Abidin Uyar Yazdı; “Tanrım! O sopan nerede saklı ise ne olur çıkart artık onu …”
Tanrım Nietzsche, senin için öldü dedi …
O hâlâ ölü. O’nu biz öldürdük dedi…
Bizdeki partizan dindar ise,“ öyle deme, benim gibi yap Tanrı yaşıyor de ama ona ölü muamelesi yap, çünkü o bize nasılsa insan gibi konuşarak cevap vermeyecektir.
Benim imar rantıma ,zengin olmak için çevirdiğim numaraya, makam tutkuma, şımarıklığıma ,kibirli olarak yeryüzünde dolaşmama ,ehil olmadığım halde parti kanalı ile belli yerlere gelmeme, kamu malını tıka basa yiyip üstelik eşime dostuma haksız olarak dağıtmama, yapacağım kötülüklere, kin duyduğum insanlara düşman hukuku uygulamama engel olmaz. Çünkü onun bu dünyada sopası yoktur” dedi …
Ben ise var diyorum .
Ne olur Tanrım! Bu oportünist ve partizan dindara inat o sopan nerede saklı ise ne olur çıkart artık…
*** *** ***
“Çanta çalmak bir suç, servet çalmak bir cüret, taht çalmak ise yücelik göstergesidir. Suç büyüdükçe kabahat küçülür. “Friedrich Schiller
*** *** ***
Kalabalıklarla yolunuzu ayırmamışsanız, henüz yola çıkmamışsınız demektir .
Bir kez de yola çıkmışsanız yoldan çıkmışsınız demektir .
Yoldan çıkmadan ne şahsiyetinizi ne erdem ahlakınızı ne öz bilincinizi fark edemezsiniz.
Sağcı olursunuz, solcu olursunuz, partizan olursunuz veya İslamcı olursunuz…
Ancak kendiniz olmazsınız…
Kendiniz olmak yalnızlığı göze almakla gerçekleşir.
Özetle kişiliğiniz öz bilinciniz, sizi siz yapacak (ben )henüz ortaya çıkmadığı siz sadece entegral varlıksınızdır.
Yani dirim bilimin (biyolojinin )konusu olan bir canlısınızdır.
Henüz sistemli düşünceyi başlatmadığınız için insanlaşma süreci gerçekleşmemiştir.
Çünkü düşünmenize gerekte yoktur.
Sizin yerinize partiniz, ideolojiniz düşünür. Size de uyun ve itaat edin denir…
Onlar sizden kurbanlık kültür yaratır. Sizleri bir davaya inandırırlar.
Devrimcinin, Kemalist’in, ülkücünün ,İslamcının her ideolojin kutsal bir davası vardır .
Sonra ölüm gelir, dava adamlarının dava için topladıkları paralar çıkar bankalardaki şahsi hesaplarında ve çocukları miras kavgası tutuşur.
Partizan dindarın din ile imtihanı…
Din felsefesi ve psikolojisi insan bilincindeki “din” ile “dindar” arasındaki ilişkiyi açığa çıkartıyor…
Bugün partizan dindara baktığımda makam aşkı, hak edilememiş maaş, zenginlik ,kindarlık, zalimlik ve politik tercihlerinin kaynağı olarak çarpık din anlayışı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…
*** *** ***
Cami sayımız çoğaldı.
Diyanet kadroları çoğaldı.
Hafız sayısı, imam hatip okullarından mezun olanların sayısı çoğaldı.
Özetle dine devasa yatırım yapıldı .
Bunca yatırıma rağmen partizan dindar dinin yüzünü ağartacak ahlaki hiçbir şey yapmadı .
Ahlakçılık arttı. Ahlak ise azaldı …
Ahlak ve ahlakçılık .
“Din” neden partizan dindarı ahlaklı yapamadı ?
Friedrich Schiller şöyle diyor …
“Gerçeğin sesini, hararetli partizanların çıkardığı gürültüden ayırt etmek zordur”
Gerçekten partizan dindarın sesi çok gür çıkar, hakikat bu gürültüde kaybolup gider..
Gazze olayı bunlardan sadece biri idi …
Bu felsefi soru çok önemlidir …
Partizan dindar “dinden” neden “ahlakı” bulup çıkartamadı da yozlaştırdığı dinden ahlakçılığı çıkarttı?
Ahlakçı kendinde bulunmayan ahlakı sürekli karşındakinde arar…
Kendini ahlak dairesinin dışında tutar ama karşındakine o dairenin içine girmesini sürekli anlatır.
Kendi ahlakın dışında kalır ama herkese ahlaklı olmasını öğütler
İyi ol der. Adil ol der .Emaneti ehline ver der .Zalim olma der .Kibirlenme der .Kamu malını yeme der. İmar rantına bulaşma der. Yetimin malını yeme der …
Kuranda bu adamlara şöyle der .
Saf suresi2.Ayet: Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyi söylüyorsunuz?
Partizan dindarın samimiyet testi…
Gazze de büyük dram yaşanıyor .
Korkunç bir katliam var .İsrail soykırım yapmakta .
Partizan dindar Gazze’deki o masum Filistin halkı için istediği adaleti ülkesindeki insan içinde isteyebilir mi?
Kendi mahallesinde KHK lı için veya örneklerini bolca ülkenin vatandaşı için de isteyebilir mi? Kalben üzüntü duyabilir mi?
Kamuya mal olmuş ve yalanlanmayan bazı olaylar…
Hatırlatmak istediğim kamuya mal olmuş ve herkesin bildiği okuduğu ve yalanlanmayan apaçık bazı konular …
Partizan dindar zerre kadar üzülmez .
Ahlakçılığın en çarpıcı örneğini bu gün bu partizan dindar veriyor …
Örneğin; Sağlık sorunları çok ciddi bir hal almış ölümle burun buruna gelmiş insanların hapishane koşullarına nasıl dayanacağı meselesi aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorundur .
Böyle bir durumun partizan dindarın vicdanında karşılık bulması ancak İsrail hapishanelerde ki Filistinli içindir .
Olmalıdır da.
Tartışmasız Filistin halkının başına gelenler bizde vicdani deprem yaratmalıdır.
Ancak birde kendi mahallesindeki insanlara bakmalı değil midir ?
Bir örnek ;
CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, tutuklu bulunduğu cezaevinde hastalığı nüksettiği için ameliyata alınmış. Kanser hastası olan ve son 100 günde 18 kilo veren Çalık, bugün tedavi gördüğü hastaneden cezaevine gönderildiği bildiriliyor denmekte …
Acaba Tanrı partizan dindara bu konuda hiçbir şey söylemiyor mu?
Maide 8: “Herhangi bir kavme (partiye, meşrebe, tarikata veya kişiye) olan kininiz (kırgınlık ve kızgınlığınız) sakın sizi adaletsizliğe sürüklemesin!.. (Karar verirken his ve heyecanlarınızla değil, aklınız ve vicdanınızla davranın, İslam’ı esas alın ve mutlaka) Adil olun ki takvaya yakın olan (ve yakışan) budur… Her halde Allah’tan korkun. Çünkü O bütün yaptıklarınızdan Haberdardır.”
Bu insanları sevip sevmemek ,onların düşüncelerini onaylayıp onaylamamak başka bir şey.
Ben bundan bahsetmiyorum .
Fatih Altaylı, Ayşe Barım ,Osman Kavala, Selahattin Demirtaş sadece birkaç İsim .
Bunlar tanınmış insanlar ve onları savunacak muhtemel bir avukat ordusu var.
Muhtemel parasal sorunları da yok .
Fakat daha binlerce insan var geride .
Yaşadığım yerde gazi S….’nı hatırlarım.
Oğlu polisti.
Zannediyorum Diyarbakır da tutukluydu .
Ama yeri yurdu, oturduğu yer, ailesi yaşadığım yerdeydi. Bir özürlü kızları hasta babaları vardı o zaman…
Çocuklarını ziyarete gitmek için görüşme gününü dört gözle bekliyorlardı .
Evdeki özürlü kızlarına bakacak kimseleri olmadığı için biri görüşmeye gidiyordu…
Ta Diyarbakır’a .
Bir hafta evvelinden Diyarbakır’a gidip otelde kalacak ekonomik durumları da yoktu .Onun için görüşme gününden bir gün evvelinden uçak bileti alıyorlardı .
Gittiklerinde görüşme gününün değiştirildiğini öğrendiklerinde kahrolduklarını bana anlatmışlardı .
Sonunda oğlu tahliye olup suçsuz bulunmuştu. Ama o artık KHK lı idi işine dönemiyordu .
Onların kimsesi de yoktu sesini duyuracak .
Partizan dindar bunları hiç sorun yapmadı. Onlar için hiç üzülmedi .
Çünkü partizan kimlikleri böyle emrediyordu .
Onları görme .
Filistinli için üzülmüş gibi yap .
Ancak kendi ülkendeki mağdurları görmezden gel .
Neden felsefi düşünce?
Düşünceyi içinde katlayarak tekrar düşündüren(refleksiyon ) disiplin felsefedir …
Felsefi düşünce insana ne makam ne servet ne şöhret dağıtır .
Tam tersi toplumda yabancılaşırsınız .
Zaten ikisi bir arada olmaz.
*** *** ***
Özelikle din felsefesini bilmeyen ve ilgi duymayanlar için “din “andımız okumak gibi donuk doktrin gibi bir şeydir .
İman esaslarını tekrarladıklarında dini ritüelleri de yaptıktan sonra her şey tamamlandığını zannederler.
*** *** ***
Din sübjektif var olandır, insan ise OBJEKTİF var olandır.
İnsan din için değildir…
Din ise insan içindir. Varlığını insana borçludur .
Yani insan dine değil ,din insana bir şey vermek zorundadır.
Oysa bizlere “sen dine ne vereceksin” diye anlattılar .
Din psikolojisine göre dini şekillendiren bireyin psikolojidir.
Partizan dindar için din sadece atraksiyondur
Hani kediye, sokaktaki başı boş köpeklere barınacak yer yapan en kral mamalar alan ama parkta bank üzerinde kışı üşüyerek geçiren hatta donarak ölen insan canlısı için bir simit almayı bile düşünemeyenler gibi…
Sonuç yerine ;
Partizan dindarın şovunu gördükçe,
Bize mi sordunuz gittiniz diye fırça yediklerinde, İsrail’i(Mavi Marmara )tam uluslararası mahkemede köşeye sıkıştırmış iken üç beş bin dolar için elimizden kaçıp kurtulmasına hiç ses çıkartamayan bu partizan dindarı gördükçe , “Ah Allah’ım o sopan nerede saklı ise artık çıkart” diyorum.
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum