On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta Programının konukları Toplumsal Uyuşturucuyla Mücadele Eğitim Federasyonu Bursa İl Başkanı Tülay Armağan ve Avukat Ümit Çelebi oldu. Türkiye’nin uyuşturucu sorunu ve uyuşturucuyla mücadele konusu birçok yönden ele alınırken, tespit ve uyarılarda dikkat çekti. Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On ’da Son Nokta Programının konukları olan Tülay Armağan ve Avukat Ümit Çelebi çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Uyuşturucu çeşitleri ve uyuşturucu ile mücadele konusunda hukuki boyutu ele alan Avukat Ümit Çelebi, Türk Ceza Kanunundaki uyuşturucu ile mücadele yasalarını açıkladı. Türkiye’de gelişen kimya sektörü ve teknolojiyle birlikte sentetik uyuşturucu artışının da dikkat çektiğini anlatan Avukat Ümit Çelebi, “ Uyuşturucu madde kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş dönemi en riskli gruptur. Ergenlerde bu grupta yer alırlar. Yapılan çalışmalar, madde kullanımının gün geçtikçe arttığını, maddeyi deneme yaşının düştüğünü, deneme oranının ise arttığını gösteriyor. Bu artıştan da en fazla etkilenen grup oransal olarak ergenler oluyor çünkü ergenlik hem biyolojik hem ruhsal olarak insan yaşamında farklı özellikler içeren oldukça zor, karmaşık, çalkantılı bir dönemdir. Bu nedenle ergenler riskli maddeleri kullanmaya yetişkinlerden daha yatkınlar. Tüm bu verilere karşın, Türkiye’de alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde özelleşmiş kamu ve özel sağlık kuruluşu sayısı son derece azdır. Ne yazık ki koruyucu, önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici çalışmalar yeterince yapılmıyor. Sınırlı sayıda olan Alkol ve Madde Tedavi Merkezleri (AMATEM) bu ihtiyacı karşılayabilmenin ötesindedir.
Koruyucu ruh sağlığı ve birinci basamakta yapılması gereken çalışmalar yetersiz kalıyor. Aslında bu artık global bir sorun ve sadece bir ülkenin alacağı önlemlerle değil, ulusların işbirliği içerisinde çözebileceği bir sorundur. Bağımlılık bir suç değil bir sağlık sorunu olarak ele alınarak konuyla ilgili eğitim çalışmaları farkındalık ve önleme çalışmaları ciddiyetle yapılmalıdır. Bununla mücadele için özel politikalar geliştirerek özel bütçe ayrılmalıdır. Suç örgütleriyle sıkı ve ciddi bir şekilde mücadele edilmeli. Koruyucu ruh sağlığı yaklaşımları esas alınarak bireyi maddeye iten koşullar azaltılmalı, madde bağımlılığı tedavi merkezlerinin sayısı arttırılmalıdır. AMATEM gibi kurumların sayısı artırılmalıdır. İlkokuldan başlayarak gençlerimiz spora ve sanata yönlendirilmelidir” dedi.
Bursa Ağır Ceza mahkemesinde gelen dosyaların büyük bir çoğunluğunun uyuşturucu ve cinsel saldırı suçları olduğuna dikkat çeken Avukat Ümit Çelebi, Yıldırım, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinde de artış gözlemlendiğini söyledi. Uyuşturucunun aile birliğini de tehdit ettiğini vurgulayan Çelebi, boşanma davalarının büyük çoğunluğunda da taraflardan birisinin uyuşturucu kullanmasının etkin olduğunu sözlerine ekledi.
Toplumsal Uyuşturucu ile Mücadele Eğitim Federasyonu Bursa İl Başkanı Tülay Armağan’da, Federasyonun Bursa İl Temsilciliği olarak çok sayıda aileye destek verdiklerini anlattı. Özellikle gençlerin uyuşturucu kullanması konusunda ailelere çağrıda bulunan Armağan, ilgi, alaka ve sevgi ile birlikte ailelerin çocuklara zaman ayırması gerektiğini bildirdi. Tülay Armağan, “Bir ergenin madde kullanıp kullanmadığını en kesin olarak yapılan idrar ve kan testleri gösterir. Ancak ergendeki fiziksel, duygusal ve sosyal bir takım işaretler çeşitli ipuçları olabilir. Kullanılan maddeye göre değişebilmekle birlikte burada aslında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta normalden farklı davranma, rutinden sapma belirtileridir. Örneğin arkadaş çevresinin değişmesi, ilgisizlik, okula devamsızlık, disiplinsizlik, suçlara bulaşma, okulda ve evde asi davranışlar, uyku ve iştahta meydana gelen değişiklikler, kızarmış gözler aşırı terleme, bulantı ve kusmaların başlaması ve benzeri belirtiler bu konuda bazı veriler olabilirler” diyerek aileleri uyardı.
Toplumsal Uyuşturucuyla Mücadele Eğitim Federasyonu Bursa İl Temsilciliği olarak uyuşturucu bağımlıları ve ailelerine psikolojik danışmanlık verdiklerini vurgulayan Tülay Armağan, “Emniyet, AMATEM, Sağlık Kurumları bu konuda bize çok destek oluyorlar. İrtibatlı olarak çalışıyoruz. İlk olarak psikolojik destek verip, AMATEM’de tedavi görmelerini sağlıyoruz. Kanın temizlenmesi 15 gün sürüyor. Daha sonra da ilaçlı tedavi dönemi başlıyor. Biz her aşamada ailelerin yanında oluyoruz. Vücuttan atılması ise bir yıl sürüyor. İrade de çok önemli. Her biri olduğunda gençlerimizi veya yetişkinlerimizi bu illetten kurtarıyoruz. Hatta onlara istihdam da sağlıyoruz, yuva kurmalarına da yardımcı oluyoruz” diye konuştu. Toplumun duyarlı olmasını, ailelerin de dikkatli olmasını talep eden Tülay Armağan, “Maalesef her içici satıcı, her satıcı da içici olan bir durum söz konusu. Maddi, manevi, aileler olarak büyük kayıplar yaşanabiliyor. Gençler birçok nedenden dolayı yapay mutluluk ve huzur aramak için başlıyor ama bu çözüm değil. Aileler özellikle çocuklarına sevgi, ilgi, alaka gösterip zaman ayırmalıdır” dedi.