İyi Parti Gemlik Belediye Meclis Üyesi Sedat Akkuş, “Artık Gemlik’e Bursa’dan veya Yalova’dan gelen birinin görünce şaşıracağı ilk şey Orhan Veli’nin mısralarındaki gibi “deniz” olmayacak. Maalesef Gemlik’e girerken ilk etapta göreceğimiz, doğayı tahrip etmiş devasa maden ocakları olacak. Bir vatandaşımızın duyumları üzerine yaptığımız araştırmalarda maalesef Gemlik için hiç hoş olmayan bir tabloyla karşılaştık. Gemlik Şahinyurdu Köyü ile Orhangazi Fındıklı Köyü arasında bulunan yaklaşık 6.000.000 m2’lik alana sahip orman arazisi üzerine 4 adet maden ocağı ruhsatı alınmış bulunmakta” diyerek, Gemlik’in doğasının ve su kaynaklarının risk altında olduğunu söyledi.
GEMLİK’İN DOĞASI VE SU KAYNAKLARI RİSK ALTINDA
Dört adet maden ocağı ruhsatı alınmış olmasının yaratacağı tehlikelere dikkat çeken Sedat Akkuş, Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Bursa Şube Başkanı Yusuf Yumru ve Mimarlar Odası Gemlik eski Temsilcisi Betül Arı ile birlikte, maden ocaklarına ruhsat alınmasına sessiz kalan yetkililere tepki gösterdi. İyi Partili Belediye Meclis üyesi Sedat Akkuş, “Gemlik’in doğasına, içme suyuna ve mera alanlarına büyük oranda zarar verebilecek bir proje bu. Burada binlerce ton dinamit patlatılacağı söyleniyor. Ortaya çıkacak toz, tarım alanlarına, yani çevredeki tüm zeytin ağaçlarına zarar verebilir. Tesisin kullanacağı milyonlarca metreküp su ise cabası. Dinamit patlatma yöntemi ile yer altı suları hem kirlenebilir hem de yer değiştirebilir. Ayrıca bu devasa maden alanında yapılan kazılar ve patlatılan dinamitler sonucu çıkan tozlar tepelerden aşağılara, yani Gemlik ve Orhangazi halkının üzerine gelerek özelikle de Şahinyurdu, Cihatlı, Gedelek ve Fındıklı köylerinde sağlıklı yaşam koşullarını olumsuz etkileyebilir.
“ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” RAPORU ALINMIŞ
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olarak bilinen, yapılacak işlemlerin doğa, içme suları, hayvanlar ve insanlar üzerinde ki etkilerini araştırmak üzere alınan rapora “Gerekli Değildir” görüşü verilmiş.
Halbuki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün parsel sorgu programından yaptığımız incelemelerde, proje faaliyet alanının üç kilometrelik yarıçap içerisinde yoğun olarak zeytinlik parsellerinin bulunduğunu gördük.
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20. maddesinin “Gerekli tedbirler alınmış olsa bile zeytinlik sahalarında ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayıları olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılmasını ve işletilmesini önlemeyi” amaçladığı açık olarak belirtilmiştir” dedi.
AZMA VURULMADAN RUHSAT DEVİR EDİLMİŞ
MAG Der Bursa Şube Başkanı Yusuf Yumru’da, ruhsat alan firma sahibi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Yusuf Yumru, “İnternet üzerinden yaptığımız incelemede gördük ki, İsmail Halezeroğlu tarafından tüm işlemleri yapılarak ilgili bakanlık birimlerinden alınan 4 adet kalker ocağı ve kırma eleme yıkama tesisi ruhsatı Bursa Beton’a ait Bursa Agrega Sanayi ve Ticaret A.Ş firmasına devir edilmiş. İsmail Haznedaroğlu ismini, uzun bir süredir Bursa basınını meşgul eden ve İnegazi Köyü’nde yapılması istenen kalker ocağı, kırma-eleme, yıkama ve hazır beton tesisi ruhsatından biliyoruz. İnegazi köylülerinin birlik ve beraberliği, basın kuruluşlarının da kamuoyu oluşturmasıyla hayata geçirilemeyen bu proje veya bir benzeri Gemlik’te yapılmak istenebilir” diye konuştu.
Konuyu gündeme taşıyan İyi Parti Meclis Üyesi Sedat Akkuş, Bursa Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği başkanı Yusuf Yumru ve önceki dönem Gemlik Mimarları odası başkanı Betül Arı Gemlik halkının konuya hassasiyetle yaklaşması gerektiğini ve Çevre Platformu aracılığı ile konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını duyurdular.