Abidin Uyar Yazdı; “Kapuçin Maymunlarına Yapılmış Bir Deneyin Hikayesi”

Abidin Uyar Yazdı; “Kapuçin Maymunlarına Yapılmış Bir Deneyin Hikayesi”

Rahmetli  Kürşat Bumin olsaydı   her halde ağzından o muhteşem repliği çıkarırdı ;
“Bunlar çok tuhaf şeyler doğrusu”
Konumuz adaletsizliğe itiraz etmeyen insanların olduğu bir dünyada maymunların kendine yapılan haksızlığa nasıl isyan ettikleri…
KAPUÇİN MAYMUNLARI NEDEN SALATALIK SEVMEZLER ?
Fakat şunu da en baştan söylemek zorundayım…
Partili dindar muhafazakar bilinç çok kötü sınav verdi.
Ancak geçmişte de bu sınavdan kalmış öteki kesim vardı .
  Martin Niemöller’in şu sözleri hala güncelliğini koruyor gelmişti…
 O şöyle diyor ..
-Önce sosyalistler için geldiler, sustum
çünkü sosyalist değildim.
 
-Sonra sendikacılar için geldiler, sustum çünkü sendikacı değildim.
 
-Daha sonra Yahudiler için geldiler, sustum çünkü Yahudi değildim.
 
 -Sonra benim için geldiler.
-Benim için konuşabilecek hiç kimse kalmamıştı.
 
—Martin Niemöller
 
Bu günde başta khk’lılar  ve  yüzlerce insanımıza yapılan  hukuksuz uygulamalara  bunlar bize yapılmadı çünkü biz  onlardan değiliz dendiğini duyar gibiyim …
                              
                                                          ***    ***   ***
BEKA İÇİNMİ SUSTUNUZ ?
Bu kavramı kullananlar kavramın içine, yolsuzluğu,
yargının siyasallaşmasını,
hak ihlallerini, Anayasa mahkemesi ve AHİM kararlarına mutlak uyulması gerektiğini,
dövize endeksli hazine garantili yüklenici firmaya verilen taahhütleri , defalarca değiştirilmiş ihale yasaları ile crony kapitalizmine karşı çıkmayı  (devlet eli  ile fert zengin etme ),
Kıyıların yağmalanması, imar rantını ,dinin tahribini, mafyanın kaçak liderlerinin itirafları ve ifşaatlarını BEKA   kavramın içine sokmamışlardı .
Oysa ülkem için asıl BEKA sorunu bunlardı…
                ***  *** ***
Kitleler psikolojisi içinde lider tapıcılığının önemini bildiğim için kapalı muhafazakar ve dindar toplumlarda  beli kavramlar sembolik kapital(meta) olarak kullanılır.
Ancak  bu toplumda  homojen bir kitle değildir .
İçlerinde  samimi  dindarların, muhafazakarların ve milliyetçilerin olduğunu, devletlerin  ırki ve dini  asabiyetten çok önce adaletle ayakta kalabileceklerini, yargının bağımsız olması gerektiğini ve devletin Tanrı devleti olmaktan kesinlikle kurtarılması gerektiğini söylüyorlar  .
Onlara asla haksızlık  edemem .
KAPUÇİN MAYMUNLARI NEDEN SALATALIK SEVMEZLER ?
 
Karar gazetesi yazarlarından Elif Çakır  da  bu konuyu  anlatan güzel bir yazı yazmış …
 
Okunmaya değer bir yazı;
Yazının bir paragrafı   şöyle ;
  “Dizi sektörüne yönelik “tekelleşme” suçu (ortada suç falan yok da) gerekçesiyle gözaltına alınan Ayşe Barım “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçu” gerekçesiyle, davası bitmiş, kapatılmış olan Gezi Parkı davasından tutuklandı. Savcılık 12 yıl önceye geri giderek medyayı yeniden incelemeye aldı, RTÜK’ten medya kuruluşlarının yayın kayıtlarını istedi. RTÜK 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Gezi Parkı olaylarının propagandasını yapan medya kuruluşlarının yayınlarının örneklerini savcılığa ulaştıracakmış!”
Elif ÇAKIR
KAPUÇİNİ MAYMUNLARINA YAPILAN BİR DENEY…
Prof Kemal  Gözler hocamız
 Engin Topuzkanamış’ın Kapuçin Maymunları Neden Salatalık Sevmez? başlıklı kitabının okunmayı hak eden değerli bir kitap olduğunu, kitabın hukuku anlamak ve hiç olmazsa hukukun doğası hakkında tartışmalara girişmek için “ufuk açıcı bir zemin” sunduğunu düşünüyor ve okuyuculara bu kitabı hararetle tavsiye ediyorum diyor
Maymun deneyi…
Maymunun bakıcısı önce bir maymuna, bir nevi para yerine geçmek üzere küçük bir taş parçası veriyor. Maymun taş parçasını geri veriyor. Bakıcı da bunun karşılığında maymuna salatalık veriyor. Sonra aynı şeyi yandaki maymunla yapıyor. Her ikisi de salatalığı yiyor. Ama daha sonra bakıcı sağdaki maymuna üzüm veriyor. Maymunlar salatalığa göre üzümü daha çok seviyorlarmış. Sağdaki maymuna üzüm verildiğini gören soldaki maymun, bu sefer kendisine üzüm değil, salatalık verildiğini görünce, salatalığı yemiyor ve salatalığı kendisine veren bakıcısına fırlatıyor ve keza kafesini de sallayarak, ellerini deliklerden çıkarıp yere vurarak o da üzüm istiyor ve kendisine üzüm verilmemesini şiddetle protesto ediyor. Bakıcı sağdaki maymuna taş karşılığında ikinci defa üzüm veriyor. Bunu gören soldaki maymun yine bakıcısına taş verip, üzüm almak istiyor. Ama bakıcısı yine ona salatalık veriyor. Sağdaki maymuna üzüm verildiğini gören soldaki maymun çileden çıkıyor, adaletsizliğe uğradığını düşünüyor ve kafesini sarsarak buna isyan ediyor.
Bu deney, maymunlarda adalet duygusunun olduğunu ve adaletsizliğe razı olmadıklarını ve adaletsizliğe karşı isyan ettiklerini gösteriyor.
Hiç şüphesiz aynı adaletsizlik insanlar arasında da var. İnsanların çoğu salatalığa talim ederken, bir kısmı üzüm yiyor. Aslında salatalığa talim eden insanlar, bir azınlığın üzüm yediğini bal gibi biliyorlar. Ama buna rağmen, bu adaletsizliğe karşı isyan etmiyorlar. Peki ama neden? Acaba insanlarda doğuştan gelen bir adalet duygusu mu yok? Hayır var. Belki de kapuçin maymunlarının sahip olduğu adalet duygusundan daha fazla. Peki ama salatalığa talim eden insanlar, neden bu adaletsizliğe karşı isyan etmiyorlar, neden kapuçin maymunları gibi kafeslerine vurmuyorlar?
Hâliyle adaletsizliğe uğramış bunca insan, kapuçin maymunlarını örnek alıp kafeslerine vursaydı, kafesler çoktan yıkılırdı. Adaletsizliğe uğramış insanların ezici çoğunluğu kafeslerine vurmadıklarına göre, demek ki, adaletsizliğin normal bir şey olduğuna ikna edilmişler. “PROF Kemal Gözler

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM