Abidin Uyar Yazdı; “Bürokrasi sınıfı(Devlet) ve politikacı işin içinde olmadan kapitalizm asla sömüremez…”

Aslında şu kapitalizm dediğimiz şeyin ne olduğunu bilmeyen yok …

Bu da bizim ne kadar bilge toplum (!)olduğumuzu gösteriyor …

Müslüman’ından milliyetçisine ve de sosyalistine kadar…

Benim de gençlik yıllarımda solculuk deneyimim vardı …

Tabi ne kapitali okumuştum ne Marx’ın emek değer teorisini biliyordum, ne metanın ne olduğunu ne metanın değişim ve mübadele değeri, ne Marx’ın artı değer teorisini biliyordum …

Son 20 yılım Marksist iktisada kafa yormakla geçti …

Marx ne diyordu ?

Fakat Rothbard’ın zaman tercih teorisini öğrenmem ile beraber tüm dünyam değişti …

* Murray N. Rothbard

Rothbard’a göre, insanlar ulaşmak istedikleri amaçları en kısa zamanda gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu durum zamanın kısıtlı ya da nadir olmasından, dolayısıyla idareli kullanılması gereğinden kaynaklanır. Amaca ne kadar kısa sürede ulaşılırsa o kadar iyidir. Aynı şekilde, bir üretim süreci ne kadar kısa süreli olursa üretici için o kadar iyidir. Rothbard zamanlar arasında yapılan bu tercihi zaman tercihi olarak adlandırıyor ve evrensel bir olgu olduğunu söylüyor.

Zaman tercihi şu anda elde edilebilecek doyumun gelecekteki doyuma tercih edilmesi ya da mevcut bir malın gelecekteki bir mala tercih edilmesi olarak da tanımlanabilir. Şu andaki malın gelecekteki mala tercih edilmesinin tek koşulu, iki maldan elde edilecek tatmin derecesinin aynı olmasıdır. Böyle bir durumda malın tüketimini ertelemenin anlamı yoktur. Öte yandan eğer gelecekteki mal mevcut maldan daha fazla tatmin sağlıyorsa, gelecekteki mal tercih edilir.

Hep aynı örneği veririm. Çocuğunuza 40 birim emekle parayı bir ayda mı gönderirsiniz …

Yoksa en kısa zamanda saniyenin onda biri kadar zamanda internet bankacılığı ile mi gönderirsiniz?

Bir müteahhit döktüğü betonu 100 birim emek kullanarak pazı gücü ile mi dökmek ister yoksa 3 saate hazır beton araçları ile mi dökme ister ?

En kısa zamanda elde edilen doyum tercih edilir …

TOPLUMSAL DEĞİŞİM YASALARI.

Marx tarihsel yasaların hiç değişmeyeceğine inanmıştı …

Yaşadığı ve tanık olduğu dünya buydu.

Tarih tek çizgide kalkarak gidecek kaçınılmaz olarak proletarya devrim yapacaktı…

Çünkü işçi sınıfına büyük görev yüklemişti .

Onun zincirlerinden başka kaybedeceği bir şey yoktu.

İngiltere’de devrim olacak diye bekledi çünkü kapitalizmin olduğu ülkelerde sömürü vardı ve tez bunun üzerine oturuyordu.

Fakat devrim Rusya’da oldu.

Marx kapitalin 2 ve 3 cildini acaba neden yayımlamadı da bunu Engels Marx’ın ölümünden sonra yayımladı ?

Marx bir şeyler görmüştü.

Halil Berktay şunu diyor …

“Gareth Stedman Jones, Marx’ın aslen ihtilâl-sever (revolutionist) olduğu; ayaklanma potansiyelini nerede yüksek görürse oraya meylettiği kanısında. Marx önce işçi sınıfında büyük bir devrimci potansiyel görüyor. Toplum işte bu güçle değiştirilir diye, işçilere sarılıyor. Devrim yapmalarının “kaçınılmaz” olduğunu göstermek için Kapital üzerinde çalışmaya başlıyor. Ama bir noktada, en gelişmiş sanayi ülkelerinde refahın yaygınlaşmaya ve siyasetin görece demokratikleşmesiyle, Batı Avrupa’da devrimden umudunu kesip yüzünü doğuya; geriliği, yoksulluğu, despotik rejimi nedeniyle çelişmeleri daha keskin gördüğü Rusya’ya çeviriyor. Marx bu yüzden Kapital projesinden vazgeçti, diyor Stedman Jones…

BU GÜN İŞÇİ SINIFIN KAYBEDECEĞİ ÇOK ŞEY VAR …

Emek değişim sosyolojisi içinde artık vazgeçilmez olmaktan çıkmıştı …

Çünkü sanayi devrimi sonrası alet edevat, bilgi saraylar, internet vs bir çok buluş emeği vazgeçilmez olmaktan çıkartmıştı …

Zaman emekten daha kıymetliydi …

Bu şartlarda emek gücünün ihtiyaç haline gelmesi için ona bir talebin olması gerekliydi.

Yani üretim olmalıydı ki emeğe talep olsun .

Ama üretim için sermaye gerekliydi …

Peki sermaye nasıl gelecekti ?

TÜRKİYEDE SERMAYE BİRİKİMİ OLMADI…

Çünkü gerçek anlamda iktisadi tabakalaşma olarak burjuva işçi ve köylü sınıfı hiç olmadı …

Birincisi Türk toplumu Japon toplumu gibi değildi …

Geliri arttıkça tüketim tercihlerini anında değiştirirdi …

Burjuva özentisi olan bir toplumdu …

Burjuva derken görgüsüz çakma BURJUVA sınıfı olarak kullandım .

Yoksa gerçek Burjuva eğitimli kentli sınıftır …

Bizdeki geliri artıkça evini , mobilyasını, cep telefonunu ,arabasını(eşini de) değiştir hem de hem de en pahalısından alan ama

entelektüel çizgisinde en ufak değişiklik olmayan kitleydi .

Toplumda zengin olduğu için itibar görür, hiç okumaz lakin her makama talip olurdu …

Miras yolu ile gelen paralara bir bakalım …

Asla tasarruf etmezdi .

Onun için benim ülkemde politik süreçlerin imkanları hariç (rant kollama ,şikeli ihaleler )sermaye temerküzü (birikimi) hiç oluşmadı .

Devlette zaten çok savurgan olduğundan ve kamu parasını akıl dışı yerlerde harcadığından iktisadi olmayan yatırımlar yaptığından sürekli parasızdı …

Dışarıdan sıcak paraya ihtiyacı vardı …

Fakat o paranın gelmesi için ülkende yapısal reformlar olmalıydı …

Hukuk olmalıydı.

Denetim mekanizmaları çalışmalıydı …

20 yüzyıldan sonra dünyada iki şey çok süratli yer değiştirdi …

Ve dünyanın her yanına çok hızlı dolaşıma girdi …

Bunlardan biri mal ve hizmetti ikincisi sermaye idi …

Kapitalizm ile Kapitalist arasındaki fark …

Kapitalizm sadece üretim biçimidir.

Canlı değildir ,iradesi yoktur …

Sömürü ise kâr maksimizasyonunu en üst seviyeye çıkartmak için her türlü çirkin işe bulaşmaktan kaçınmayan KAPİTALİST tarafından gerçekleşir …

Fakat asla BÜROKRASİ SINIFININ VE POLİTİKA YAPICISININ yardım ve yataklığı olmadan bu sömürü gerçekleşmez .

Özetle devlet(bürokrasi sınıfı)ve politikacı işin için de olmadan KAPİTALİST sömüremez…

Bürokrasi sınıfına rüşvet verir ,politika yapıcısını seçimde parasal olarak destekler ve sonunda ;

İş adamı + Politika yapıcısı +bürokrasi sınıfı sömürünün baş aktörü olur …

Ve de biz buna aha işte kapitalist sistem deriz …

OYSA BUNUN ADI CRONY KAPİTALİZMİDİR:

Türkçesi ahbap çavuş kapitalizmidir .

Devlet eli ile fert, belli aileler veya holding zengin etme sistemi dir.

Mesela düşünün İngiltere’de bir belediye ve oradaki meclis üyeleri , imar komisyon üyeleri ve o imar komisyon üyesi içinde bir şahıs aynı zamanda müteahhit olarak kat karşılığı bir yer alsın ve mevcut planda işlenmiş olan 15 metrelik dümdüz giden bir yolu 10 metreye düşürüp Mevcut 4 bloğu o araziye oturtmak için denize yaklaşma mesafesini yani KIYI KENAR çizgisini değiştirebilir mi?

Ama Gemlik belediyesinde olur bu işler …

BKZ;

T.C.

BURSA

2. IDARE MAHKEMESI

ESAS NO : 2021/1091

KARAR NO : 2022/1692

Bütün sorun sistemin nasıl çalıştığında…

EĞER BUNU KAPİTALİZM YAPIYORSA EN GELİŞMİŞ KAPİTALİST ÜLKELERDE DE BU TİP İŞLER OLMASI LAZIM .

SİZCE İNGİLETERDE,AMERİKADA, ,ALMANYADA, İSVEÇTE FRANSADA OLURMU?