Abidin Uyar Yazdı; “Servet transferinin enflasyonla ilişkisi… “

Abidin Uyar Yazdı; “Servet transferinin enflasyonla ilişkisi… “

“Bir devletin imanı arttıkça aklı azalır.”
Seçmeni dindar olan dindar görünümlü iktidarın siyaset bilimine, hukuka, iktisat bilimine ihtiyacı yoktur. A.U
Galat-ı Meşhur olmuş ve çoğumuzun kullandığı doğru bildiği yanlış kavramlar var  .
Tabi kavram nedir sorusunu da sormak gerek .
Felsefinin kadim tartışması tümeller tartışmasıdır .
Bu konu çok uzun  bir konu .
Ezber klişe bilgilerle başa çıkılmaz .
Öğretilmiş cehaleti bilgi zannedilir…
Sömürü nasıl gerçekleşir ?
Haksız kazanç servet transferi nasıl olur?
DEVLETİN OLDUĞU YERDE, DEVLETİN YARDIM VE YATAKLIĞI OLMADAN SÖMÜRÜ GERÇEKLEŞMEZ .
Nedeni bellidir .
Devlet cebri şiddet gücünü kullanan yegane aygıttır.(WEBER)
Elinde devasa imkanlar vardır.
Yargı, kolluk kuvvetleri, ekonomik imkanlar. Yaptırım gücü, yasa çıkartma imtiyazı ,para basma tekeli, vergi toplam gücü  …
Bu kadar imkanı olan devlete rağmen toplumun içinde  üstelik üretim yapmadan %20 lik bir kısım inanılmaz servet sahibi oluyorsa   düşünmek gerekir.
CRONY KAPİTALİZMİ (DEVLET ELİ İLE FERT ZENGİN ETME/AHBAP ÇAVUŞ KAPİTALİZMİ )
SÖMÜRÜ VE SERVET TARANSFERİ ENFLASYONLA GELİR, HALKIN %20 LİK BİR KISMI  ÇIKAR GURUPLARI, GAYRİ MENKUL ZENGİNLERİ SERVETLERİNİ KATLAR…
 Başta iktidarların kamuya ait borçları enflasyon karşında küçülür.
Başka bir ifade ile Yüksek enflasyon, büyümeye yaradığı kadar reel borçların (borç/milli gelir) küçülmesine de yardımcı oluyor
Alaattin Aktaş’ın dediği gibi …
Borç eritmenin iki yolu…
Hep söylendiği gibi “borç milyonu aştıktan sonra” normal şartlarda ödenmesi pek mümkün değildir.
İki ödeme yolu vardır:
“Savaş ve yüksek enflasyon!”
Savaş olmayacağına, olmaması gerektiğine göre geriye tek yol kalıyor; yüksek enflasyon.
İşte iktidar da yüksek enflasyon tercihiyle enflasyonla mücadeleyi bir kenara koyarak hem milli gelirin büyümesini canlandırmış hem de reel borç oranının (borç/milli gelir) hızla düşmesini sağlamıştır.
 GEÇMİŞTE YOLCULUK …
Yıl 2022 Kerim Rota şöyle diyordu .
 Enflasyonun Altında Kredi ile Servet Transferi
“Bakan Nebati 23 Ocak’ta ekonomistlerle yaptığı toplantıda “Enflasyonun altında kredi kullanıyorsunuz. Bu bir başarı değil mi? Baktırdım, Cumhuriyet tarihinde böyle bir başarı olmuş mu diye; kendimizi muhteşem başarılı görüyoruz” demişti.”
DÜŞÜNE BİLİYORMUNUZ KAMU KAYNAĞINDAN ENFLASYONUN ALTINDA KREDİ VERİYORSUNUZ.
PEKİ KİM ALIYOR BU KREDİYİ?
VE NERDE KULLANIYOR ?
BU PARANIN BİR MALİYETİ VAR .
 
Kerim rota devam ediyor…
Bakan Nebati’nin bir iş insanı olarak enflasyonun altında bir faizle kredi kullanmanın “muhteşem bir şey” olduğunu düşünmesi boşuna değil. Enflasyonun altında faizle krediye ulaşabilenler, bu kaynağı, fiyatı faizden daha hızlı artan mal veya hizmetlere yatırırlar. Sonrasında artık ne verimliliğe ne de rekabete kafa yormalarına gerek kalmaz. Koskoca Bakan’dan “Enflasyonun altında ezilen sabit gelirlilerden krediye ulaşabilen küçük bir azınlığa servet transferi yapıyoruz” demesi beklenmez, o da bilenlerin anlayabileceği uygun cümleleri kullanmış.
 
 LÜTFEN BURAYA DİKKAT EDİN BU KONU İKTİSAT BİLİMİNİN İŞİ.
BENİM İNTERNETTE TARTIŞTIĞIM FIKIHÇI PROF “BEN AYNI ZAMANDA İKTİSATTA DOKTORA YAPTIM” DEMİŞTİ .
 
