Hürriyetçi Eğitim Sen Gemlik Başkanı Cemal Eser, proje okullarına yönetici atamaları ve öğretmen atamalarında kayırmacılık konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yazılı bir basın açıklaması yapan Cemal Eser, “Okulları bölerek, öğretmene kıyarak elinize ne geçecek?” diye sordu.

Son günlerde hem ülkede hem de ilçemizde eğitimin ana gündemini meşgul eden Proje okulları yönetici ve öğretmen atamaları konusunda bir açıklama da Hürriyetçi Eğitim Sen Gemlik Temsilcisi Cemal Eser den geldi. MEB ‘ e seslenen Cemal ser;

Okulları, öğretmen ve öğrencileri proje, nitelikli, niteliksiz adıyla ayırmaktan derhal vazgeçin! Okulların sahibi değilsiniz, buralar sizin şirketleriniz değil, eğitimde eşitliği, adaleti, hakkı ve liyakati öncelemek, sağlamak MEB’in asli görevidir.
Proje okulları MEB’in istediğini atama projesidir, keyfiliğin, kayırmanın adresi haline geldiğini herkes biliyor! Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir. Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüşmüştür.
Bu okullara yapılan son atamalar MEB’in kayırmacılığını ve keyfiliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Proje okullarındaki binlerce öğretmenin görev süresinin neden uzatılmadığına, yeni atamaların hangi ölçütlere göre yapıldığına dair somut hiçbir kanıt bulunmamaktadır, liyakati, hakkı, hukuku yok saymakta adaletsizliğin odağı olmaktadır.

Örneğin ilçemizde proje okulu olan Gemlik e  marka olmuş ,burada okulun  bu aşamaya gelmesinde büyük katkıları olan 10 dan fazla öğretmen arkadaşımız  , herhangi bir kriter   olmadan  sendikal yaklaşımlar ,ben yaparım olur biter zihniyeti, liyakati değil biat etmeyi  öne çıkaran,  müdürün keyfi tutumları sonucu  norm fazlası konumuna düşmüştür.

Bu sayı Bursa’da daha da fazla. İl genelinde proje okullarda görev yapan yaklaşık 1900 öğretmenden  neredeyse 4 de biri yaklaşık 500 öğretmen aynı şekilde norm fazlası kabul edilerek il emrine çekildiler.
Eğitimdeki çağ dışı, bilim dışı, gerici politikalarınıza, aydın, başarılı eğitimcilerin hakkını yemenize, öğrencilerimizi ve eğitim çalışanlarını ayrıştırmanıza seyirci kalmayacağız. Hem örgütlü hem de hukuki olarak yaptığınız tüm haksızlıkların tüm kötülüklerin hesabını soracağız!

Atamalar şaibeli dememizin en temel nedenlerinden birisi de proje okullarına yapılan yönetici atamaları. İl genelinde yeniden ataması yapılan 14 müdürün hepsi de tek bir sendikaya   , yani Eğitim  Bir Sene mensup . Biz bunları 2014 de de yaşadık. O gün başarısız diye görevden alınan müdürlerin yerine atananların eğitimi, okulları ne hale getirdiğini  gördük. Burada da olacak belli. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek hayalperestlikten öte geçemez.

Herkes bilsin ki; atamaların hiçbir somut kritere göre yapılmıyor oluşu, zaten başlı başına bu sistemdeki sorunun özüdür. Kimin hangi gerekçeyle atandığı belirsiz, kimin neden dışarıda bırakıldığı ise tamamen muammadır.

Eğitim çalışanları bir kez daha,
“Emek değil, ilişkiler mi belirleyici oldu” sorusuyla yüz yüze bırakılmıştır.

Bu atamalarda; Liyakat aranmamıştır,

Objektif ve somut değerlendirme ölçütleri uygulanmamıştır,

Yer değiştirme puanları tamamen görmezden gelinmiştir.

Bugün gelinen noktada,

Öğretmenlerde ve idarecilerde, Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı ciddi bir güvensizlik oluşmuştur.

Eğitimcilerin aklında artık şu sorular var:

“Ne yaparsam yapayım değerim fark edilmeyecek mi?”

“Yılların emeği, torpilin gölgesinde mi kalacak?”

Bu tablo yalnızca öğretmenleri değil, doğrudan öğrencileri, velileri ve ülkenin eğitim geleceğini tehdit etmektedir.

Adaletin, liyakatin, somut kıstasların, şeffaflığın olmadığı bir yerde;

Başarı olmaz.
Umut yeşermez.
Güven kalmaz.

Bu süreci yönetenleri ve bu adaletsizliğe sessiz kalanları şiddetle kınıyoruz.
Güvenin yerle bir edildiği bu sistem, eğitim camiasında derin yaralar açmıştır.
Eğitimde adalet, liyakat ve şeffaflık sağlanana kadar susmayacağız!” dedi.