İRFAN AÇIK; “PERİ VADİSİNİN YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

26.11.2025
11
A+
A-

Peri Vadisi Platformu Yürütme Kurulu Üyesi İrfan Açık On Medya’ da Konuştu:

“PERİ VADİSİNİN YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası önceki dönem Bursa Şube Başkanı ve Bingöl Peri Vadisi Platformu Yürütme Kurulu Üyesi İrfan Açık, On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bingöl’ün Karlıova İlçesine bağlı Licik köyünde yapılan jeotermal su arama çalışmaları konusunda ortaya konulan mücadeleleri masaya yatıran İrfan Açık, insan ve doğa sağlığını tehdit eden madencilik çalışmalarına müsaade etmeyeceklerini belirtti. ÇED raporu alınmadan bölge halkının kandırıldığını öne süren İrfan Açık, “Peri Vadisi’nin kalbi olan köyümüzde jeotermal otelcilik ve seracılık adı altında bir ruhsatlandırma yapılarak sondaj çalışması yapılmıştır. Ancak haftalardır yürüttüğümüz yoğun görüşme ve çalışma sonucu asıl amacın jeotermal enerjisi ile elektrik üretimi olduğunu biliyoruz. Biz bu vadiyi tüm canlılarla ortak yaşam alanı olarak kullanıyoruz. Bölgede 37 köy, 60 a yakın mezra var. 100 kilometrelik alanda jeotermal enerjisi ile elektrik üretimi hedefleniyor. Otel ve seracılık diye yapılan ruhsatlandırma, maden aramasına dönüştürüldü. ABD, İngiliz ve İspanya menşeli firmalar işin içindeler. Oysa bölge halkına bilgi verilmedi. Peri Vadisinin yok olmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programının konuğu olan Peri Vadisi Platformu Yürütme Kurulu üyesi İrfan Açık, “Peri Vadisi’nin asıl sahipleri olarak doğamızı, vadimizi ve köylerimizi her türlü yağma, talan, yıkım ve rant girişimlerine karşı korumaya kararlıyız” dedi. Jeotermal Enerjisin Çevresel risklerini de detaylandıran İrfan Açık, Gaz emisyonları, su kirliliği, katı emisyonlar, arazi çökmesi, sismik tetikleme, heyelan, sağlıklı su kaynaklarının tahrip edilip, yok olması, doğal hidrotermal oluşumların yok edilmesi, bitki ve tarım örtüsüne müdahale ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini anlattı. Yerin 2 bin, 3 bin metre altından çıkartılacak olan 200 santigrat derecedeki suyun, aynı zamanda yer altından metan gibi zehirli gazları da havaya salacağını, bitki örtüsünün de yok olacağını vurgulayan Açık, “Buğucu, zehirleyici, patlayıcı gazlar büyük risk taşımaktadır. Sadece doğa, bitki örtüsü, bölgedeki canlılar değil, insan hayatı da tehlikeye girer. Türkiye’de İzmir, Aydın ve Uşak’ta Jeotermal Enerji tesisleri yapıldı. Aydın’a gidin bakın, çevrede ne ağaç, ne bitki kaldı. Kanser vakaları büyük artış gösterdi. Uşak’ta da benzer durum söz konusu. Bunun Bingöl’de olmasına izin vermeyeceğiz. Eylemlerimiz ve hukuki mücadelemiz sürüyor. Bölgedeki Tüm TMMOB’lar, akademisyenler, Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri de bizimle birlikteler. Bölge halkı da madenciliğe karşı bilinçleniyor ve örgütleniyor” diye konuştu.

ÇED Raporu olmadan, jeotermal otelcilik ve seracılık adı altında yapılan çalışma sonrasında, 2023 yılındaki otel açılışına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da geldiğini anımsatan İrfan Açık, “Sayın Cumhurbaşkanı yardımcımız Cevdet Yılmaz Bingöllüdür. Kendisine de buradan çağrıda bulunuyoruz. Bölge halkının, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenleri, platformun ve meslek odalarının sesini duymasını istiyoruz. Bölgede inceleme yapsın, jeotermal enerjisi ile elektrik üretimi ve madencilik çalışmalarına izin vermesin” dedi. Bingöl Balı’nın dünya çapında ödüllü bal olduğunu, Bölgedeki sularda dünya da tek yetişen Şiraz Balığı bulunduğunu, 100’den fazla endemik bitkiye de öncülük yaptıklarını hatırlatan Peri Vadisi Platformu Yürütme Kurulu Üyesi İrfan Açık, “Eğer bu madencilik faaliyetleri sürerse; insanların, canlıların, doğanın, bitki örtüsünün şansı kalmayacak. Uyarılarımızı, mücadelemizi, hukuki çalışmalarımızı her platformda dile getirip, sürdüreceğiz” diye konuştu.

Bursa Yenişehir Kirazlı Yayla’da yapılan altın madeni arama çalışmalarına da değinen İrfan Açık, herkesin Kirazlıyayla halkının yanında olması gerektiğine dikkat çekti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin atık sularının arıtılıp, sanayiye verilmesine yönelik gri su projesini desteklediklerini belirten İrfan Açık, buna karşın su şirketlerine verilen Bursa Suyunun kamulaştırılması gerektiğini vurguladı. Bursa’da suya yapılan yüzde 30 oranındaki zammı da su kesintilerini de eleştiren İrfan Açık, Bursa ve Uludağ sularının Bursa halkına verilmesi görüşünü tekrarladı. Aynı zamanda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası önceki dönem Bursa Şube Başkanı olan İrfan Açık,  Sağlık’ta sorunların çözüme kavuşacağına daha da büyüdüğüne dikkat çekti. Giderek özelleştirilen sağlık sistemini de eleştiren Açık, yenidoğan çetesinin yaptığı vahşetle birlikte, İstanbul’da bir ailenin yok olmasına, genç bir mühendisin de yoğun bakıma alınmasına neden olan zehirlenme vakalarında da hastanelerin de soruşturulması gerektiğine işaret etti. İrfan Açık, sağlık sektörünün kamucu yaklaşımdan uzaklaşarak, kamu hastanelerinin yok olmaya başladığını, yerini özel sektör hastanelerinin aldığını vurguladı. Sağlık ve eğitim konusunun kamucu anlayışla yöneltilmedikçe sektörün sorunlarının aşılamayacağını vurgulayan İrfan Açık, özel sektör hasta neciliğinin ekonomiyi öne çıkardığını, hekimliğin ve sağlığın ikinci plana itildiğini savundu.

Birinci ve İkinci Basamak sağlık hizmetleri konusunda baş gösteren sıkıntının, sektörün tamamını etkilediğini öne süren Açık, “Genelde iyi sağlık sistemi modelleri olarak gösterilen Almanya ve Fransa gibi ülkelerde, 1. basamağı aile hekimleri, 2. basamağı uzman hekimler ve 3. basamağı da has2.basamakta yer alan uzman hekimler; genelde muayenehaneler, poliklinikler ve tıp merkezleri halinde, yaygın olarak toplum içine dağılmış ayaktan tanı ve tedavi kuruluşları yapısındadırlar. Aile hekimlerinin içinden çıkamadığı hastalar uzman hekimlere gönderilmektedir. Uzman hekimler tanı ve tedaviyi uygulamakta, eğer hastanın hastanede yatırılarak tanı ve tedavisi gerekiyor ise, bu durumda hastaneye yönlendirilmektedir. Hastaların %80’den fazlası, ayaktan tanı ve tedavi kuruluşları olan 1. basamakta çözülmektedir. Türkiye’de ise, bu akılcı yapılanma yok olmuş durumdadır. Şu anda, fiilen sağlık sistemi aile hekimleri ve hastaneler olarak iki basamaktan oluşmaktadır. Hatta aile hekimine bile uğramadan, doğrudan hastanelere gidilebilmektedir. Sağlık sistemi, “Hastaneler Sağlık Sistemi” ya da yalnızca “3.basamaktan oluşan sağlık sistemi” gibi garip bir modele dönüşmüştür. Bu yapılanma, çarpık ve sürdürülemez bir yapılanmadır. Aile sağlık merkezleri pasifize edilmiştir. Aile hekimi de ne yapsın, 15 bin mahalle nüfusu var, tek doktor tek hemşire bakıyor. Aldıkları ücretler, çalışma koşulları da içler acısı. Ücretlerine bakın, insan utanır! Bir ve ikinci kademe yok edilince, hastanelerde yığılma, randevu alamamama, doktor bulamama, şiddet ve bir sürü olumsuzluklar yaşanıyor. Şu anda kamu hastanelerinde durum çok kötü durumda, iyi yetişmiş doktorlar, yoğun bakım ve ameliyathane hemşireleri yurt dışından teklif alıyorlar, buradan iddia ediyorum, böyle giderse mevcut sorunlar, sistem, sosyo ekonomik yapı düzeltilmezse, bir yıl sonra yoğun bakımda, ameliyathanede personel bulamayacağız. Giderlerse gitsinler demekle olmuyor. Yetişmiş insanları neden kaybedelim? Bu konuda duyarlı olmamız gerekiyor” dedi.

Sosyal Güvenlik açığının büyüdüğünü savunan İrfan Açık, bu açığın en önemli faktörünün, kamucu sağlık sektöründen, özel hastanelerin teşvik edilmesiyle oluştuğunu söyledi. Yatak sayısına göre, doktor, hemşire, personel ve malzeme olması gerektiğini bildiren Açık, kamu hastanelerinin içi boşaltılırken, özel hastanelerin kamudan hasta aldığını belirtti.

Son olarak Peri Vadisi konusunda da, Türkiye’de Madencilik yasalarında da ciddi, toprağı, vatanı, üreticiyi koruyan kanunların düzenlenmesini, mevcut kanunların uygulanmasını talep eden İrfan Açık, ABD’nin madencilik yasalarından örnekler ererek, Türkiye’nin kendi ülkesinde kesin, koruyucu yasalar çıkartan ABD’nin, Türkiye’de şirketler aracılığıyla maden arama çifte standardının artık görülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.