“YAŞANAN KORKU VE ÇARESİZLİĞİN TIPTA YERİ YOK”

“YAŞANAN KORKU VE ÇARESİZLİĞİN TIPTA YERİ YOK”

Psikolojik Danışman Emre Günebakan, On’da Son Nokta Programına bağlanarak, yüzyılın felaketinin yaşandığı deprem bölgesindeki travmayı anlattı. Kendisi de depreme Gaziantep’te yakalanan Emre Günebakan, “Yaşanan deprem felaketlerini şöyle özetlemek istiyorum, yaşanan korku ve çaresizliğin ne tıp’ta ne de kültürümüzde yeri yok. Öğretilmiş çaresizlik dışında imkansızlığı, şokları, paniği, travmaları ve çaresizliği gördük” dedi.

Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’da Son Nokta programına bağlanan Psikolojik Danışman Emre Günebakan, ardı ardına gelen depremlerin bölgedeki insanlar üzerinde panik atak, anksiyete, travma ve intihar vakalarını artırdığını öne sürdü. Depreme Gaziantep’teki 9 katlı apartmanın 8. Katındaki evinde yakalandığını anlatan Günebakan, Gaziantep, Nurdağı, İslâhiye, Kahramanmaraş ve Hatay bölgelerinde de incelemelerde bulunduğunu anımsatarak, şok içinde kalan insanların, acılarına tanıklık ettiklerini vurguladı. Deprem sonrası şok yaşayan insanlarla ilgili bazı anılarını da anlatan Psikolojik Danışman Emre Günebakan, “Yaşlı bir amcamız, araç büyüklüğündeki bir enkazın altından kalan ailesini çıkarmaya çalışıyordu. Psikolog olmamıza rağmen, aslında yapmamamız gerekirken, biz de o enkazı kaldırmaya yardım ettik. Oysa, enkaz kaldırmak için profesyonel ekipler ve ekipmanlar gerekiyordu. Yaptığımız yanlıştı ama o şokla bunun farkında bile değildik. O adam, enkazı kaldırmak için elleri yaralanana, kolu kırılana kadar devam etti. Orada yaşanan acıları tarif etmemiz mümkün değil. ‘Ateş Düştüğü yeri yakar’ atasözü tam da bu felaketler için söylenmiş gibiydi. Öğretilmiş çaresizliğin dışında başka bir psikoloji yaşanıyordu. Korku, imkânsızlık ve çaresizliğin ne tıpta, ne de kültürümüzde yeri var. İnsanlar halen su, ısınma, çadır gibi sorunlarını çözemediği için, ceset kokuları ile birlikte yaşamak zorunda. Bunu anlatmak mümkün değil” dedi.

0-2 yaş grubu çocuklar için kaygı bozukluğu durumunun olmayacağını, 02-07 yaş grubu çocuklar için oyun terapisti uygulamalarının sürekli hale getirilmesini isteyen Psikolojik Danışman Emre Günebakan, yetişkinler için de, yalnız olmadığını hissettirmek, hayatla bağını kopartmamak, hayat planları yapmasına yardımcı olmak gibi desteklerin önemini vurguladı. Deprem bölgelerine psikolojik desteğin sürekli olmasını da isteyen Emre Günebakan, “Psikolojik destek diğer tıp doktorluğu gibi değildir. Kontrol et, ilacını ver, böyle bir şey yok. Bölgede yaşanan kayıplar çok büyük, 6 ile 60 seans arası destek verilmelidir. Ayrıca o kentlerin, toplum olarak, devletle birlikte bir an önce yeniden ayağa kaldırılması gerekir” diye konuştu.

Göç ve misafirlik psikolojisini de anlatan Emre Günebakan, “Göçlerle başka kentlere gitmek durumunda kalan vatandaşlarımıza normalden farklı davranılmamalıdır. Aşırı misafirperverlik, kırıcı ve yanlış anlaşılabilir. Çünkü, turist gibi gitmemiştir. Misafirliğin de bir süresi vardır. Depremi yaşamış, felaketi görmüş insanlar daha hassas, daha alıngan olabilirler. Kaldı ki, bu insanlar gittikleri yerde kalıcı olmadıklarını biliyorlar. Kentleri yeniden inşa edildiğinde, şehirlerine döneceklerdir” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM