Abidin Uyar Yazdı: “Sorgulanmamış Hayat Yaşanmaya Değmez…”

Abidin Uyar Yazdı: “Sorgulanmamış Hayat Yaşanmaya Değmez…”

Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez

Sokrates…

Bu yazıyı yollamadan önce Naci hocanın bu mesajını gördüm.

 Naci Görür, olası Marmara depremiyle ilgili uyarmış;

 “2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır; ne yardım götürebilirsin ne kurtarabilirsin”

Gemlik nasıl mahvedildi bir  çok yazı yazmıştım …

Deli saçması yazılardı biliyorum …

Bu yazımda deli saçması…

Buda Cemal Kırgız’ın sorunu …

Nasılsa bu zırva adamı nerden buldun  kaht-ı rical halimi ki ona bu imkânı veriyorsun diye ona fırça çekecekler … 

Bende ona bir çay ısmarlayıp(ama sigara yok Cemal bilesin )gönlünü alırım …

   Aristoteles’in metafizik kitabının girişinde 

Bütün insanlar, doğaları gereği bilmek isterler.” Çünkü insan yalnızca yaşamayı, hayatta olmayı istemez, yaşamının nedenini ve değerini de bilmek, kavramak ister.”

 

Herkes gibi yaşamımın belli evrelerinde doğru zannettiğim belli düşüncelerim oldu …

İdeolojik açıdan hakikati bulduğumu zannediyordum …

Zan ,zehap ise bilgi değildi…

                        ******       ******     *****

Soru sormak için merak ve hayret gerekir …

Merak ve hayret bilme sürecini başlatan etkendir …

Prof İhsan Fazlıoğlu bunu çok güzel açıklar ve şöyle der …

 “Ni­te­lik­li bir he­sap­laş­ma­ya” ge­lin­ce, di­ye­bi­li­riz ki “Bil­gi’ye sor­mak­la baş­lar”; çün­kü “Sor­mak, ak­lın din­dar­lı­ğı­dır”…

      ******  *******  ********

Felsefe nedir?

Felsefe dediğimde herkes nedense felsefe  bilmeyi anlıyor …

Yani felsefe eğitimi almış olmayı ,filozoflar hakkında en detaylı bilgiye sahip olmayı, felsefe tarihini veya teorik felsefeyi bilmeyi   anlıyorlar …

Benim kast ettiğim bunlar değil …

Benim kast ettiğim akıl yürütmenin ilkelerine ters gelmeyecek düşünme ile hayatta en az hatayı yapmak …

Yani işlevsel ve hayatın her anında sürekli düşünmek ve düşündüğünü bir daha düşünmek …

Felsefe çok basit şekliyle ;

Dış  dünya- düşünme ve dil arasında ki ilişkilere yönelik  bir etkinliktir.

Yani felsefe bir   düşünme etkinliğidir .

Fakat bu sıradan düşünme değildir sistemli düşünme dir .

Enflasyon neden oldu?

Yargı neden yozlaştı?

Kamu kaynakları neden boşaltıldı?

İmar rantı neden oldu ?

İhale yasası neden sıkı sık değişti?

İmar barışı neden oldu?

Mafyaya neden af çıktı ?

Din neden politika yapıcısı eli ile uyuşturucu oldu ?

Bilmek NEDENLERİ bilmektir ?

Aristotelesin  4 NEDEN ilkesi…

Bunu bilmeyen bir fıkıhçı nasıl olurdu kıyas yapar?

Bunun için hayret ve merak gerekir.

Bu soruları sormayan insanın bilgi için BİLME SÜRECİNİ BAŞLATMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR …    

Felsefe ; aynı zamanda bir bilme etkinliğidir …

Bir yaşam etkinliğidir…

Tabi istifade ettiğim bir çok filazof var …

Ama bu beni felsefeci yapmıyor …

Sokrates’ten, Aristotales’ten ,Platondan zaman zaman alıntı yapmam asla onlar hakkında felsefe eğitimi almış olanlar gibi beni felsefeci yapmıyor

Zaten böyle bir talebim yok …

Benimki sadece işlevsel olan komprime bilgi…

Her ana elimin altında olacak olan ve pratikte uyguladığım ilkeler…

Entelektüel zevzeklik değil…

Nasıl doğru düşünebilirim?

Düşündüğümün doğru

olduğundan nasıl emin olabilirim?

Tercihlerimde en az hatayı nasıl yapabilirim?

Karşımdaki ile nasıl diyalojik diyalog kurabilirim ?

Onun için ben felsefe bilmiyorum felsefe yapıyorum …

Ancak bu sadece benim arzuma bağlı değil …

Muhatabım da özgür bir zihne sahip olmalı …

Ve dinleme …

Bilmenin ilk koşulu dinlemedir …

Dinleme muhatabını anlama çabasıdır …

BEN olamamış insan BİZ olursa ne olur  …

Her  BİZ  kendi elinizle çizdiğiniz daireye kendinizi hapsetmeniz ve  ötekinden uzaklaşmanızdır …

BİZLER çoğaldığında bölünme ve çatışma kaçınılmaz olacaktır …

BİZ SOLCULAR,BİZ MÜSLÜMANLAR,BİZ EHLİ SÜNNETLER,BİZ ÜLKÜCÜLER,BİZ AK PARTİLİLER ,BİZ KEMALİSTLER VS VS …

Oysa nesneler dünyasında BİZ  YOKTUR …

Yani siz asla müslümanları ,solcuları, kemalistleri, ülkücüleri, ateistleri yani TÜMELLERİ  göstermezsiniz …

Onlar soyut kavramlardır …

Bizim  gösterdiğimiz ve somut olarak gördüğümüz TİKELLERDİR …

Yani biz ülkücü,solcu,kemalist ,müslüman olduğunu söyleyen  bireyi görebilir ve gösterebiliriz  …

Onun ismi Ahmet’tir  veya  Mehmet’tir …

Yani  TİKEL hakikat olarak yalnız kendisi ile ÖZDEŞ olan tek olan somut  varlıklardır.

Karakterleri, mizaçları, huyları, anlam kapasitesi ,hepsinin  farklıdır.

ÖRNEK;

Hegel’e ait olan bir  benzetim…

“Adamın biri bana manava gider ve bana bir kilo MEYVE ver der …

Manav ,tezgahında bulunan meyvelerden üzümü alır ve poşete koyar …

Müşteri  “BEN SENDEN ÜZÜM İSTEMEDİM MEYVE İSTEDİM DER…

Manav bu sefer tezgahta bulunan portakalı alır ve poşete koyar …

Müşteri ben senden PORTAKAL istemedim meyve istedim der …

Manav şaşırır …

Çünkü tezgahında MEYVE  diye verebileceği hiçbir şey yoktur …

Tezgahında ORTAK isim olarak  MEYVE ismi ile tanımlanan ama her birin özelliği, tadı yapısı, fiyatı farklı olan ürünler vardır …

Manav bir türlü MEYVE diye kendi başına olan bir ürün bulamaz …

Bulduğu hep somut

üzüm, portakal, armut, çilek tir …

İnsanlar dediğimizde de  aynı durum vardır .

Çünkü nesneler dünyasında  insanları gösteremeyiz …

Gösterdiğimiz TEKİL şahıs olarak AHMET, MEHMET,HASAN, HÜSEYİNDİR  bunların ortak  tanımı İNSANDIR …

   Arkadaş ararken neyi arasınız?

a-Sosyal statü

b-Zenginlik

c-Dindarlık

d-Ahlak …

Ahlakı en alt seçenek olarak yazmamın sebebi bizim toplumda hiç değeri olmadığındandır …

Bu felsefi bir düşüncedir…

Peki ahlak nedir ?

Ahlakçılık demiyorum …

Ahlak nedir ?

Ahlakçılık kendini dışarıda bırakarak karşındakinden istediğin şeydir.

Oysa AHLAKIN kendi metafizik ilkedir …

Ahlak metafiziği,”Metaphysic of Morality”

“Ahlak metafiziği ,ahlaki davranışlarınızın nihai nedenlerini aramayı ifade eder.
Aristotales Metafiziğin konusunu “birincil ilkeler ve en yüce nedenler olduğunu söyler .
Biz bir şeyin ilk nedenlerini ve en yüce nedenlerini arıyorsak metafizik yapıyoruz demektir ..”

(Hasan Yücel Başdemir)

 Mesela hiç düşündünüz mü?

Kamunun parasını akıl dışı harcamak  ahlaksızlıktır 

Diyelim ki yasalar izin veriyor veya kitabına uyduruyoruz …

Bizden kimse hesap sormayacak …

Buna rağmen neden ahlaksızlıktır?

Öyle bir neden söyleyeceksiniz ki bu neden birincil ilke olacak …

Diyelim ki Allahtan korkarım dediniz …

Bu korku odaklı yani sonuç odaklı bir ahlaktır buna teleolojik ahlak denir .

Gayesel, amaçsal,ereksel …

Birde vicdanım buna elvermedi kamun parasını harcayamadım elim gitmedi dersiniz.

İşte bu ahlak muhteşemdir …

Buna deontolojik ahlak denir …

Biliyorum şimdi kıskıs gülüyorsunuz bana…

Mevzuat seyahat  gideri olarak  bir hak tanıyacak, üstelik karını çocukların beş yıldızlı otelde ağırlayabilirsin diyecek hala sen kalkıp bana ama bu yoksul

halkın vergilerinden elde edilmiş para diyerek ahlak felsefesi  yapacaksın…

 Yemişim seni ahlak felsefeni  …

 Ulan bu makamı bir daha ne zaman bulabilirim?

Hem de işin ucunda birde

DOMUZ olmak var (devlet malı deniz )

 Yazdıklarım deli saçması şeyler …

Boş verin böyle abuk şeyleri …

Ahlak karın doyurmaz …

Sizi tanınır ve şöhretli yapmaz …

Sizi zengin hiç yapmaz …

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM