Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Emekli Öğretmen Aysel Okumuş, On’da Son Nokta Programının konuğu oldu. Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Özel Yayınında konuşan Aysel Okumuş, “Kadına şiddet bizim kırmızıçizgimizdir” diyerek, bir gecede çıkılan İstanbul Sözleşmesine Millet İttifakının iktidarı döneminde yeniden dönüleceğine inandığını vurguladı. CHP’nin kadın politikalarının yanı sıra Bursa İl Kadın Kollarının çalışmalarını da anlatan Aysel Okumuş, “Yaşam Hak” projesiyle birlikte sadece kadınların ve çocukların değil, engellilerin, gençlerin ve toplumda mağdur duruma düşen her kesimin yanında olduklarını kaydetti.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü özel yayınında Gazeteci Cemal Kırgız’ın sorularını yanıtlayan CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, büyük mücadeleler sonucunda kadınların, kan ve gözyaşıyla elde ettiği ve 1975 yılından bu yana kutlanan dünya emekçi kadınlar gününün anma ve dayanışma günü olduğunu vurguladı. Okumuş, kurtuluş savaşında emperyal güçlere karşı büyük mücadeleler veren Türk kadınlarını da saygıyla andıklarını ifade ederek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkını, Batı ülkelerinden çok daha önce verdiğini anımsattı. CHP olarak, kadına şiddetin kırmızıçizgileri olduğunu savunan Aysel Okumuş, partilerinin “Yaşam Hak” projesine dikkat çekerek, şiddete uğrayan, mobbing altında olan, taciz ve tecavüze uğrayıp, tehdit edilen tüm kadınların yanı sıra, çocuk, genç ve engellilerin de yanında olduklarını kaydetti. Bu proje kapsamında baro ve psikoloji dernekleriyle işbirliği yaptıklarını ve hem hukuki, hem psikolojik, hem de sosyolojik açıdan destek olduklarını hatırlatan CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, kadına şiddetin yasal güvence ile teminat altına alınması gerektiğini ve hukuki yaptırımların artırılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ani bir kararla çıktığı İstanbul Sözleşmesinin yeniden kabul edilmesi gerektiğini öne süren Aysel Okumuş, “İstanbul Sözleşmesi bazı kesimlerin iddia ettiği gibi cinsellikle sapkınlıkla, uyuşturucuya özendirmekle alakası yoktur. Aileyi, kadını, çocuğu, genci hukukla birlikte, sosyolojik olarak da güvence altına alan bir sözleşmedir. Daha dün, Uşak’ta bir kadınımız daha katledildi. 2022 yılında 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 245 kadının ölümü de şüpheli bulundu. Sözleşmeye dönülerek, hukuki yaptırımlarda artırılarak cinayetler, şiddet ve baskı önlenebilir” dedi.
Eğitim Sisteminin yapboz hale getirilmesini de eleştiren CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Emekli Öğretmen Aysel Okumuş, “çocuklarımız, gençlerimiz 20 yıldır uygulanan yapboz sistemleri ile kurban edildi. 4 artı 4 artı 4 sistemi kız çocuklarını okutmamak adına harika bir yöntem oldu. Bu sistem değişmeli, her krizde vazgeçilen ilk kurum eğitim olmamalıdır” diye konuştu.
Millet İttifakı adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olmasını da değerlendiren Aysel Okumuş, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığını hak eden gerçek bir liderdir. O, İktidara bile birçok konuda yol gösteren büyük bir liderdir. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Bizlerde bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP Bursa İl Kadın Kolları olarak Bursa’da kapı kapı dolaşarak, 35 bin kadınla bir araya geldiklerini ve her birine parti politikalarının yanı sıra Aile Destek Sigortasını anlattıklarını açıklayan Aysel Okumuş, Öbek çalışmasıyla da seçmen listelerini sağlıklı bir hale getirdiklerini kaydetti. Sorun yaşayan tüm kadın, çocuk, genç ve engelli bireylerin 7 gün 24 saat açık olan 444 82 85 numaralı telefon hattını aramaları halinde çözüm ürettiklerini bir kez daha anımsatan Okumuş, deprem bölgesindeki çalışmaları da anlatarak, ““Yaşanan bu enkazın altında kalan iktidarı, tarihin tozlu raflarına kaldıracağız. Cumhuriyetimiz, 100. yılında yeniden kimsesizlerin kimsesi olacak. Önümüzde bir seçim var. Millet İttifakı olarak, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, çağdaş ve demokratik Türkiye anlayışını bu topraklarda yeniden hâkim kılacağız. Bu seçim biz kadınlar için ölümle yaşam arasındaki ince çizgidir. Yaşamımız ya pamuk ipliğine bağlı ya da güvenli olacak. Ya kadını eşya gibi gören zihniyete teslim olacağız ya da eşit yurttaş olarak insan onuruna yakışır şekilde yaşayacağız. Ya emeğimiz gasp edilecek ya da emeğimizin karşılığını aldığımız güvenceli işlerde, güven içinde çalışacağız. Ya afetler karşısında çaresiz kalacağız ya da bilimin ışığında tedbirler alacağız. Ya çocuklarımızı geleceksizliğe mahkûm edileceğiz ya da çocuklarımıza aydınlık yarınlar inşa edeceğiz. Başlıyoruz” diye konuştu.