CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’nde şair, yazar, müzisyen ile otel görevlilerinin katledilmesinin 32. yıl dönümü nedeniyle Meclis’te basın açıklaması yaptı.
Katliam sorumlularının serbest bırakılma sürecinin, iktidar eliyle yürütülen bir cezasızlık politikası olduğunu kaydeden Sarıbal, “Bugün katillerle hesaplaşılmadıysa, o zihniyet yargılanmadıysa, devletin sorumluluğu açıkça ortaya konmadıysa; bu ülkede adalet yoktur. Yakanları da, aklayanları da, katilleri serbest bırakanları da affetmeyeceğiz. 33 canımız için 2 Temmuz’da Sivas’tayız. Alevi toplumunun yaşadığı bu büyük travmanın tanığı ve takipçisi olmaya, Meclis’te ve sokakta adalet mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Milletvekili Sarıbal, Madımak Katliamı faillerinin yıllar içinde birer birer serbest bırakıldığını, ödüllendirildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın affıyla veya yargı kararlarıyla cezalarının hafifletildiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin 2023 yılındaki sanıkları terör suçlusu saymayan kararını da hatırlatan Sarıbal, “Bugün karşımızda adaletin, hukukun ve vicdanın yerle bir edildiği açık bir insanlık suçu ile iş birliği tablosu vardır. Madımak Katliamı organize bir insanlık suçudur. Bu suçun faillerine uygulanan cezasızlık politikası; hem Türkiye’nin demokrasi mücadelesine hem de hukukun üstünlüğü ilkesine büyük bir darbedir. Anayasa Mahkemesi’nin 2023 yılında verdiği kararla, sanıklar terör suçlusu sayılmamış ve infaz indirimiyle tahliye edilmelerinin yolu açılmıştır. Daha önce de iki sanık, Cumhurbaşkanı tarafından yaşlılık gerekçesiyle affedilmişti. Bu kararların hiçbiri ceza hukukuna, infaz ilkelerine ya da adalet duygusuna uygun değildir. Devletin cezasızlık zırhı, ne yazık ki katillere kalkan olmuştur. Bu bilinçli bir tercihtir! Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta katledilen yurttaşlarımızın hesabı sorulmadan, bu ülkeye adalet gelmeyecek” diye konuştu.
GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEDEN GELECEK KURULMAZ!
Toplantıda 28 Mayıs 1980’de Çorum’da başlatılan ve 4 Temmuz’a kadar süren katliamda hayatını kaybedenleri de anan Sarıbal, “Devletin gözetiminde, karanlık odakların planlamasıyla günlerce süren bir kıyım yaşandı. 57 canımız katledildi, yüzlercesi yaralandı, binlercesi göçe zorlandı. Bu bir provokasyondu, planlı bir kıyımdı. Ve ne yazık ki tıpkı Maraş’ta, Sivas’ta, Gazi Mahallesi’nde olduğu gibi, failler korunurken, mağdurlar yalnız bırakıldı. Adaletin ertelendiği her gün, karanlık cesaret buldu. Sanıklar korundu, deliller karartıldı, dosyalar kapatıldı. Ve bugün hala nefret söylemleriyle, ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle karşılaşıyorsak, bunun sebebi geçmişle yüzleşilmemiş olmasıdır. Gerçek bir demokrasi; hakikatle yüzleşmekle, adaleti her yurttaş için eşit biçimde sağlamakla mümkün” diye konuştu.