VE İKTİDAR ONU EKONOMİ POLİTİKALAR YÖNETİMİNE ATAMIŞTI .
 
ORADAN MAAŞ ALDIMI ?
 
ALDI İSE HELALMİYDİ?
 
BU DA FIKIHÇININ SORUNU.
 
ÇÜNKÜ FAİZLER DAHA SONRA PATLAMIŞTI .
 
ÇOK GEÇ KALINMIŞTI .
Kerim Rota gene devam ediyor…
“Kredi faizlerinin enflasyonun altında kalabilmesi için iki şey gerekli. İlki hükümet ve Merkez Bankası (TCMB) tarafından ultra gevşek bir para politikası izlenmesi. O konuda bir sorun yok, enflasyon %54,4 politika faizi %14. Dünyada negatif faiz şampiyonuyuz.
YANİ KERİM ROTANIN DEDİĞİ   FIKIHÇININ VE DİNDAR KAFANIN ANLAMADIĞI  NEDEN İKİTSAT BİLİMİ  İLE  FIKIH İLMİNİN  YOLLARININ AYRI OLDUĞUNU İZAH EDİYORDU  .
 ENFLASYON %54.4 İKEN POLİTİKA FAİZİ %14 OLAMAZ .
ÇÜNKÜ ENFLASYON BU KADAR YÜKSEK İKEN İNSANLARIN HARCAMASINI TEŞVİK
ETMEK DEĞİL ONLARI TASARRUFA YÖNELTMEK GEREKİR.
ADAM %14 LE KREDİYİ ALINCA  BUNUNLA ÜRETİM YAPMADI .
TUTTU GEYRİMENKUL ALDI.
ARABA ALDI .
PEKİ BUNU KİM ALDI ASGARİ ÜCRETLİMİ ?
 VEYA EMEKLİ MAAŞI O GÜN  0N  BİNLİRA OLAN EMEKLİMİ?
ONLAR BU KREDİNİN TAKSİDİNİ ÖDEYEBİLİR Mİ?
KAPİTALİST SINIF ALDI .
Kapitalist sınıf ile kapitalizm arasında çok büyük fark vardır.
Kapitalist sınıf devletin olduğu yerde ona yardım ve yataklık eden politika yapıcısı +Bürokrasi sınıfı olmadan sömüremez .
Özetle devlet yardım etmeden sömürü servet transferi asla gerçekleşmez…
İşte Nebati örneği.
Ve Kerim Rotanın yukarı da yazdıkları geçekler…
             ***   ***  ***
Merkez bankasına çekersin fırçayı, dediklerimi yapmıyor diye görevden alırsın dediğini yapan adamı bağımsız  olması gereken kurumun başına getirirsin,  o belli sermaye gurubu, döviz den de kiradan da ,gayrimenkulden de inanılmaz paralar kazanır.
Örneğin KUR KORUMALI MEVDUAT …
Devlet ne kadar zarar etti?
  Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (2023) kur korumalı mevduatların da etkisiyle 2023 yılında zarar açıkladı.
Resmi Gazete’de yayımlanan bilanço verilerine göre TCMB 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar yazdı. Banka 2022 yılında 72 milyar TL’lik kâr açıklamıştı.
Bu zararı kapitalizm değil kapitalist sınıf için siyaset yapan politika yapıcısı yaptı .
Yani iradeli varlık olan insan yaptı .
Kapitalizm ise organik veya inorganik varlık değildi.
O sadece üretim biçimiydi.
 Onun aklı yoktu …
Elindeki akıllı telefon, evindeki internet, elektriğin, altındaki araban, uçağındı.
Oysa sömürü  devletten(iktidarlar) ve devletle(iktidarlarla) işbirliği yapan kapitalist sınıfla  gerçekleşiyordu …
Bu günde İktisatçı İbrahim Kahveci soruyor…
“ İktisat bilimi aynı zamanda bir tercihler bilimidir. Elinizdeki kaynağı sulama yatırımlarına mı harcayacaksınız yoksa Hazine garantili müteahhitlere mi aktaracaksınız?”
Sömürünün  nasıl gerçekleştiğini daha nasıl anlasın İbrahim hoca…
Ve devam ediyor
“Hatırlar mısınız? IMF Programı çerçevesinde GSYH’nın yüzde 6,5’u oranında faiz dışı fazla hedefi ile ülkeyi yönetiyorduk.
Mesela 2005 yılında bütçe 96,1 milyar dolar gelirle yönetiliyordu. Hatta bu gelire rağmen Hükümet 72,2 milyar dolar faiz dışı harcama yapıyordu. Yani gelirinden 23,9 milyar dolar daha düşük harcama yapıyordu.
Şimdi durum ne?
Gelir (yıllık) 296,2 milyar dolara çıktı. Bu gelir artışına rağmen faiz dışı harcama ise 317,1 milyar dolara fırladı. Yani gelir artışına rağmen faiz dışı harcama çok daha yükseklere çıktığı için faiz dışı dengemiz bile 20,9 milyar dolar açık vermiş durumda.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM