Bursa’da kadın müdür yardımcısının odasının kapısını tekmeyle kırdıran Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nun eski müdürü Ergin Kaya Kırbıyık’ın maaşla ödüllendirildiği iddia edildi.
Yaşanan olayı eğitim sendikaları okul önünde yaptıkları açıklamalarla protesto etmişti. Kapı kıran okul müdürünün maaşla ödüllendirildiği iddia edildi.
Yaşanan olaya tepki gösteren TÖB-SEN MYK Üyesi Bursa İl Temsilcisi Serkan Bebek, “Bursa’da isim listesine baktığımız zaman ödüllerin yandaşçılık ve siyasi tercih üzerinden verildiğini açıkça söyleyebiliriz” dedi.
Yazılı bir basın açıklaması yaparak, ödüllendirilme olayını eleştiren ve sert açıklamalarda bulunan Serkan Bebek, “Eğitimin en büyük sorunlarından biri olan liyakat ilkesi maalesef yıllardır göz ardı edilmektedir diyen Bebek, 2019’da ödül dağıtılan 7 bin 576 kişinin 5 bin 169’u yandaş sendika üyesiydi. 2023 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 80’lere ulaşmıştır. Veli toplantısında başı açık öğrenciye de şort giyen öğrenciye de karışırım, dedikten sonra hakkında soruşturma açılan ve en son müdür yardımcısının kapısını kırması sonucu açığa alınan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulunun müdürüne de maaşla ödüllendirme verildi. Bursa’da skandallar biter mi bitmez. Başka kime maaşla ödüllendirme verildi?” diye sorudu.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 122. Maddesi gereğince üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilir. Üstün başarı belgesi verilenlere, merkeze bağlı veya ilgili bakan ve illerde Valiler tarafından uygun görülmesi halinde en yüksek devlet memuru aylığının %200’üne kadar ödül verilebilir, ibaresi yer almaktadır.
Bursa’da isim listesine baktığımız zaman ödüllerin yandaşçılık ve siyasi tercih üzerinden verildiğini açıkça söyleyebiliriz. Elbette ki o listede ödül almayı hak eden eğitim emekçileri de vardır. Sözümüz onlara değildir. Fakat listeye baktığımız zaman ülkede bir tek yandaş sendika başarılıymış da diğerleri başarısız. Bu yüzden başarı belgesi alamıyor, sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu yandaşçılık zihniyeti eğitimi çürüten zihniyetin ta kendisidir. Eğitimin en büyük sorunlarından biri olan liyakat ilkesi maalesef yıllardır göz ardı edilmektedir. Yıllardır diyoruz; çünkü benzer tablo yıllardır devam etmektedir. 2019’da ödül dağıtılan 7 bin 576 kişinin 5 bin 169’u yandaş sendika üyesiydi. 2023 yılına geldiğimizde bu oran yüzde 80’lere ulaşmıştır.
Veli toplantısında başı açık öğrenciye de şort giyen öğrenciye de karışırım, dedikten sonra hakkında soruşturma açılan ve en son müdür yardımcısının kapısını kırması sonucu açığa alınan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulunun müdürüne de maaşla ödüllendirme verildi.
Bursa’da skandallar biter mi bitmez.
Başka kime maaşla ödüllendirme verildi ?
Adres dışı öğrencileri okula kayıt ettirmek isteyen velilerden 150 bin TL zorunlu bağış isteyen , hakkında 2024 Haziran ayında sürgün kararı uygulanmayan ve hakkında kaçak kayıt dışı sigortasız işçi çalıştırmak ve farklı iddialardan dolayı soruşturması devam eden Osmangazi ilçesi Macide Gazioğlu Kükürtlü Ortaokulu müdürüne de Bursa İl Milli Eğitim tarafından maaşla ödüllendirme verilmiştir.
Ödüle layık görülen öğretmen ve yöneticileri tebrik ediyoruz. Ancak bu konuda öğretmenlerimizden gelen rahatsızlıkları da dile getirmek istiyoruz. Ödüle layık görülenler hangi kriterlere göre belirlenmiştir? Ödül ağırlıklı olarak neden Milli Eğitim’de görevli yöneticilere ve okul müdürlerine verilmiştir?
Yaklaşık yüzde ellisi kadınlardan oluşan camiada, ödül alan kadın personel sayısı neden bu kadar azdır? (Maaşla ödüllendirmede ; Yıldırım ilçesi %31’ini, Osmangazi ilçesinde %40’ını, Bursa İl Milli Eğitim’de ödüllendirmenin %14’ünü kadınlar almıştır.)
Bunlar ve benzer birçok soru Bursa Milli Eğitim camiasının kafasını karıştırmakta, verilen ödüllerin üzerine gölge düşürmektedir. Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda hangi kriterlere uyularak seçim yapıldığını net bir şekilde açıklamalı, öğretmenlerinin ve personelinin gözünde saygınlığını ve güvenirliliğini kaybetmemek adına gerekli adımları atmalıdır.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz! Yaptığınız bir konuşmada ‘’18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum.” ifadeleriyle bir durum tespiti yapmıştınız. Bunun sebebini arıyorsanız MEB’teki likayatsız atama ve ödül sistemini görmeniz yeterlidir.
İktidar ve Bakanlığın kendisi zaman zaman yaptıkları açıklamalarda, bütçede en büyük payı eğitime ayırdıklarını, iktidarları süresince gerek okul sayısı ve gerekse diğer eğitim yatırımları açısından çok önemli başarılara imza attıklarını rakamlarla ifade etmektedirler.
Peki, tüm bunlara rağmen eğitimde “istenilen ” başarı neden sağlanamamaktadır?
Eğitimde en nitelikli “reformu” hazırlasanız da, en yetkin proje ve planlamaları kurgulamış olsanız da nihayetinde esas olan bunların uygulayıcıları, yani eğitim çalışanlarıdır. Eğitim camiası, bir milyonun üzerinde çalışanı olan çok büyük bir camiadır. Dolayısıyla öncelikli olan bu devasa kurumun iyi yönetilmesidir. Bunun için de ön koşul, liyakat esasına göre yönetici tayin etmektir.Yani eğitimde ilk düğme, adalet zemininde ve liyakat esasına göre yönetici ataması yapmaktır.
Kendilerine sürekli başarı belgesi veren şube müdürleri ve müdürler, okullardaki eğitim çalışanlarını yandaş sendika üyeliği ve siyasi tercihe göre değerlendirip buna bağlı olarak ödül dağıtmaktadırlar.
TÖBSEN olarak belirtmek isteriz ki MEB’de yaşanan sorun ve aksamaların temel nedeni, liyakat esasına göre değil de siyasi aitlik ve yandaş sendika üzerinden yönetici ataması yapılmasıdır.
Biz de TÖBSEN olarak kapı kıran müdüre maaşla ödüllendirmeyi uygun gören Bursa İl Milli Eğitim Müdürüne ödül olarak kantar vermeyi uygun gördük. Kendisine ödülünü göndereceğiz. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü unutmamalıdır. Ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi de tartar” diye konuştu.
