“Deprem ve Gemlik Belediyesi ” Abidin Uyar yazdı

“Deprem ve Gemlik Belediyesi ” Abidin Uyar yazdı

Korkunç bir felaket ve gelmesi  beklenen bir durumdu …

 

Evet bekleniyordu …

 

 

Ve geldi…

 

Ve daha da gelecek diyor deprem uzmanları …

 

Acımız gerçekten büyük …

 

Sözün bittiği yer…

 

Vefat eden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına sabırlar diliyorum…

 

Milletçe başımız sağ olsun

 

Bu aşamadan sonra yapılacak tek şey devletimize güvenmek …

 

Birlik içinde mücadele etmek …

 

Gelen yardımları görüyoruz …

 

Düşmanlar böyle günde dost oluyor …

 

Devletler bunun için var ve devletler arasında kalıcı düşmanlık olmaz …

 

Neden devlet olmalı ve niçin devlete ihtiyaç  duyulur? …

 

Devlet önce zorunlu olarak gereklidir …

 

Çünkü birey bu tip felaketlerin üstesinden yalnız  gelemez …

 

Devlet onun için hizmet teşkilatlanmasıdır…

 

Bir devletin güçlü olması yalnız silahlı gücüne bağlı değildir…

 

Önce hukuk ,zenginlik ve güven içinde olan halk gerekli …

 

Ancak  olaylardan  ibret alıp aynı hataya düşmemek gerek  …

 

 

 

 

Hatalardan da ders çıkartmak elzem  …

 

 

 

 

Ne olur belediyeler ve ey Gemlik belediyesi artık yargı kararlarına uyun …

 

 

 

 

 Çıkar gurupları sizden olmayacak şeyler talep edebilir,sizden yasalara uymamanızı isteyebilir .

 

 

 

Ne olur meclis üyesi seçerken, imar komisyon üyesi seçerken kılı kırk yarın …

 

 

Hukuksuz işler yapmayın …

 

 

Özellikle şu imar işleri …

 

 

Gemlik biliyorsunuz ciddi deprem tehdidi altında …  

 

 

O şikeli plan değişiklerine altına atacağınız imzalar la torunlarınız çocuklarınız bile risk altında …

 

 

Ne olur bari onları düşünün.

 

 

Hakimlere güvenin …

 

 

Hukukun nasıl önemli olduğunu artık anlayın …    

 

 

Bilim insanına  güvenenin  …

 

 

Bilim tapınma objesi değil lakin  bizim için olmazsa olmaz …

 

 

Kısır çekişmelerin şu an hiçbir faydası olmadığı anlaşıldı …

 

 

Yırtındı Prof. Dr. Naci Görür; uyarıyorum’demekten bıkmıştı …

 

 

 

Nihal Bengisu Karaca Twetter’da  şöyle  diyor

@nibenka

Prof. Dr.A.Samet Arslan Kahramanmaraş’ta yıkılan evlerin çoğunda zemin sıvılaşması görüldüğünü bunun nedeninin imar verilmemesi gereken yerlerin yapılaşmaya açılması olduğunu anlatıyor. Yani Yerel yönetimler + malzemeden çalan müteahhitler işbirliği.

 

 

 

 

               Ülkemde olan bu olaylar Gemlikte de olmaktaydı … 

 

 

 

2020 de kendi blog sayfamda şu yazıyı yazmışım …

 

İktidarların yozlaşması ve kamu tercih teorisi

 

 

https://www.blogger.com/blog/post/edit/1359708097445742442/3746559968331031366

 

 

 

 

 

 

Gemlikte 1999 depreminden henüz 2 yıl geçmişteki  bazı politika yapıcıları   

 

 

Gemliğin kaderini değiştirdiler  inanılmaz plan değişiklikleri yaptılar  …

 

 

Bunlardan benim için en önemli olanı

 

Gemlik Belediye meclisi T.B.M.M nin  yerine  geçerek  kıyı kenar çizgisini değiştirip 10 metreden 3.5 metreye indirdiği o meşhur hikaye idi…

 

O günlerde  basın olarak Sevgili Muharrem Karabulut  konuyu gündem getirdi …

 

 

Bizzat Gemliğe davet etmiştim eski Harita mühendisleri odası başkanı Gürkan bey ile birlikte …

 

Birde mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı ,bilirkişi olan akademisyenlerin  raporunu , nasıl plan değişikliği yapıldığını belgeleyen bir dosya hazırlamıştım.  

 

 

Ve Muharrem bey haber yapmıştı …

 

 

Ne ilginç hiçbir makam da görmemişti …

 

 

https://www.gazetebursa.com.tr/bursa/ozel-haber-gemlikte-akil-almaz-imar-oyunlari-h17322.html

 

Ona sevgilerimi  bir kez daha sunuyorum …

 

Hem de en kritik dönemdeydik …

 

 

Her yapılan haberin  basın yargısının karşısına  çıkma riski vardı bunu  göze alarak yüreklice yaptı …

 

Ben de bir dosya hazırlamıştım

 

 

Önce malum olay için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

 

O gün Gemlik Belediyesi  tınmadı bile .

 

Usulüne uydurdu  …

 

Usulüne uymak yani kitabına uydurmak o kadar kolay ki …

Mesela bir kamu yararı ilkesinin arkasına sığınarak belediye  meclisi her ahlakız şikeli muvazaalı imar işini meclisten geçirir.

 

Senin onun kamu yararı olmadığını ispat etmen için bizim sitemizde olduğu ve  benim denetim kurulu sıfatı ile verdiğim hukuk mücadalesine girişmek  zorundasın ki berbat bir olay Allah kimseyi bizim durumumuza düşürmesin.

 

Çünkü dünyanın masrafını  yapıp planı iptal ettiriyorsun, aynı planı aynı belediye aynı meclis ve imar komisyon üyeleri ile  bir daha yeni plan gibi meclisten geçiriyor …

 

Al başına belayı .

 

Onun için bir daha mahkeme açacaksın …

 

Onunda iptal ettiriyorsun aynı belediye

 

3.kez aynı planı aynı meclis üyeleri ,imar komisyon üyeleri ile bir daha yeni plan gibi geçiriyor …

 

 

 Bizim hikayemiz böyle .. 

 

 

 

 

Bu arada binanın yapımı devam ediyor tabi …

 

Ne yürütmeyi durdurma kararı ne iptal eilen parselasyon işleri ne ruhsat ne iskan müsadesi …

 

Çünkü usulüne  şöyle uyduruyorlar…

 

Plan iptal edilmiş ama aynı plan yeni gibi tekrar geçiriline yeni ve farklı bina sanki karşımızda duruyor onlar için yeniden ruhsat ve oyurma müsadesi veriliyor …

 

Yani mantık şu …

 

Biz o mahkemenin iptal ettikleri belegeler üzerinden işlem yapmadık ki .

 

Bu ruhsat yeni plana göre verildi …

 

Peki hangi bina,hangi parsel ler hepsi aynı değilmi ?

 

Fakat  hep aynı ekip,aynı isimler aynı inşaat …

 

Vede soruşturma açılıp yargılanmıyorlar ya …

 

Arkamızda kapı gibi güç var diyorlar …

 

 

 

Mahkeme her türlü  itirazları ret edip  planı bir daha  iptal ediyor  … 

 

 

 

Ve her seferinde Hukukçu  asaleti ve ahlakı ile Mert Dimili şerh koyup itiraz ediyordu imar komisyonun da …

 

Çok basit  hukuk felsefesi idi sevgili Mert’in  iddiası …

“Halen davası devam etmekte olan  ve yürütmeyi durdurma kararı verilen bu inşaatın yapımını devam ettirmek ve mahkeme kararını delmek için  aynı PLANI  yeni plan gibi meclise getirmek hem ahlaki, değil de hukuku ki değil diyordu” …

 

             İç işleri, bakanlığına yaklaşık 4o dilekçeyi elden verdik …

Çevre bakanlığı şikayette bulunduk.

Oraya  çağrıldım ve ifade verdim.

 

İlgili birimlerden bir dosya yı dolduracak yazılar da geliyordu …

 

Sonuçta  soruşturmaya yer yoktur  kararı geliyordu her seferinde. 

 

 

2016 yılı 1 temmuzunda avukatımız ile suç duyurusun da  bulunduk …   

 

 

                           Yıl  2023 

 

 

 

 

Hala ne müspet ne menfi tek bilgi gelmedi bize…

 

Sahi o dilekçenin kaydı bizde var  ama aslına ne olmuştu?

 

Bu olay minnacık Gemlikte olan bir Rant kollamaydı …

 

Çok ta önemsizdi …

 

Ancak anayasal bir suç işlenmişti…

 

Kıyı kenar çizgisi değiştirilerek iki blok denize daha çok yaklaşmıştı…    

 

Oysa kıyıları korumak devletin himayesindeydi …

 

Bir de  ülkenin durumundaki olayları düşündüm …

 

Velhasıl  bir hafta önce son açtığımız mahkemede sonuçlandı …

 

Söz konusu yerle ilgili son  mahkeme kararı geldi …

 

  1. Kez iptal edilmişti…

 

Bakın mahkeme ne diyor …

 

T.C.

BURSA

  1. IDARE MAHKEMESI

ESAS NO : 2021/1091

KARAR NO : 2022/1692

ILGILI MEVZUAT :

 

Bu arada, Gemlik Belediye Meclisinin 11.10.2021 tarih ve 2021/150 sayılı kararıyla,davacıların askı itirazı kısmen uygun görülerek “Plan degisikligi sınırı içerisinde kalan ruhsatlı binalarda yeniden yapılasma olana kadar yapı yaklasma mesafesi aranmayacaktır.”

plan notunun kaldırılması karar verilmis ise de, Bursa Büyüksehir Belediye Meclisinin 15.12.2021 tarih ve 2064 sayılı kararıyla, Gemlik Belediye Meclisinin 11.10.2021 tarih ve

2021/150 sayılı kararı, askı itirazlarının uygun bulunmadıgı sekliyle degistirilerek onaylanmıstır.

 

 

2709 sayılı Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve Yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır, bu organlar ve idare, mahkeme kararlarına hiçbir suretle degistiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” kuralına

yer verilmis, 2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasında ise

“Danıstay, Bölge Idare Mahkemeleri, Idare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına iliskin kararlarının icaplarına göre, idare gecikmeksizin islem tesis etmeye

veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir sekilde kararın idareye tebliginden baslayarak otuz günü geçemez.” kuralı düzenlenmistir.

Uyusmazlıkta; !!! ada, !!! parselde bulunan A ve B Blok için 25.01.2018 tarih ve 2018/9 sayılı iki adet yapı ruhsatı ile 26.01.2018 tarih ve 2018-17 ve 2018-18 sayılı iki adet yapı kullanma izin belgesi düzenlendigi görülmekte ise de, anılan yapı ruhsatlarının dayanagını teskil eden Gemlik Belediye Meclisinin 03.05.2017 tarih ve 135 sayılı kararıyla

kabul edilerek Bursa Büyüksehir Belediye Meclisinin 23.05.2017 tarih ve 1495 sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planın Bursa 1. Idare Mahkemesinin 12.09.2019 tarih ve E:2018/97, K:2019/819 sayılı kararıyla iptal edildigi, dolayısıyla yapı

ruhsatlarının ve buna baglı olarak yapı kullanma izin belgelerinin dayanagının kalmadıgı anlasılmaktadır.

 

 

Bu durumda, söz konusu yapı ruhsatları ile yapı kullanma izin belgelerinin dayanagının ortadan kalkması nedeniyle bu islemlerde ve bu islemlerin iptal edilmesi

 

.

talebiyle yapılan basvurunun zımnen reddine dair islemde hukuka uyarlık görülmemistir…”

   

 

 

işte onun için uzun yıllarımı verdiğim üç  konu siyaset, hukuk ve din felsefesi daha bir değer kazanmıştı gözümde…

 

Çünkü hepsinin arasında dikotomik bir ilişki  vardı …

 

Deprem önlenemezdi…

Doğanın cari yasaları işleyecekti …

 

            Fakat dindar bilinç önce dini tahrif etmişti.

Eşari kaderciliği ile  her şeyi Allahtan biliyordu, siyaset yolu ile hukuku da duman etmişti …

 

               

 

SONUÇ YERİNE ;

 

Yapmayın beyler Allah aşkına yapmayın …

 

Üç kişiyiz şurada hepimiz biliyoruz birbirimizi …

 

                                                                                                                                                                                                                         Deprem önlenemez bu doğru … 

 

Ancak politika yapıcısı +İşadamı+ bürokrasi sınıfı + arazi sahibi  

ile oluşmuş çıkar guruplarının iş birliği ile oluşmuş imar rantı hukuk içinde kalarak  önlenir…

 

Burada karıştırılan konu RANT tır . 

 

Rant meşrudur .Topraktan elde edilen kira demektir.

 

Fakat Suni rant yani rant kolama çete faaliyetidir …

 

… SONUÇ YERİNE ;

 

 

 

Yapmayın beyler Allah aşkına yapmayın …

 

 

 

Üç kişiyiz şurada hepimiz biliyoruz birbirimizi …

 

 

 

Deprem önlenemez bu doğru …

 

 

 

Ancak politika yapıcısı +İşadamı+ bürokrasi sınıfı + arazi sahibi

 

ile oluşmuş çıkar guruplarının iş birliği ile oluşmuş imar rantı hukuk içinde kalarak  önlenir…

 

 

 

Burada karıştırılan konu RANT tır .

 

 

 

Rant meşrudur .Topraktan elde edilen kira demektir.

 

 

 

Fakat Suni rant yani rant kolama çete faaliyetidir …

 

 

 

 

 

Meşru olan Rantı Piyasa süreçleri belirler …

 

 

 

Çete faaliyeti olan rant kollamayı ise; politika yapıcısı +İşadamı+ bürokrasi sınıfı + arazi sahibi belirler …

 

 

 

 

 

Vahşi olan kapitalizm değildir .(o canlı bir varlık değildir iradesi yoktur, o sadece üretim biçimidir )Vahşi olan Kapitalistin maksimalist çıkarları ve  aşırı kâr makzimizasyonu elde temek için her türlü suçu işleme potansiyeli ile ona yardım ve yataklık eden devlettin olmasıdır …

 

 

 

 

 

Eğer bir ülkede Mafya türü iş varsa    orada kesinlikle görevini yapmayan ve yardım ve yataklı eden bürokrasi sınıfı vardır .

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM