6 lı masadan millet ittifakına dönüşen oluşum Cumhurbaşkanı adayını açıklamadan önce Ortak Mutabakat metnini açıkladı. 9 ana başlık, 75 alt başlık ve 2300 den fazla hedef ve projelerin yer aldığı metinde hayvan hakları ile ilgili 17 madde bulunuyor. Sınıfsal, siyasi ve kültürel olarak birbirinden çok farklı 6 partiden oluşan ittifakın bu metni, kamuoyunda uzun süre tartışılacağa benziyor. Toplumun büyük çoğunluğu elbette bu metni okuyarak seçim kararını vermeyecek. Beklenen, mutabakat metninden çok adayın kim olacağının açıklanması. Gerçi aday metnin dışına çıkamayacak, sadece metnin uygulayıcısı olacak. Aslında bu durumda adayın kim olacağı da pek önemli değil. 3 ay boyunca bizler de metnin ana başlıklarını ve alt başlıklarını değerlendireceğiz. Ancak genel olarak baktığımızda bu mutabakat metninin ana hedefinin mevcut düzenin restorasyonuyla sınırlı kaldığını anlıyoruz. Bunu da farklı hayat görüşlerine sahip tabanlarını ürkütmeden yapmaya çalışmışlar. Neo liberal sistemin bozduğu gelir dağılımındaki adaletsizlik ve servet eşitsizliğini giderecek köklü bir değişimin vaadini göremiyoruz.
Bugün için mutabakat metninde hayvan hakları konusunda neler var bunu değerlendirmek istiyorum. Hayvan hakları konusu metinde oldukça yüzeysel, ne şiş yansın, ne kebap anlayışıyla yer almış. Hayvanseverlerin ve hayvan sevmeyenlerin tepkisini çekmemek adına, hepsinin oyunu almayı hedefleyen bir yaklaşımla yazılmış. Ayrıca yıllardır bu alanda çalışan, çalıştaylar düzenleyen, raporlar hazırlayan, sorunların çözümünün parçası olması gereken STK ların görüşü alınmamış. Gerek meclise gerekse tüm siyasi partilere sunulmuş ve saha gerçeklerini anlatan raporlar hiç okunmamış. Saha gerçeklerini bilmeyenlerin hazırladığı yasal düzenlemelerle hayvanların yaşam hakları korunamaz. 9. uncu maddede yer alan ‘’sokakları güvenli hale getireceğiz’’ ifadesi bir hayvan felaketine yol açabilir. Bu maddede belediyelerin uygun yerlere besleme odağı kurmaları ve hayvanların bu alanlarda beslenerek kontrol altında tutulacağı ifade ediliyor. Bu maddeye göre hayvanlar ıssız bölgelere sürgün edilir ve katliamlara kapı açılır. Oysa bugünkü yasaya göre kısırlaştır, aşıla, yaşat maddesi hayvan haklarını güvence altına alan çok önemli ve temel bir maddedir. Metinde bu maddeye sahip çıkılacağı açıklanmalıydı. Hayvanlara karşı işlenen suçlara yatarı olan hapis cezaları olmalıydı. Hayvanlara karşı en büyük suçları belediyeler işliyor. Kanunları hiçe sayan, görev ihmali yapan ve hayvan katliamı yapan belediyeler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ama mutabakat metninde belediyelerle ilgili somut bir madde göremiyoruz. Av turizmi, yunus parkları, sirklerde hayvan bulunması gibi temel konulara da değinilmemiş. Kısaca hayvan haklarıyla ilgili ortak mutabakat saha gerçeklerini bilmeyen ve bilmek istemeyenlerce hazırlanmış. Mevcuttan daha da geri bir durumda. Böyle olmasının temel nedeni de başta da söylediğim gibi, 6 farklı siyasi yapının tabanlarını bir arada tutabilmek, farklı kesimlerin oylarını alabilmek isteğidir. Bu yüzden daha somut çözümler sunulamamış.
6 lı masanın daha somut çözümleri olsaydı, bugün sahip oldukları belediyelerde zaten bunu uygulayabilirlerdi. Mevcut yasaya rağmen görev ihmali yapan belediyeler arasında her partinin belediyeleri bulunuyor. Bu partilerin belediye başkanları hayvan hakları yasasına uygun faaliyetler yapsaydı, eminim ki bütün hayvanseverler yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duymadan bu ittifaka oylarını verirdi. Belediyeler hayvan hakları kanununun nasıl ihlal edileceği konusunda uzmanlaştılar. Yapılan uygulamalar, vaat edilen uygulamalar için referanstır. Hayvanseverler de bunları değerlendirerek oylarını kullanacaktır.