Abidin Uyar Yazdı; “Yüksek dozda ‘Cumhuriyet Vurgusu’ Neyin işareti?”
Bu başlık ban ait değil .Prof. Ulvi Saran hocama ait…
Bu hafta din felsefesi üzerine bir yazı hazırladım …
Araya bu yazı girdi .
Kim okur kiminle sohbet edebilirim bilmiyorum .
Ben felsefi düşünce dedikçe insanlarla, kurumlarla, politikacı ile aram gittikçe açılıyor .
Felsefi düşünce ile slogansal düşünce arasında ki en büyük fark, sloganla düşünen sadece TOTOLOJİ yapar .
Totoloji kaplamsal bilgi verir…
İçleme dair hiçbir bilgi vermez .
Örnek;
Soru; -Dün gece sizin takım neden 6-0 yenildi
Cevap -Çünkü top bizim kale çizgisini 6 sefer geçti. Her seferinde rakibe bir gol yazıldı .
Evet bu cevap doğrudur. Gol olması için topun kale çizgini geçmesi lazımdır.
Ama bu 6 sıfırlık yenilgin açıklaması değildir .Bu bilgi yeni hiçbir şey vermez…
Oysa yenilgide, hakem hatası, yanlış kadro seçimi, kalecinin hatalı gol yemesi, forvetlerin beceriksizliği ,hava şartları, sakatlıklarla kadro kurulamaması vs .onlarca faktör vardır .
Bu gün hala slogan atmayı düşünce zanneden önemli, bir kitle var .
Sağcısı, solcusu, Kemalist’i, İslamcısı ,ülkücüsü vs …
Patenti bana ait olan(İsteyen kullanabilir) bir sözcüğüm var .
“Sloganlar güzel elbise gibi asıldıkları yerde çok güzel dururlar .
Sorun giyilmeye kalkıldığında ortaya çıkar” A.U
Prof. Ulvi Saran hoca (eski valimizdir) şöyle bir yazı kalem almış .
Bu yazı benim yıllardır her Cumhuriyet bayramı günü yapılan etkinlikleri
gördükten sonra tamam da artık saadete gelin dediğim türden .
Şöyle diyor .
“Cumhuriyet, basit tanımıyla “siyasi gücün, halkın seçtiği temsilciler eliyle kullanıldığı bir devlet yönetim şeklidir.” Ama bunun, mutlak olarak demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği anlamına gelmediğini; adı cumhuriyet olan ve periyodik aralıklarla yapılan sözde seçimlerde halkın büyük çoğunluğunun oyuyla tekrar tekrar seçilen ve iktidarlarını onyıllarca sürdüren Ortadoğu diktatörlüklerinden anlıyoruz.”
Benim de tarifim böyle ve ekleyerek diyorum ki Cumhuriyetin bu ülkeye 102 yılda hukuki imtiyaz değil hukuki meşruiyeti vermesi gerekiyordu .
Deme ki salt Cumhuriyet lafzı ile atılan sloganlar anlı şanlı kutlamalar yaparak ne insan hakları ihlallerini ne hukuk skandallarını ne yolsuzluk ne kamu kaynakların eşe dosta peşkeş çekilmesi ne hukuk devleti olmamızı sağlamamıştı .
Çünkü Cumhuriyet salt lafız olarak anayasa yazmak değildir.
Veya bizimde yazılı bir anayasamız var işte biz anayasal devletiz demek değildir .
Biz sadece anayasası olan bir devletiz .
Yönetici sınıfı tanımıyorum bu anayasayı demesi gibi örtülü olarak uygulamaları ile tanımıyorum bu Cumhuriyeti derse ne olacak?
Biz sadece Cumhuriyetle rejimi ile iktidarın, saltanatın babadan oğula geçmesini önledik .
Ama seçilmiş olanlara ne yaptık?
Milyonlarca seçmenin seçtiği insanlara ne yaptık?
Hukuk yolu ile milletin iradesine darbe yaptık mı yapmadık mı ?
Öznesi birey olan bir toplum yarattık mı?
Düşünmek suç değil ama o düşünce kafanın içinde kaldığı sürece.
Buda hiçbir işe yaramaz.
O düşünce kafanın içinden çıkıp sokakta gezintiye çıktığında bir TV muhabirinin sorularına muhatap olduğunda o düşünce sahibinin akıbetine cumhuriyet kefil olabiliyor mu?
Sizce üstünler karşında hukuken eşit miyiz?
Efendiler cumhuriyette tıpkı din gibi sübjektif var olandır .Varlığı gelişmesi ortaya çıkması insana bağlıdır .
Ben geleneği çok önemserim .
Ama gelenekçilikten çok uzağım.
Çünkü;
“Gelenek, ölmüşlerin yaşayan ruhudur; gelenekçilik ise yaşayanların ölmüş ruhu.” Abdülhamid el- Vekil
SONUÇ YERİNE; Hiç yoktan iyidir mi diyorsanız evet hiç yoktan iyidir .
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum