ARAŞTIRMACI YAZAR EKREM HAYRİ PEKER; “BURSA AKADEMİSİ KURULMALIDIR”

ARAŞTIRMACI YAZAR EKREM HAYRİ PEKER; “BURSA AKADEMİSİ KURULMALIDIR”

Araştırmacı Yazar Ekrem Hayri Peker On Medya’da Konuştu:

“BURSA AKADEMİSİ KURULMALIDIR”

Kimya Mühendisi ve Araştırmacı Yazar Ekrem Hayri Peker On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programında önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’ da Son Nokta Programının konuğu olan Ekrem Hayri Peker, Bursa Akademisinin kurulması önerisinde bulunarak, “Bursa’nın tarihi, kültürü, sosyal yaşamı kayıt altına alınmalıdır. Bursa zaten geçmişini yok etmiş bir şehir durumunda. Bursa akademisi kurulursa, gönüllülerden oluşacak yazarlar, akademisyenler, Bursa’ya gönül vermiş birçok değerli insan tarihini, kültürünü, sosyal yaşamını, doğal dokusunu kayıt altına alıp, gelecek nesillere bırakabilir” dedi.

Kimya Mühendisi olmasına rağmen 60’a yakın roman, anı ve araştırma kitabı yayınlayan Ekrem Hayri Peker, kitaplarının genel olarak ana konusunu oluşturan Bursa’nın yakın tarihini, edebiyat  tadında izleyicilere anlattı. ‘Bursa Sinemaları’ ve ‘Bursa’da Sinema ve Magazin’ araştırma kitapları ölçeğinde tarihi bir kültür gezisi yaşatan Ekrem Hayri Peker, “Bursa’nın tüm eski sinemaları ve eski sinemacıları ile görüştüm. 1950 ile 1980 arasında yayınlanan birçok gazete ve dergiyi araştırdım. Radyo yok, gazetelerin dağıtımında sıkıntılar var. Hollywood filmleri başta olmak üzere, İngiliz ve Fransız filmleri çok gözde. Gazetelere bakıyoruz, Türkiye’de özellikle 60 ve 80’li yıllarda Türkiye’de yılda 50 ile 80 arası film çekilmesine rağmen, haber olmuyor. Buna karşın Amerikan sineması filmleri ve aşklarıyla bizim gazetelerimizde yer alıyor. Halk Evleri Amerika istedi diye kapatıldı. Kültürümüzü de aynı Amerika filmleriyle şekillendirdi. Yani bir dönem kültürümüzü Amerikan sinemasına kaptırdık. Buna karşın güzel filmler de yapıldı. Mesela İstanbul dururken ‘Bataklı Damın Kızı Aysel’ filmi Bursa’da çekildi. O dönem Nazım Hikmet Bursa’da hapis yatıyor. Film için onun görüşlerinden yararlanıyorlar. Bu filmin setini dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’da ziyaret ediyor. Birçok film çekilirken, Celal Bayar’ın seti ziyaret etmesi haber oluyor” dedi.

Altıparmak, Heykel, Kültürpark konularındaki araştırma kitapları konusunda da bilgiler veren Ekrem Hayri Peker, dönemin ünlü kişilerinin anıları ve röportajları eşliğinde, günümüzde kaybolan değirmenleri, havra ve sinegogları, tarihi evleri, köşkleri, devlet binalarını, ağaçları, yeşil alanları ve şaraphaneler ile bahçeleri de masaya yatırdı. Bursa’nın 1850’lerden itibaren Ticaretin Başkenti olduğuna dikkat çeken Araştırmacı Yazar Ekrem Hayri Peker, bunu maalesef sürdüremediğini ifade ederek, üzüm ve şarap ihracatı konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. Peker, “1960’larda bile haftada iki gün Marsilya’dan Gemlik ve Mudanya limanlarına gemiler gelir, üzüm ticareti yapılırdı. Üzüm aynı zamanda sağlık demekti. Üzüm olan yerlerde verem hastalığına yakalanılmazdı. Şarap ve üzüm ihracatı çok önemliydi. Setbaşından, Kültürpark’a kadar şarapnhaneler, şarap içilen dükkanlar bulunuyordu. Burada seyyar satıcılar ceviz satarlardı. Bira üretiminin artması ve devlet eliyle desteklenmesi sonrasında şarapçılık rekateb edemedi. Misililer başta olmak üzere, bazı Yahudiler bu şarapçılık işini yaparlardı. Şimdi kalmadı tabii ki” dedi.

Kültürpak’ta açılan eski fuarların önemine de vurgu yapan Ekrem Hayri Peker, bu fuarların, festivallerin periyodik hale getirilip, yerli ve yabancı turist açısından da cazip hale getirilmesi gerektiğine işaret etti. Bursa’nın kültür yaşamında Tayyare Kültür Merkezinin dışında tiyatronun da önemi olduğunu savunan Peker, Ahmet Vefik Paşa tiyatrosunun dönemin Başbakanı Bursalı İhsan Sabri Çağlayangil ve Celal Bayar’ın girişimleriyle, bazı bankalar ve özel sektörün destekleriyle açıldığını söyledi.

Ekin Yayınlarından çıkan son kitabı ‘Bursa’nın Kurtuluşunda Milli Çeteler’ kitabı konusunda da detaylı bilgiler veren Araştırmacı Yazar Ekrem Hayri Peker, “Bursa’da işgale karşı milli direnişin örgütlenmesi, işgal günleri ve Yunan işgalinden kurtuluşu üzerine çok şey yazıldı. Ancak Bursa’nın işgalden kurtuluş mücadelesinde yer alan milli çetelerin mücadelesi ve Bursa’nın kurtuluşuna olan katkıları yeterince gündeme getirilmedi. Bu çalışmamda Bursa yerel gazetelerinden de faydalandım. Amacım Bursa’nın kurtuluşunda görev alan bu insanları için bir anı duvarı yapılmasıdır. Umarım yetkililerin dikkatini çekerim. Düşünün Bursa’nın kurtuluşunda görev alan bu insanlar Kuvayı Milliye değiller. Genel Kurmaya bağlı değiller. Ve eşkiya ile de karıştırılmasınlar. Bunlar, Yunanlılar ile mücadele için oluşturulmuş kahraman insanlardan kurulu çeteler. Yunanlılar’ın cephe gerisine de ordru çekmesine neden oluyorlar. Kuvayı Milliye’ye zaman kazandırıyorlar. Yunanlılar çekilirken de Bursa’nın daha fazla yakılıp, yıkılmasına engel oluyorlar. Ege’de görevli Galip Hoca lakaplı Celal Bayar’ın da bu çetelerle bağ kurduğunu görüyoruz. Umarım, kitabım bu insanların anı duvarı için bir aracı olur” diye konuştu.

Araştırmacı yazarlığa devam edeceğini anlatan Ekrem Hayri Peker, Bursa’nın Kültürpark dışındaki eğlence hayatını, 1950 ile 1980 yılları arasındaki Heykel ve Atatürk Caddesini, yine 1950 ile 1980 arası Bursa’da yaşam ile Bursa’da ve ilçelerinde çekilen filmlerle ilgili araştırma kitaplarını yazmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM