Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy:
“BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM SON KALEMİZ”
On Medya ekranlarında yayınlanan On ’da Son Nokta Programının Konuğu olan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2023 – 2024 Eğitim ve Öğretim yılında, Milli Eğitim Sisteminin tüm sorunlarının yanı sıra, öğretmenlerin sosyo ekonomik durumunu masaya yatıran Yeliz Toy, ÇEDES Projesi, Bursa’da Satılık Okul, Çadır Skandalı ve Eğitim İş Sendikasına yönelik baskılar ve davalar konusunda da önemli açıklamalar yaptı.
Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On ‘da Son Nokta Programının konuğu olan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, Milli Eğitim Bakanlığının “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) Projesiyle okullara pedagoji eğitimi almamış, manevi danışman adı altında imam görevlendireceğini ifade etti. Toy, pilot bölge ilan edilen İzmir ve Eskişehir’den sonra uygulamanın Ekim ayında da Bursa’da başlayacağını kaydederek, “Okullarda öğretmenler dışında bir takım manevi danışman adı altında insanlar olacak. Oysa İmamlar Cami’de, öğretmenler ve öğrenciler okullarda olmalıdır. Bundan önce de ‘Değerler Eğitimi’ adı altında, pedagoji eğitimi almamış bir sürü insan okullarda ders vermişti. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıyoruz. Laik ve Bilimsel eğitim tasfiye ediliyor. 3 Mart 20024’te 100. Yılı kutlanacak olan Tevhidi Tedrisat Kanunu hedefleniyor. Karma Eğitime karşılar. Milli Eğitim Bakanı, Kız Okulları açacağız diyor. Şeriat bir günde gelmez. Adım adım geliyor. Bu amaç doğrultusunda eğitim alanı kullanılıyor, eğitim bir araç oluyor. Bilimsel laik eğitim ve laiklik son kalemizdir. Ödün vermememiz gerekiyor” dedi.
13 Eylül’de İstanbul Çağlayan Adliyesinde görülen dava ile ilgili de bilgi veren Yeliz Toy, 24 Kasım 2021’de Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelge ile öğretmenleri hediye almakla itham ettiğini anımsatarak, öğretmenlerin etik değerleri bilen insanlar olduğuna dikkat çekti. Buna karşın Katar’dan hediye uçak alan Bakanlığın, hediye ve etikten söz etmemesi gerektiğini vurgulayan Toy, “81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıp, bunu eleştirdik. İki yıl sonra hakkımızda bir şey bulamayınca bu açıklamamızı dava konusu yaptılar. Eleştiriler, öğretmenlerin haklı talepleri Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama sayılırsa hiç kimse sendikacılık yapıp, hakkını arayamaz. Davamız 23 Ocak 2024’e ertelendi. Bağımsız yargıya güveniyoruz” diye konuştu.
Bursa’da derslik ve okul ihtiyacının çok fazla olduğuna vurgu yapan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, öğrencilerin 50’ye yakın sınıflarda okuduğunu, bazı ikili okullarda, üç veya dört okulun birden eğitim ve öğretim verdiğini hatırlattı. Bursa’ya 5 bin de öğretmen ataması yapılması gerektiğine işaret eden Toy, “Öğretmenler konusunda da bir planlama yok. Yüz binlerce öğretmen atama bekliyor. Planlama olmayınca yıllardır atama da yapılamadı. Yığılma oldu. Bu nedenle Bursa’da ve Türkiye’nin her yerinde öğretmen açığı var” dedi. Bursa’da okulların güvenlik, hijyen, badana, boya, tamirat sorunlarına da dikkat çeken Yeliz Toy, bazı devlet okullarının gizli kayıt sistemi oluşturarak, 20 bin lira ile 60 bin lira arasında kayıt ücreti aldığını savundu. Bu konuda da defalarca suç duyurusunda bulunduklarını belirten Toy, Eğitim Sisteminin devlet destekli olarak, sınav merkezli değil öğrenci merkezli sisteme geçmesi gerektiğini söyledi.
Okullarda Almanca ve Fransızca derslerinin kaldırıldığını, din derslerinin seçmeli ders haline geldiğini de anlatan Toy, ücretli, sözleşmeli, kadrolu diye ayrılan öğretmenlerin, şimdi de kadrolu, uzman, başöğretmen, öğretmen, sözleşmeli öğretmen diye ayırdıklarını bildirerek, “Eşit işe eşit ücret ilkesiyle Anayasa çiğnendi. Görev tanımları, sorumluluklar değişmedi. Eğitimde kalite yükselmedi. Biz yeni bir öğretmenlik meslek yasası istiyoruz. Eğer Milli Eğitimde nitelik artsın isteniyorsa, bunu öğretmenlere insanca yaşayacak ücret vererek yapabilirlerdi. Bölmeyi tercih ettiler” dedi.
Bursa’da Müteahhitten Satılık Okul skandalına da değinen Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Eğitimi yük gören maliyeti veliye yükleyen bir zihniyet var. Devlet kendi okulunu yapmaktan aciz mi? 8 Yıl önce yap işlet devret modeliyle Osmangazi’de bir müteahhitte 24 derslikli okul yaptırılıyor. Milli Eğitim bu müteahhitte 8 yıl boyunca ayda 100 bin lira kira veriyor. 8 yılın sonunda okul tam Milli Eğitim’e devredilecekken, müteahhit Milli Eğitim’in kirayı geciktirdiğini, sözleşmeyi yerine getirmediğini öne sürerek dava açıp, kazanıyor ve okulu 300 milyon liraya satışa çıkarıyor. İtibar kaybını bir kenara bırakıyorum, kamu zararı söz konusudur. Savcıları göreve çağırıyoruz. Milli Eğitim yap işlet devret modeline kadar düştü mü? Bugüne kadar ödenen kiralar kamu zararı değil mi? Şimdi de 300 milyon lira isteniyor. O okulda şu an 4 okul birden eğitim ve öğretim veriyor. Birileri hesap vermeli, bu yaşanan tamamen skandaldır ve kamu zararı söz konusudur” diye konuştu. Bursa’da yıkılıp yapılmayan, riskli raporu verilip, yenisi inşa edilmeyen okulların sorunu konusunda da konuşan Toy, “Maalesef saraylar yapılırken hızlı hareket eden inşaat sektörü, eğitim öğretim söz konusu olunca, okullar söz konusu olunca aynı hızda hareket edemiyor. Okul ve derslik ihtiyacımız çok fazla” diye konuştu.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri sonrasında ortaya çıkan Bursa’daki Çadır Skandalı konusundaki süreci de anlatan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü deprem sırasında insanlarımız soğuktan tir tir titreyip, ölümü beklerken, acılar çekerken, çadıra büyük ihtiyaç varken reklam peşindeydi. Deprem Bölgesinden satın aldıkları çadırları Bursa’daki bir okulda yapıyormuş gibi gösteren ve öğrencileri de buna alet eden video yayınladılar. Oysa bu çadırlar deprem bölgesinden satın alınmış, logo basmak, mış gibi yapmak, reklam yapmak amacıyla Bursa’ya getirilmişti. Gelip, gitmesi zaman kaybıydı. Ama Bakanlık ve Müdürlük reklam peşindeydi. Biz bunu ortaya çıkardık, sonra Bakanlık, müdürlük, attıkları tvetleri, çektikleri reklam videosunu kaldırdılar. Bize de soruşturma açtıklarını açıkladılar ama henüz bir dava olmadı. Çadır skandalında tutturamayınca, iki yıl önceki basın açıklamamızı bahane edip dava açtılar. Baskılar bizi yıldırmayacak tabii ki, mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, 24 Kasım Öğretmenler gününü bu sene kutlamayacaklarını ve iş bırakacaklarını ifade ederek, 25 Kasım’da büyük Ankara buluşmasına katılacaklarını kaydetti. Bu süreçte bordro yakma, barınamıyoruz, geçinemiyoruz eylemlerini devam ettirip, 15 Ekim’de de yurt genelinde eş zamanlı meydanlara çıkacaklarını açıklayan Toy, “2023-2024 eğitim ve öğretim yılı yılgınlık değil, direniş yılı olacak. Kamuoyunu desteğe davet ediyoruz. Mücadelemizi sürdürüyoruz” diye konuştu.