“DÜZGÜNLÜK 32” Burhan Özdin yazdı

“DÜZGÜNLÜK 32” Burhan Özdin yazdı

 

CCIX.

AYDIN → halkını bilen, ona güvenen

onun ile aynı hizada durabilen insandır.

Halkına çemkiren, ona parmak sallayan

onu aşağılayan tiplere aydın denmiyor.

Adının önüne kalabalık takılar takarak

üç beş kelime fazla bilmekle de

aydın + maydın olunmuyor.

Aydın olmanın biricik göstergesi

yaşadığı topluma olan aidiyet oranıdır.

 

CCX.

KAPİTALİZME → herkes karşı.

Ama bu karşıtların hepsi de konformist

Konformizmi dibine kadar yaşıyorlar.

Kapitalizme karşı da mangalda kül bırakmıyorlar.

Sonuç→ Devasa bir kandırmaca.

 

CCXI

KENDİNİ → sen mi yaptın

ellerini,ayaklarını, parmak uçlarını

kulak memelerini, göz kapaklarını

kirpiklerini.. hepsini tek tek sen mi yaptın da

bedenini istediğin gibi kullanacaksın.

Bedenini ellerinle yoğurup, şekillendirdiğin bir heykel

kendini de heykeltıraş falan mı sanıyorsun yoksa.

Sanki dünyaya kendi iradenle geldin de,

bedeninde, ruhunda keyfi rotuşlar yaparak

özgürlükçülük oynuyorsun.

 

CCXII.

SANAT → aslında pek faydalı bir iş değildir.

Sanat sadece sanatçıyı tatmin eder.

Yaratıcının işine karışıp kendi kendini avutmasına yarar.

Sanatın tek faydası sanatçıyadır.

Bir avuç insana fildişi kulelerinde

Günlerini gün etmeyi sunan

yaratılmış olandan aparılmış ideleri

somutlaştırma sonucu sanatçıya

yaratım yaptığı hissini veren bir avuntulanmadır.

Akıl yürütmenin dışında kalan her alanı sanat işgal eder.

Akıl ile dünya ile tarih ile tanrı ile

sürekli çelişmeyi, çatışmayı önceler.

Sebep sonuç zincirinin sürekli dışında kalır.

Her çatışmadan, her çelişkiden de yenik çıkar.

Çünkü sanatın yaptığı işler kimselerin işine yaramaz.

Ondan fayda sağladığını iddia edenlerin

sağladığı tek fayda → kendilerini ayrıcalıklı hissetmektir.

Özünde haz egemen olduğundan

yanıltıcıdır sanatın işe yararlılığı.

Sanat anlamından çok faydasız özü ile faydalıdır ancak.

Bu yüzden “sanatın faydası nedir” genel sorusu yerine

sanat adına ortaya konan her işe her ürüne

tekil soru ile yaklaşmak daha yerinde olur.

Sanatın ne olup olmadığı sorusu da

bu tekil yaklaşımlar ile netlik kazanır.

Yani →  “bu şiir” + “bu tablo” + “bu heykel”

“bu melodi” → ne işe yarar diye tekil yaklaşımlar

daha yerinde olur sanat adına.

Sanatın kendine değil esere sormak gerek.

Sanatı din, sanatçıyı da peygamber yapmak gerekmez.

En genel en iyi niyetli yaklaşımla

S a n a t → taklit, S a n a t ç ı → taklitçidir.

Sanat → karnı tok olanların

düşünüyormuş gibi yapmalarını sağlar.

Aç olana hiçbir şey vermez.

Hatta onlar için ayrılacak kaynakları da

zimmetine geçirir sanat.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM