“DEPREM İLE İLGİLİ ŞEHRİN ACİL EYLEM PLANI YOK”

“DEPREM İLE İLGİLİ ŞEHRİN ACİL EYLEM PLANI YOK”

Kentsel Dönüşüm Uzmanı İnşaat Mühendisi Serkan Işık :

“DEPREM İLE İLGİLİ ŞEHRİN ACİL EYLEM PLANI YOK”

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa İl Temsilcisi, İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Serkan Işık, Bursa’nın fay hatları üzerinde kurulmuş bir şehir olduğunu vurgulayarak, her geçen gün biraz daha yaklaşan deprem riskine dikkat çekti. Beklenen depremin olması halinde yıkıcı sonuçlarının beklenenden daha ağır olabileceğini detaylı çalışmasıyla kamuoyuyla paylaşan Serkan Işık, “Bursa’nın beklenen deprem ile ilgili yaşanacak riskin büyüklüğü ve kentsel dönüşüm çözümleri” konulu toplantı düzenledi.

Nilüfer Odunluktaki Nev-i Çeşni’de organize edilen kahvaltılı toplantıda, slayt gösterimli detaylı bir sunum gerçekleştiren Serkan Işık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verileri temel alınarak, Bursa’nın olası deprem risk analizini çıkarıp, kentsel dönüşüm için gerekli demoların projelendirildiğini söyledi. Bursa şehir merkezi ve Gemlik ilçesi başta olmak üzere, deprem riski ve kentsel dönüşüm konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan Serkan Işık, bir dönem Balıkesir’de de görev yaptığını anımsatarak, “Balıkesir’in sıvılaşma oranı yüzde 35 iken, Bursa’nın sıvılaşma oranı yüzde 75’tir. Bu bile nasıl bir risk ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir” dedi.

Herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ve acil eylem planının oluşturulması gerektiğini anlatan Işık, Bursa’nın Anayasası diye tabir edilen 1/100 binlik imar planlarında da deprem riskine ve doğal afetlere karşı ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti. “‘’Bursa’da bu kadar depremden bahsedilirken olası bir deprem ile ilgili şehrin bir acil eylem planı yok.’’

  1. Acil toplanma yerlerinin vatandaş tarafından bilinmemesi.
  2. Yardımların toplanma ve dağıtım yerleri.
  3. Yeterli arama kurtarma ve ekipman sayısı.
  4. Afet sonrası şehirim nasıl ve ne şekilde ulaşım sağlanacağı.
  5. İhtiyaçların karşılanması tuvalet, duş. Isınma vs hiçbir açıklama yoktur.

Bütün bunlar ivedilikle çözümlenmeli ve şehirde yaşayan insanlara anlatılmalı ve özellikle arama kurtarma çalışmalarına katılımın artması için mevcut Afat, İtfaiye, Sağlık bakanlığı ekipleri haricinde STK lar ile olası büyük bir afete anlık hızlı bir müdahale etmek için eğitim seminerleri verilmeli şehrin arama kurtarmasına yetecek kişiler eklenmeli ve oluşacak felaket anında kamunun elinde bulunan araç sayılarının üzerine özel sektörün elinde bulunan araçlarında her ana hazır olacak şekilde dizayn edilmelidir .

Kaldı ki Bursa yerleşim yeri olarak nerdeyse ömrünü tamamlamış yapıların çoğunluklu olduğu bir şehir iken bunun üzerine Bursa’da 31.12.2017 tarihinde çıkan yapı kayıt belgesi başvurusu 90.385 adet bağımsız bölüm başvurusu yapılmış bu da ortalama 3 kişi üzerinden hesaplandığında 3 (KİŞİ) x 90.385 = 271.155 kişi sadece mühendislik hizmeti almayan binalarda bulunuyor.

Bursa 2001 yılında Yapı denetim sistemi kurulduğundan 2023 yılı sonuna kadar Bursa geneli toplam denetlenen alan toplamı 120.769.000 m²’dir. ( Kaynak: Yapı Denetim Daire Başkanlığı)

Yapı konut alanı 74.710.000 m²’dir.

74.769.000 / 120 m² ( ortalama emsal hesabı ) = 679.181 adet ( üretilen bağımsız bölüm sayısı )

679.181 adet ( üretilen bağımsız bölüm sayısı ) x 3 ( KİŞİ ) =  2.307.543 ( KİŞİ ) denetimli sağlıklı yapalılarda yaşıyor.

Toplan yeni sanayi tesisi 3.990.000 m² Yeni tesis edilen

Ticari alan olarak şehir içi yapılan alanlar 41.931.000 m²’dir.

 

Yaklaşık 3.500.000 milyon nüfusa sahip Bursa Şehrinin 2.307.543 kişinin güvenli yapılarda oturduğunu

düşündüğümüzde (  3.500.000 – 2.307.543 = 1.192.457 kişi risk altındadır.) bunun %60’ı 715.474.42 kişi şehir

merkezinde, 476.982.80 kişi merkez dışı ilçelerde risk altındadır.

’Bütün bunların ışığında Bursa’da nasıl bir kentsel dönüşüm modeli uygulanmalıdır.’’

                Bursa özelinde kentsel dönüşüm 2 şekilde olması mümkündür.

  1. Bursa Merkezi en riskli yerleşim yerleri Altıparmak, Çarşamba, Çırpan, Gazcılar, Demirtaşpaşa, Gökdere
  2. Merkez dışı kalan mahalleler olarak.

Bina ömrünü tamamlayan sanayi merkezleri” diye konuşan Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa İl Temsilcisi, Kentsel Dönüşüm Uzmanı ve İnşaat Mühendisi Serkan Işık, “Altıparmak, Çarşamba Merkez yerleşim yerlerinin bitişik nizam ve kat yüksekliklerinin ortalama 6 kattır. Bu gibi yerlerde yukarıya kat artışı mümkün değildir. Yukarıya kat artışı yapıldığı takdirde Bursa tarihi için önemli olan Ulucami ve Kapalı çarşı gibi yerlerin siluetini kapatır. Olası bir kat artışı ile zaten yoğun olan merkez nüfusunun daha yoğun bir hale gelmesi şu anki durumundan daha kötü bir hale sokar.

Merkez nüfusunun özellikle ulaşım hattı güzergâhlarının çevreleyen yerlerde bulunan tarım arazisi vasfını yitiren  hazine arazilerinin rezerv alan olarak düzenlenmeli bu oluşan rezerv alanları Müteahhit eli ile belli bir oran karşılığı konut oluşumu sağlanmalı  ve bu rezerv alanlarda oluşacak konutların merkezde yaşayan ve dirençsiz yapı sahipleri ile takas yapılarak hem depreme dayanıklı binalara da yaşam hem de  merkez nüfusu azalacağı için ulaşım ve yoğunluğu azaltıp şehrin nefes almasını sağlanmalı böylece geride kalan yapıların daha nitelikli ve değer oranı yüksek kat artışı yapmadan alternatif yolların oluştuğu, mevcut yolların genişlediği bahçeli ayrık  yapılar ve sosyal donatı alanları  oluşturmak koşulu ile çözülebilir.

Şehir merkezinde düşünülen kentsel dönüşüm için rezerv alan olarak belirtilen alandaki dirençsiz yapı stokunun en az %30’u bu rezerv alana taşınmalı ve %30 hak sahiplerinden feragat etmeleri sağlanmalı ki planlama ve döşüm için alan kazanılmalıdır ve yeni oluşturulacak yapı stoğu çevresinde bulunan tarihe dokuyu ve siluetini etkilememelidir.

Yapılan bu kentsel dönüşüm şehir merkezinde bulunan çirkinliklerin bitmesini ve sosyal dönüşümün de önünü açarak şehrin tanıtımına fayda sağlayacaktır.

*Oluşan rezerv alanların etrafına hiçbir şekilde yeni imar alanları oluşturulmaması gerekmekte olup yoksa şehir bir 10 yıl sonra aynı sorunlar ile karşı karşıya kalır.

Bursa Şehir merkezi dışında kalan mahallere bakıldığında yeni imara açılan semtler haricinde çarpık, bitişik yapılaşan, dar yollarının olduğu ve ortalama kat adedinin 3 tür ve çoğunda mülkiyet problemi bulunmaktadır.

Bitişik nizam yapılaşmaların ön ve arkasında yollar ile devam eder yapılaşmalar ve gereksiz dar ve birçok yol bulunmakta olup burada planlanması gereken kentsel dönüşüm 6+1 olarak planlandığında

  1. Geniş yollar oluşumunu sağlamak
  2. Sosyal donatı alanlarının oluşumunu sağlamak
  3. Daha fazla yeşil alanların oluşumunu sağlamak
  4. Caddeler oluştuğunda, yeni küçük ticari işletmelerin açılması sağlamak
  5. Sokak güvenliğinin artmasını sağlamak
  6. Kentsel dönüşüm ile sosyal dönüşümü sağlamak
  7. Yerel yönetimlerin yapması gereken otopark sorunu da ortadan kaldırılması sağlamak
  8. Sosyal gelişim ve mahalle kültürünün artması sağlamak

Bitişik nizamındaki yapıların önünde ve arkasında 5 m, 7 m ve 10 m ortalamalarında boydan boya yollar bulunmakta ve neredeyse atıl durumda kalan planlama dan kalan küçük küçük yeşil alanlar bulunmakta olup planlamalar yapılırken en az 10 ada 1 adaya dönüştürülecek şeklinde planlamaların yapılması gerekmektedir. Son oluşan adanın altına tamamına otopark olarak yapılmalı üzerine dört bir yanına 6+1 olarak binaları oluşturacak şekilde düzenlenmeli ve oluşan binaların ortasında bitişik nizam dan kalan yolların ve atıl durumda olan küçük yeşil alanların toplamı ile oluşan alanın da binaların ortasına yeşil alan olarak bırakarak yerel yönetimlerin ekstra mahalle bazında yeşil alan imalatlıda ortadan kalkması maddi kaynakların kurumun elinde kalması sağlanacaktır” diye konuştu.

   Sağlıklı Kentsel Dönüşüm konusundaki detaylı çalışmasını slaty gösterim, video ve fotoğraflarla anlatıp, hazırladığı demoları da kamuoyuyla paylaşan Serkan Işık, “Bursa ticaretinin, üretiminin ve ihracatının merkezi konumumda yarattığı istihdam ve Türkiye’nin 4.büyük ekonomisi olan ülkenin gayri milli hasılasına büyük katkılar sunan sanayi merkezidir. Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB), 1961 yılında Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesi olarak Bursa şehrinde kurulmuş sanayi bölgesidir. Toplam 712 hektarlık alana kuruludur. (2021 itibarıyla 316 firma faaliyette)

Bu ekonominin lokomotifi olan sanayi bölgesinin 60 yıldan fazla olmuştur yapılaşması içerisinde ki kimi yapıların yeni olması genel anlamıyla eski yapılaşmalardan oluştuğu ve o günün şartlarında nerdeyse hiçbir mühendislik hizmeti almadığı, gerecek değerde zemin etüt yapılmadan oluştuğu göz önüne alındığında oluşacak bir felaketin bir insani boyutu var birde ülke ekonomisine vereceği zarar boyutu ülkenin beka sorunu, ülke genelinde büyümenin durma noktasına gelmesine neden olabilir.

Şehir merkezinin içinde kalan ve trafik sorunu oluşturan bu sanayi bölgesinin Bursa – Ankara hızlı tireni hattı boyunca uygun bir yere taşınması hem insanlar için hem de şehrin nefes alması açısından daha etkin bir çözüm noktası olarak görünmektedir.

Taşınması söz konusu olmayacak ise sanayi bölgesinin yapılaşma tarihi baz alınarak bütün yapıların depremsellik testlerinin ve mevcut veya yeni açılacak yerleşim alanlarındaki tüm tehlikeleri belirlemek, yerel zemin ve tehlike koşullarının yansıtıldığı haritaların üretilmesi amacıyla arazinin jeolojik açıdan modellemesini ivedilikle yapılması gerekmekte olup sebep, neden ilişkisi sonucu binaların güçlendirilmesi ya da yeniden yapılması gerekmektedir.

Ülkemizi büyük bir yasa boğan 11 ili direk etkileyen dolaylı olarak ülkemizi etkileyen yüzyılın felaketinin bilançosu 50 bin vatandaşımızın hayatı kaybetmesi ve Devletimizin 100 milyar dolardan fazla kaynakla yeniden üretimi tesis etmeye ve bu bölgede yeniden yaşam kurması hem ülkemize hem de geleceğimizi ve ülkenin büyümesini etkilemektedir.

Bursa evliyalar şehri, Osmanlıya başkentlik yapmış, yaşayan tarih, Türkiye’nin 4. büyük şehri ve ülke ekonomisinin lokomotifi olan bu şehrin büyük bir felaket yaşamadan hızlı dirençli bir şehir haline gelmesi gerekmektedir.

Bursa’da bahsedilen kentsel dönüşümlerin çözümleri hiçbir kamu kurumunun 1 TL harcamadan tamamı yukarıda bahsettiğim gibi doğru planlama ile özel sektör eliyle tamamlanacak ve bu planlamaların diğer illerde çözümsüz olarak görünen bitişik nizam yerleşim alanlarının da planlana bileceğini de göstermekte olup şehrimizin dirençli şehirler ile yarınlarına umut ve güvenle yürüyecekti

Bu kentse dönüşüm planlamasında halkın özel sektöre güveninin olmadığı özel sektöründe halka güvenin olmadığını sahada görmüş bulunmaktayım. Burada sanki bir hakem görevi görme kaydı ile ilgili belediyelerin planlamaları yapması halk ile anlaşması daha sonrada özel sektöre sunması gerekmekte olup belediyeler işlerin düzgün ve güvenilir gitmesi hususunda belirleyici rol oynamaktadır.

Deprem hazırlıklarını kendiniz için yapmıyorsanız; çocuklarınız ve torunlarınız için yapın. Eninde sonunda bu faylar deprem üretecek ve bundan kaçış yok. Depremden kaçış yoksa, coğrafyadan kaçış yoksa, alacağımız önlemlerle depremin zararlarını azaltmak mümkün.

  • Ülkenin neresinde bir afet olursa olsun, bunun zararını hepimiz ödüyoruz.
  • Sonuç itibari ile para kaynağı olmadan doğru planlama ile kentsel dönüşüm mümkündür” diye konuştu.

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM