“ZAM ALDATMACASINA SON VERİN”

“ZAM ALDATMACASINA SON VERİN”

Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Özkan Rona:

“ZAM ALDATMACASINA SON VERİN”

Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Temsilciliğinin organize ettiği eylemde, Kamu Emekçileri bir kez daha haklarını aradılar. Kent Meydanında organize edilen etkinliğe Eğitim İş Bursa Şubesi ve Halkın Kurtuluş Partisi Bursa İl Temsilciliği başta olmak üzere, bazı sivil toplum örgütleri de destek verdi. En düşük memur maaşının en az 32 bin liraya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kamu emekçileri, milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ücret ve maaş artışlarının gerçek enflasyona göre değil, çarpıtılmış TÜİK enflasyonuna göre belirlendiğini söylediler.

Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Özkan Rona, “Kaşıkla verdiler kepçeyle aldılar. Zam aldatmacasına son verin” diyerek, KAMU-Ar’ın enflasyon araştırma raporlarını açıkladı. Haziran ayında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 32 bin liraya, açlık sınırının da 12 bin liraya yükseldiğini anımsatan Özkan Rona, vergi, harç ve    KDV yükünün de emekçinin sırtına bindirildiğini kaydetti.

Kamu İş Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Bilindiği gibi 2023’ün ilk 6 ayında yüzde 11,77’lik enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden gelen yüzde 6’lık artış (kümülatif %17,55) üzerine seyyanen yapılan 8 bin 77 TL’lik zammın emekçilerin beklentisini karşılamadığını bir kez daha belirtiyoruz. AKP iktidarı ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkmıştır. Gelir adaletsizliğini derinleştirmiş, açlığı ve yoksulluğu artırmıştır.  Maaşla çalışanlar ağır vergiler ve enflasyon altında ezilmektedir. Sözde maaş artışları şimdiden yok olmuştur. Ülke ekonomisini yolsuzlukla, talanla, peşkeşle yönetenler ortaya çıkan krizin faturasını emekçilerin ve emeklilerin omuzlarına yüklemiştir. Hükümetin emekçilere kestiği bu faturada 60 Milyar Dolar Cari Açık, 4 Trilyon 734 Milyar Dolar iç ve dış borç vardır. Seçim döneminde yandaşa verilen ihalelerden 130 Milyar Dolar, Geçiş Garantili Yollardan 53 Milyar Dolarlık fatura da emekçilere kesilmiştir. Kamu emekçileri ve emeklileri tüm bunların yanı sıra günlük olarak 18 Milyon TL’yi de sarayın giderleri olarak ödemektedir. Ağır vergi yükü altındaki yurttaşlar tüm bu giderlerin yanı sıra %20 KDV, %45 ÖTV, ortalama %27 Gelir Vergisi, %76 da Dolaylı Vergi ödemektedir. Tüm bu ağır faturanın üzerine bir de “Milli Dayanışma Paketi” adı altında getirilen ek vergiler ve Türkiye’nin toplam borç miktarının %46’sı kadar daha borç yapma yetkisi emekçiler için çalışırken de emeklilikte de ödemekle bitecek bir borç değildir. Bu soygun düzeni, bu talan düzeni, bu peşkeş düzeni bitmedikçe emekçiye fatura edilen bu borç ödemekle bitmez” dedi.

Meydanlardan bir kez daha hükümete ve iktidara seslendiklerini ifade eden Özkan Rona, “Haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan gelmeyin.  AKP iktidarı sermayenin sesine değil, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiş, emekçilerin sesine kulak vermelidir. Her zaman yaptığı gibi kurnazca rakamlar üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmekten vazgeçmelidir!

Emekliliğe yansımayan, adaletsizliği artıran, verilen sözleri tam olarak karşılamayan seyyanen ve yüzdelik oranları kabul etmiyoruz.

22 bin TL’lik en düşük dereceli memur maaşı içinde, 11 bin 128 TL’lik kısım emekli maaşı hesabına dâhil edilmemektedir. Bundan sonra bu seyyanen rakam, maktu rakam olarak belirlenecek ve daha sonraki hiçbir artışa bu rakamın baz teşkil etmeyecek olması iktidarın bir başka kurnazlığıdır. Enflasyon farkı, ortaya çıktığı ay itibarıyla ödenmelidir.  Adeta bir soygun mekanizması gibi işleyen vergi diliminde maaş artışları sonrasında kesilen oranlar yeniden düzenlenmelidir.  Torba yasadaki seyyanen artıştan emekli kamu emekçilerinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizliktir. Birleşik Kamu-iş olarak haksızlıklar ve itibar sarsıcı bu uygulamalar karşısında susmayacağız, emekçilerimizin sesi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM