Militarist oluşumlar şiddete çok yatkın bireylerden oluşuyor …
Birey henüz öz bilincini fark etmediği için kendini hazır bulduğu bir ideoloji içinde kimliklendirerek korunaklı hissediyor …
Severek tetikçi oluyor …
Öyle olunca suç örgütleri eleman bulmakta zorlanmıyor …
Tetikçi güvende hissediyor kendini …
Çünkü bürokratik yapı çok önceden istihdam edilmiş.
Her suçu rahatlıkla kapatabiliyor .
İddianameler suçluyu kayıracak şekilde hazırlanabiliyor …
Tutanaklar değiştirilebiliyor .
Devleti oluşturan bürokrasi sınıfıdır …
O göz yummadan hiçbir mafya tik hareket gerçekleşemez…
Henüz demokratik teamülün yerleşmediği toplumlarda bu sınıf maalesef yasal olmayan bir takım işlere bulaşabiliyor …
Ve suç örgütlerinin arkasında koruyucu kalkan görevi yapabiliyor …
Örgütlü cehalet kutsalı tüketerek militarist grup yaratıyor…
Vatan, devlet, bayrak, ezan, millet çok önemli kutsallar …
Kalabalık bu kutsalı, tüketim nesnesi yaparak ortaya çıkıyor …
Şiddet kontrol edilmez bir şekilde sıradan bir iş hale geliyor …
Adam dövmek, işyeri basmak, kurşunlamak, yaralamak hatta öldürmek bir ideale ulvi bir amaca dönüşüyor …
KOŞULSUZ SADAKAT VE İDEOLOJİN SORGULANMAYIŞI AKLETMEYEN KALABALAĞI YARATIYOR …
“Kalabalık halinde bir araya gelen insanlar muhakeme güçlerini ve ahlaki seçim kapasitelerini kaybederler.” —Aldous Huxley”
İdeolojiler burada torna tezgahı gibi çalışıyor …
Bireyi alıyor işliyor tek tip İMALATLA meta HALİNE GETİRİYOR …
Buna endoktrinasyon deniyor …
Tabi her ideolojinin kutsal forma dönüştürdüğü davası var …
En doğru düşünce bizde, bizim dışımızda kalanlar hain yanlış yolda …
KÖTÜLÜK,ŞİDDET,KABA KUVVET, SIRADANLAŞIYOR …
KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI ;
Hannah Arendt’in “Kötülüğün Sıradanlığı” üzerine yazdığı kitap günümüzde geçerliliğini korumakta…
Hitler’in emri altında üst düzey bir Nazi subayı olan ve Yahudileri imha kamplarına nakil işlemlerini yapan Eichmann 1960 yılında MOSSAD tarafından yakalanarak İsrail’e getirilir.
Milyonlarca insanın ölümünün sorumlularından biri olan Eichman artık yargılanacaktır ….
Dünyanın her tarafından bu mahkemeye ilgi büyüktür …Yargılamayı takip etmeye gelen pek çok kişi mahkeme heyetinin karşısında sadist, sevimsiz ,psikopat bir katili görmeyi beklemektedir. Oysa gelenler karşılarında sakin, yumuşak başlı sıradan bir insan ve bürokrat görürler.
Eichmann’ı tanıyanlar da onun sevimli ,güler yüzlü ve cana yakın biri olduğunu söylerler . Duruşmasında mahkeme heyeti Eichmann’a tüm bunları neden yaptığını sorar. Eichmann savunmasını şöyle yapar:
“Çok sayıda insanın yer aldığı, muntazam işleyen bir sistemimiz vardı ve ben o sistemin bir parçasıydım. Her şeyi, nasıl yapılması gerekiyorsa o şekilde yapıyordum. Ben sadece emirleri uyguluyordum.”
Eichmann’ın akletmeyen , öz bilincini henüz bulamamış kendi başına düşünemeyen fikri olmayan yalnızca koşulsuz itaat eden, dolayısıyla, kendisine söyleneni sorgulamadan yapan bir insan olduğu apaçıktır …
Henüz şahsiyet ve kişilik kazanmamış insan entegral varlıktır .
Onun taptığı bir parti, lider ve ideolojisi vardır …
O kendini bir ideoloji içinde korunaklı hisseder.
Henüz onda öz bilinç yoktur.
Çünkü kendi yoktur .
O düşünmez.
O kutsal ulvi bir dava ya inandırılmıştır …
İdeolojisi ona TİPİKLERİ anlatır …
Oysa gerçek A TİPİKLERDE saklıdır …
Onun dünyasında daima bir düşman olmalıdır …
O düşmansız yaşayamaz…
Necip Fazılın dediği gibi…
“Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın, Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. Necip Fazıl Kısakürek “
Düşman ortadan kalktığında işsiz kalacaktır …
Faşist Hitlerin de düşmanı Yahudilerdir …
ASLINDA HER KES BİLİYOR ZARLARIN HİLELİ OLDUĞUNU …
Aslında her kes biliyor…
Zarların hileli olduğunu, kaptanın yalan söylediğini geminin su aldığını(Leonard Cohen.)
Hukuk bir tuğlayı çekse her şey ortay çıkacak ama o tuğla çekilmiyor.
Kim bilir iskambilden yapılmış kaleler belki bir gün bir çocuğun kral çıplak demesi ile yıkılacak …
Ancak önce HUKUK …
Elime kargodan sevgili Ali Barutçu oğlunun aracılığı ile kayın biraderi İbrahim Ayyıldız’ın ve Selçuk Durgut’un emeği olan harika bir kitap geçti…

TIMOTHY SNYDER’in ESARET YOLU
Büyük bir hızla ve merakla eserin ilk 60 sayfasını süratle okudum …
SNYDER Tarih ve küresel ilişkiler profesörü…
RUSYA –AVRUPA VE AMERİKA daki olayları irdeleyen TİRANLIK VE OTORİTERLİK yolunu açan gelişmeleri (O ESARET )kelimesini kullanıyor )analitik sorgulamasını bir tarihçi titizliği ile yapıyor …
Ve RUS faşist filozof İVAN İLYİN’İN fikirlerini PUTİN üzerinde nasıl etkili olduğunu anlatıyor .Tabi bu arada Ukrayna’yı işgalindeki nedenleri bir bir sıralıyor . Fakat işin garibi en azından benim bilgi sahibi olmadığım konu Trump ile olan bağlantısı …
Trump’ta faşist bir düşüncenin temsilcisi
FAŞİT Filozof İLYİN RUSYA İÇİN ;”İhtiyaç duyulan şeyin şiddet yolu ile iktidara gelecek ,güçlü mitler üretecek sahte seçimler yapacak ,ve Ukrayna’yı işgal edecek bir RUS lider siyasi bir kurtarıcıydı”(SH14) …
LİDER VE PARTİ TAPINMA OBJESİ OLUNCA…
Şiddet ve lider tapıcılığını psikolojik sorun olarak ele alırsanız ortaya patolojik bir vaka, ancak bir ideolojinin içinde davaya dönüştürdüğünüzde o psikopattan bir kahraman çıkartırsınız…
Tetikçisinin bile özgüven içinde olan bir ülkede demokrasi, hukuk ve cumhuriyetin kazanımlarından bahsedilebilir mi?
Kafalar kuma gömülmüş…
Herkes her şeyi biliyor hiç kimse hiçbir şeyi bilmiyor…