …

Eleştirmemek lazım .

 HAMİŞ: Yazım Sokratik yöntem üzerine inşa edilmiştir.(Maiotik ve ironi)

Toplumu güldürmek çok kolay ama düşündürtmek çok zordur …

Düşünmek,yöntemli düşünmek ve düşündüğünü bir daha düşünmek felsefe  yapmaktır .

 Hâl iledir, kâl ile olmaz” derler. Hâl, davranış; kâl, söz demektir. İnsanların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakın. Zira biri olmak istediği, diğeri olduğudur.

  

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM