Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar On Medya’da Konuştu:
“TİYATRO İLE GÜLÜMSEYEN BİR BURSA VAR. SEYİRCİLERİMİZİ BEKLİYORUZ”
Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, Dizi, Sinema, Tiyatro Oyuncusu, Senarist, Yönetmen, Yapımcı ve Seslendirme Sanatçısı Ali Düşenkalkar, On Medya ekranlarında yayınlanan On ’da Son Nokta programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bursa’nın Sanat, Kültür, Edebiyat şehri olduğunu vurgulayan usta sanatçı, iyi bir oyun ortaya konduğunda Bursalıların buna büyük destek verdiğine dikkat çekerek, başta Tayyare Kültür Merkezi, Nilüfer Kent Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu olmak üzere, yapımların karşılık bulduğunu, salonların dolduğunu vurguladı.
Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’ da Son Nokta programının konuğu olan Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni usta sanatçı Ali Düşenkalkar, sanat yaşamı ile ilgili de önemli bilgiler verdi. Tiyatro başta olmak üzere, dizi, sinema ve seslendirmen olarak uluslararası ve ulusal çok sayıda ödülün sahibi de olan ünlü sanatçı, Bursa’da bir yandan yeni oyunların hazırlığını yaparken, diğer yandan özellikle ilçelerindeki salonları bakım ve onarımdan geçirdiklerini belirtti. Birçok ilçede yapılan çok amaçlı salonların ya da düğün salonlarının eksikliklerini tespit ettiklerini bildiren Ali Düşenkalkar, ivedilikle bu eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını kaydetti.
Bursa’nın sanat ve kültür adına geleceğinin çok parlak olduğuna da dikkat çeken usta sanatçı Ali Düşenkalkar, açılan sınavla 6 artist 4 de yeni ve genç aktristin kadroya katıldığını, bir olan teknik personel sayısının da yine bu sınav sonrasında 19’a yükseltildiğini anımsattı. Bu sayede aynı anda ilçelerle birlikte oyunlar oynandığını hatırlatan Düşenkalkar, kendilerine bu yetkiyi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve ekibine teşekkür etti.
Dizi, Sinema ve Tiyatro oyunculuğu konusunda detaylı ve çarpıcı bilgiler eren Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni ve usta sanatçı Ali Düşenkalkar, “Senaristlik yönümü fazla ilerletemedim. Sanırım senaryo yani yazma lobum o konuda diğerlerine göre daha kapalı. Buna karşın oynamayı, seslendirmeyi ve konuşmayı daha çok seviyorum. Sinema tamamen yönetmenin çabasıdır. O sizi kullanır, yönlendirir. Diziler ise haftalık seyirlik temaşadır. Ama büyük emek ister. Tiyatro ise tamamen er meydanıdır. Orada ayakta durmak zordur. Hakkıyla tiyatro oyunculuğunu kolay kolay kimse yapamaz. Ama yapabilen için de tiyatro oyunculuğu dünyanın en zevkli mesleklerinden birisidir” dedi.
Türkiye’de dizilerin sanayi ve ihracat faktörü olan önemli bir sektör haline geldiğini vurgulayan Ali Düşenkalkar, “Düşünsenize bir dizinin bir haftalık bölüm için en az 5 bin kişi bir şekilde besleniyor. Çok yönlü bir sektör. Başarılı yapımlarımız da giderek artıyor. Artık Güney Amerika’ya, Asya’ya, Ortadoğu’ya, Balkanlar’a, İskandinav Ülkelerine, İspanya’ya kadar dizi ihraç edebiliyoruz. Öyle ki, mesela biz bir Güney Kore dizisini Türkiye’ye uyarlama yaptık, sonra onu izleyen Güney Koreliler bile bizim dizimize hayran kaldı. Önemli bir ihracat sanayisi olarak dizilerimiz sektörün en önemli parçası oldu” diye konuştu.
Telif eserleri yasası olmadığı için, oyunculukta birçok konuda sanatçıların hakkını alamadığını savunan Ali Düşenkalkar, kendisinin ‘Vandetta’nın V’si’ olmak üzere birçok film ve dizide toplam 6 bin 200 saati aşkın seslendirme yapmasına rağmen hiç birinden telif alamadığını söyledi. Tragedya, Dram, Komedi, Romantik ve Korku türünde birçok filmde rol alan Ali Düşenkalkar, insana dokunabilen, onun ruhunu yansıtabilen her yapımın zor olduğunu ifade etti. Son dönem korku sinemasında da önemli yapımlar ortaya çıktığını anlatan Düşenkalkar, dijital platformlara yönelik de görüşlerini dile getirdi. Ali Düşenkalkar, pandeminin en çok tiyatro ve sinemayı vurduğuna vurgu yaparak, seyircinin evde oturarak film, dizi izleme alışkanlığı elde ettiğini açıkladı. Karşılığını buldukça sinema ve dizi sektörü açısından dijital platformların faydalı olacağını da ifade eden Düşenkalkar, sektörün çağın gerektirdiği biçimde kendine yol çizdiğini bildirdi.
Kendisinin de rol aldığı ve ödül aldığı Reha Erdem’in yönetmenliğini yaptığı “Korkuyorum Anne” isimli 2004 yapımı filmin Türkiye’nin en iyi on filminden birisi olduğunu iddia eden Ali Düşenkalkar, “İnsan Ne İster” olarak da televizyonlarda gösterilen filmin kendisini çok etkileyen unutamadığı bir film olduğunu anımsattı. 1993 tarihli ‘Mavi Sürgün’ isimli filmde rol alırken, hayranı olduğu filmin başrol oyuncularından Alman Aktris Hanna Schygulla ile tanışacağı için çok heyecanlandığını, tren yolculuğu sahnesinde aynı sahnede rol almasına rağmen, film boyunca kendisiyle bir kez olsun tanışma fırsatı bulamadığını da söyleyen Düşenkalkar, bunu unutamadığını anlattı. Ali Düşenkalkar, ‘Devrim Arabaları’ gibi birçok film, dizi ve tiyatro oyununda aldığı ödülleri de açıkladı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları olarak 28. Çocuk ve gençlik festivalini yaptıklarını, Balkan Tiyatroları Festivaline ev sahipliği yaparken, oyunlarıyla katkı sunduklarını anımsatan Ali Düşenkalkar, 4. Ulusal İşçi Tiyatroları Festivalini de başarıyla gerçekleştirdiklerini savundu. Yaz aylarında ilçelerde açık hava tiyatrolarını sürdüreceklerini, önümüzde sezona da 4 ana oyun, 4 çocuk ve gençlik oyunu ile birlikte, butik birçok oyun hazırladıklarını aktaran Düşenkalkar, “Seyircilerimizi bekliyoruz. Bursa Tiyatro ile gülümsüyor. Bursa sanat ile, kültür ile gülümsüyor. Seyircilerimiz bizimle konuşsunlar istiyoruz. Sosyal medya hesaplarından, oyunlarımızın hesaplarından bizlerle iletişime geçsinler istiyoruz. Bizleri salonlarda yalnız bırakmasınlar istiyoruz. Tiyatronun namusuyla, en iyi eserleri sahneye koymaya çalışıyoruz. Çok çalışıyoruz ve seyircimiz ile muhteşem buluşmalarımızı devam ettireceğiz” diye konuştu.