Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Şubesi tarafından organize edilen etkinlikte, 2023 yılı bütçesi tepki gördü. Çok sayıda sendikanın da desteklediği basın açıklaması Şehreküstü Meydanında yapıldı. İyi Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun da katıldığı eylemde konuşan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Bugün meclis gündemine gelen 2023 bütçesi emekçiyi, emekliyi, işsizi ve yoksulu görmezden gelen, tamamen sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir bütçedir. AKP iktidarının kamu kurumlarını tasfiye ettiği, özelleştirmelerin bütün hizmet kollarına yayıldığı ve kredili mevduat sistemi ile zenginin parasını koruma çabaları ile yurttaşlara ayrılan bütçe payı günden güne erimektedir. Bugün ağır vergi yükü altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne yoksullaşan yurttaşlar, bütçe gelirlerinin yüzde 84’ünü vergileri ile karşılamaktadır. Bu vergilerin yüzde 64’ü doğrudan kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken, yüzde 36’sı ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketim vergilerinden karşılanmaktadır. Bu vergilerin yüzde 64’ü doğrudan kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken, yüzde 36’sı ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketim vergilerinden karşılanmaktadır. Kur korumalı mevduat faizleri ile parası olanın parasını korumaya çalışan AKP iktidarı, bu yükü vergilerin yüzde 8’ini kur korumalı mevduat faizlerine aktararak yoksulların sırtına yıkmaktadır. Bunun yanı sıra kalkınmanın ve ilerlemenin en temel kalemi olan tarım üretimlerine 54 milyar lira ayırırken, bütçeden 565 milyar lira faiz giderlerine aktarılmaktadır. Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşların yaşam şartları zorlaşmaktadır. Yurttaşlar; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde hissetmektedir. Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda AKP iktidarı sadece krizi izlemekle yetinmektedir. Ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, marketlere, muhalefete ve dış güçlere yüklemekte, yanlış politikalarının bedelini ise yurttaşlara acı bir şekilde ödetmektedir” dedi.
Vatandaşların ve emeklilerin de desteklediği konuşmasında, 2023 bütçesinin krizi fırsata çevirenlerin kârını artırmaya yönelik bir bütçe olduğunu ifade eden Özkan Rona, “2023 bütçesi yüksek enflasyon oranlarına çare olacak şekilde düzenlenmeli, toplumun tüm kesimlerinden STK’larla ortak hareket edilerek yurttaşların sorunlarına yönelik hazırlanmalıdır. Çok kısa bir süre önce müjdeli bir şekilde açıklanan emeklilikte yaşa takılanların ödemelerine karşılık bir bütçe ayırılmaması, akıllara EYT çözümünün askıya alınacağı şüphesini getirmektedir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; toplumdan yana olmayan bir bütçeyi kabul etmiyoruz. Emekçiler, emekliler ve kamu çalışanları olarak sefalet oranlarındaki maaşlarla üç haneli rakamları aşan enflasyonla mücadele etmeyi kabul etmiyoruz. Toplumun çıkarlarını değil seçim yatırımlarını ve sermaye sınıfının çıkarlarını gözeten bu bütçe,emekçiden yana bir bütçe değildir. AKP’nin 2023 bütçesi emekçiler için açlık ve yoksulluk demektir. Kimileri saraylarında, rezidanslarında, köşklerinde bolluk içinde yaşarken halkımız açlıkla, yoksullukla ve yüksek enflasyonla pençeleşerek hayatta kalmaya çalışmaktadır. Türkiye’de kamu emekçilerinin aylık gelir ortalaması 10.000 TL dolayındayken 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 8 bin 657 TL, yoksulluk sınırı ise 25 bin 422 TL’dir. Kamu emekçileri yoksulluk sınırının yarısı kadar bile ücret alamazken, sayıları 10 milyonu bulan asgari ücretliler ile 13 milyonu aşkın emekli ise açlık sınırının altında bir ücrete terk edilmiştir. Emekçilerin açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildiği yetmezmiş gibi, bir de ağır vergi yükü altında ezilmektedirler. Bütçe gelirleri hesaplanırken ücretlilerin gelir vergisi %15’e sabitlenmeli, yoksulluk sınırının üzerinde insan onuruna yaraşır bir ücrete ulaşmadan vergi oranları arttırılmamalıdır. Yandaş konfederasyonlarla kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar sonucunda ortaya çıkan toplu sözleşmeler, kamu emekçilerinin yoksulluğunun temel nedenidir. Kamu emekçileri 6 aylık artış oranları ve enflasyon farkı içeren sahte toplu sözleşmelerle daha fazla yoksullaştırılmamalı, enflasyon farkları aylık olarak ödenmelidir. Kamu emekçilerinin emeklilik tazminatlarında küçük bir miktar da olsa artışa neden olan 3600 ek gösterge ayrım yapılmaksızın tüm kamu emekçilerine verilmelidir” diye konuştu.
Sendikalılar eylemin ardından aynı meydanda imza kampanyası başlatan Tüm Emekliler Sendikasının standına geçerek, destek verdiler.