KESK’e bağlı sendikaların üyeleri yurdun dört bir yanında alanlara çıktı. Bursa’da da TÜİK Şubesi önünde açıklama yapıldı. Sendikalar; “Her geçen gün daha fazla itildiğimiz yoksulluk ve sefalet girdabına teslim olmayacağız demek için buradayız. Sizin rakamlarınız yalan ama bizim yoksulluğumuz gerçek demek için buradayız. Hakkımız olanı istemek için buradayız. Buradan tüm halkımıza, tüm emekçilere, işçilere, emeklilere sesleniyoruz. TÜİK bugün hepimizin patronu haline gelmiştir. Asgari ücret TÜİK rakamlarına göre belirleniyor. Emekli aylıkları TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre arttırılıyor. 4 Milyon kamu emekçisine; kamu işvereni temsilcileri, yandaş konfederasyon yönetimi ve Hakem Kurulundan oluşan Bermuda Şeytan Üçgeni ile “toplu sözleşme” adı altında yine TÜİK rakamları dayatılıyor. Yıllardır çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız zam yağmuru ortada. Gerçek enflasyon ortada. Ama iktidar hangi rakamı istiyorsa TÜİK hepimizin önüne o rakamı koyuyor” dediler.
Türkiye’de eş zamanlı yapılan ortak basın açıklamasında; “Kısacası giderlerimiz hayatın gerçek enflasyonuna göre artıyor. Ama maaşlarımız, ücretlerimiz, aylıklarımız yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını bir kara delik gibi yutan TÜİK enflasyonuna göre belirleniyor.
Böylece işçisi, emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile bu ülkenin ezici çoğunluğu olarak her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz, daha fazla sefalete itiliyoruz.
Yıllardır oynanan Ali Cengiz oyunlarının, enflasyon sepeti oyunlarının son perdesi az önce sergilendi. TÜİK Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı.
TÜİK’e göre Haziran ayı enflasyonu yüzde 1,37 Yıllık enflasyon yüzde 35,05 dir. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’ e göre yüzde 16,67 dir.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu ENAG da enflasyon verilerini bugün açıkladı. ENAG’a göre enflasyon Haziran’da aylık yüzde 3,05 yıllık ise yüzde 68,68 artmıştır.
Şimdi buradan tüm kamuoyuna, işçilere, emekçilere, emeklilere soruyoruz:
Sizce hangi rakamlar daha gerçekçi? TÜİK’in açıkladığı rakamlar mı yoksa ENAG’ın açıkladığı rakamlar mı? İktidar sözcüleri “enflasyon düştü” diyor. Peki, sizin enflasyonunuz düştü mü?
Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre:
Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bu oranlar yaşadığımız gerçek enflasyon karşısında sefaletin ta kendisidir.
Ama iktidar bu sefalet oranları ile övünmeye devam ediyor. Bozuk bir plak gibi “İşçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik” nakaratını tekrar ediyor.
Onlara buradan bir kez daha sesleniyoruz. Her şey apaçık ortada değil mi?
Buna karşın;
Bizi enflasyona daha nasıl ezdireceksiniz?
Bizimle dalga geçercesine enflasyon farkı müjdesi manşetleri atanlara da buradan diyoruz ki; Yaşadığımız kayıplar ortadayken bu manşetleri atmaya, kamuoyunu yanıltmaya utanmıyor musunuz? Müjdelerinizi alın başınıza çalın.
Değerli Dostlar, çok kritik bir aşamadayız.
Her zaman söylüyoruz. Buradan bir kez daha tekrar altını çizelim. Bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi veren hiç kimse emeğinin karşılığını alamıyor.
Ülkeyi yönetenler bunca yoksulluğa, sefalete rağmen emeği ile geçim mücadelesi veren milyonları yok sayıyor.
Ne açlık sınırının altına inen asgari ücreti ne de açlık sınırının yarısına kadar düşen emekli aylıklarını arttırmaya yanaşmıyor.
Altı aydır oyaladığı 600 bin kamu işçisine TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarının bile altında teklifler sunarak adeta dalga geçiyor.
Kamu emekçileri, emeklileri olarak bizleri 7 dönem, 14 yıl boyunca sadece adı toplu sözleşme olan ama gerçek toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan garabet bir sistemle oyaladılar.
Bu garabet sistemde tüm yetkiyi iktidara ve iktidarın gölgesi olan Hakem Kuruluna verdiler. Kraldan çok kralcı yandaş konfederasyon yöneticilerini ise iktidarın, hakemin dediğini onaylayan süs biberi olarak masaya oturttular.
Bu garabet sistemin faturasını hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emekliler daha fazla yoksulluk, daha fazla güvencesizlik olarak ödemeye devam ediyor.
Ülkeyi yönetenler hala istiyorlar ki bu garabet sistem böylece devam etsin.
Tek taraflı olarak dayattıkları asgari ücret artışlarına, kamu işçileri sözleşmelerine, garabet “toplu sözleşmelerine” kimse itiraz etmesin.
Kendine sendika, konfederasyon dese de bu düzenden beslenenlerden, iktidara övgüler dizenlerden, iktidardan icazet almadan adım atamayanlardan emeğin haklarını savunması beklenemez.
Biz KESK olarak her zaman olduğu gibi bugün de kamu emekçilerinin, emekliklerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak için üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız.
Bunun için ayrım yapmaksızın tüm kamu emekçilerini; en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzerine çıkarıldığı; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için birlikte ortak mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz.
Çağrımız sadece kamu emekçilerine değil, bu düzenin çarkları altında ezilen herkesedir.
Hepimizi sefalette eşitlemeyi hedefleyenlere artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir.
Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim” denildi.