Abidin Uyar Yazdı; “Dinen ‘6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir mi?”

Abidin Uyar Yazdı; “Dinen ‘6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir mi?”

Dindar zihnin kadim problemi dini inancının nasıl oluştuğunu sorgulamaması …
İman ettim diyor.
Bu imanı inancının temeli olarak kabul edersek bunun üzerine fıkıh, kelam veya hadis ile “dini” bina ediyor …
Ana gövde İslam düşünce sistemleri olunca, İslam dinini  bu disiplinler oluşturuyor ….
 Epistemolojik açıdan ise iman için şu aşamalar zorunlu . 
İLGİ, ŞÜPHE , ZANİNANÇ,  BİLGİ(istidlali )ve en SONUNDA İMAN .
 
(BKZ Epistomoljik açıdan iman/   Hanifi Özcan
DİNDARLIK SERÜVENİMİZ…
Birey sosyolojik ve antropolojik şartların getirisi olarak kendini Müslüman buluyor .
Sade vatandaş olarak kaldığı gibi din eğitimi alıp o alanda formasyon sahibi de olabiliyor.
Ancak  bir çoğu  inancını oluşturan bilginin epistemik  temeli nedir sorusunu  kendine sormuyor…
 Müslüman din adamı  Hristiyan  veya Yahudi din adamının inancı ile kendi inancını  hangi  usul ve yöntemle  karşılaştırıp onlara göre  daha doğru olduğu hükmüne   varıyor ?
 Benim zihnim dini düşüncedeki  Metafizik alana ait  neyi bilebilirim sorusunu bir Müslüman olarak sürekli kendine soruyor…
Din adına  metafizik alana dair  neyi bilebilirim , ne kadarını bilebilirim ,bildiğimin  doğruluğundan  ne kadar eminin olabilirim sorularını cevaplayamıyorum ..
Fakat bu benim aptallığımdan olabilir .
Çünkü tüm ilahiyat camiası cevapladığını söylüyor …
Demek ki kusur bende…
Fakat İbn Sina’nın ontolojisine göre  bizdeki idrak  duyusal  (idrak-i hissi)değil …
Yani ne HZ peygamberin(S.A) çağdaşıyım ve peygamberimiz ile tanıştım, ne HZ ,Ömer’i, Aliyi, Hatice’yi ,Ayşe’yi tanıdım . Ne tarihe (610-632 vahyin indiği tarihe ) ne mekana(Arabistan Mekke ve Medine  bölgesine  ) nede o tarihteki bedevi Araba dair hiçbir tanıklığım yok .
Tüm tanıklığım bana anlatılana, ve  şuana kadar elimize ulaşmış yazılı belgelere …
Ancak bütün Müslümanlar benim durumda…
YAZILI  METİNLERİ ANLAMA VE YORUMLAMA SORUNU …  
Yazılı metinleri yorumlayan din adamı  dini şekillendiriyor…
Her fraksiyonun  İslam’ı ayrı .
 Sürekli çatışma, suçlama söz konusu  .
Teorik söylem  İslam da asla çatışma olmaz demek olsa da
 pratikte böyle değil .
Radikal İslamcı  örgütlerin   uygulamalarının  kaynağı iman ettikleri fıkıh …
Türkiye de ki İslami cemaatlerin ve diyanetin durumu da farklı değil…
Bu guruplar İslam’ı ,fıkıh, hadis veya kelam gibi İslam düşünce sistemleri üzerinden   tanımlıyorlar.
Bilgilerinin  kaynağı   geçmiş otorite  .
Her şey geçmiş ile sınırlı.
Bu gün bir ilahiyatçının bunlara aykırı düşünce  üretmesi imkan dışı .
BİZDEKİ  İLAHİYAT SÜREKLİ GEÇMİŞE UYANIYOR …
Sorun diyanete zekât vermek için zenginliğin ölçüsü nedir? Diye  
Veya mahremi olmadan  bir kadın kaç kilometre yolculuk yapabilir? 
Veya kasten orucun bozan bir insan kaç gün kefaret  orucu tutacak?
Abdestsiz Kurana (Mushaf’a)  el sürülür mü ?
Üç aylar Kuranda var mı ?… (haram aylar başka  )
Kandiller dinden mi gelenekten mi?…
Verilecek  cevapların hiç biri güncel değil …
Daha onlarca dini hükümden örnek verebilirim .
Cabir’i merhumun dediği en büyük sorun bu işte …
 
Ashab-ı Kehf uykusundan uyanıp geçmiş ile yaşarken cebinizdeki para bulunduğunuz zamanda hiçbir işe yaramıyor .
Bin yıl evvelki  fıkhi görüşler bu  yüzyılda artık geçerli olmuyor .  
Cariye köle hukuku olabilir mi bu yüzyılda?…
 
Fukaha’nın geçmişte söylediği şeyler bu gün ölçü alınırsa   6 yaşındaki kızın evliliğine İslam izin veriyor diye fetva çıkabiliyor .
  
                   ***   ***   ***
 
Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’ (BİSAK), vaiz ve yazar Nureddin Yıldız adlı konuşmacıyı davet etmiş ve  basına düştüğü kadarı ile  “6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir” iddiası bir anda protestolara sebep olmuş  .
Önce şunu söyleyeyim bu zat ve aynı zihin kalıpları içindeki ilahiyatçılarla   İslam tasavvurumuz hiç uzlaşmaz .
O ayrı bir konu…  
 
Ben bu zatın iddiasını  temellendirdiği  epistemik zemini  anlamak istiyorum .
Çünkü bu zat kafadan atmıyor.
Bu konuda onlarca hadis ve fıkhi hüküm var bildiğimiz  kadarı ile.
Kaynak olarak bu  bilgi malzemesi orada duruyorsa  o zaman bu arkadaşı suçlamanın  bir anlamı yok …
Özetle bu adam Mustafa Öztürk’ün dediği gibi  karnından  konuşmuyor.   
Onun  okuduğu hadis kitaplarında küçük kızlarla  ile küçük çocukları evlendirilmesi başlığı altında bilgiler görürsünüz diyor .
Bu başlık altında hadis diye aktarılan onlarca rivayet  okutulan fıkıh kitaplarında bu konular vardır demekte .
(9) Boğaziçi’nde Oflu Hoca Provokasyonu – YouTube (videonun 13.24.ncü dakikasından kaynaklar zikrediliyor)
Demek ki din adına konuşan  dinde mutlak otorite sağlamış İslam düşünce sistemleri .
Başta Fıkıh, Kelam, Hadis …
Zaman ,mekan ve akıl çeperi ile sınırlı mukayyet varlık olan  insanın tamamen beşeri yöntemle anladığını mutlaklaştırıp, ilahi olanın otorite olması gerektiği bir alanda fail neden olarak konuştuğu bir DİN den bahsediyoruz.
Yani  “subjektif gerçeklik” söz konusu…
Gerçeklik  Objeye(nesneye ) değil süjeye (özneye-fukaha’ya )bağlı…
O ne dedi ise o.  
İşte Kurban bayramı geldi .
Kimi hacca gitmeyenler için  kurban kesmek farz derken, kimi vacip, kimi sünnet, kimi yok diyor .
Bu konuda bile uzlaşı yok…  
Allah basit bir ibadet olarak, hacca gitmeyenler için KURBAN KES emrini verdi ise muradını anlatamadı mı ?
İfade güçlüğümü çekti de bu kadar tartışma olmakta ?
 KURANDA KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİĞİ ONAYLAYAN AYET VARMI?
Erken evliliğe  Kurandan delil gösterenler  Talak suresi 4. ayeti söylüyorlar  .
 
Örneğin ;  Taberi Camiu’l beyanXII133-134  ,Ibn Atiyye el-Muharrerü’l-Veciz V.325 1  böyle bir bilgi mevcut(Prof Mustafa Öztürk meali SH/629 1 nolu dip not )…   
 
Ayetleri anlamlandırmada tefsir tarihi boyunca olduğu gibi bu günde tefsirle uğraşan ilahiyatçıların  kendi kültürel kodları, anlama kapasitesi, yetiştiği ortamın sosyolojisi, zekası, mizacı çok etkili olmakta .
Farklı disiplinler ile Hermenötik, antropolojik ve fenomonoloji ile  Kuranı anlama çabası çok az ilahiyatçının ilgi alanında .   
ÖRNEĞİN ; meraklısına   BUTİK AKADEMİSİ Emrah Dindi Kur’an’ın Kültürel Antropolojisi adlı sunumunu tavsiye erdim …
 
Suudi Arabistan da yetişip selefi fıkıh ile amel eden biri için başka ,Eşar’i kelamı ile inancını oluşturmuş bir ilahiyatçı için başka, İran’da yetişip Şii imamet doktrinine  iman etmiş biri için bambaşka bir inanç ortaya çıkabilmekte …
 
Hele tasavvuf ile akide oluşturmuş biri için bambaşka bir İslam söz konusu.
Şu videoya lütfen bir bakın …
   
Kalıp sözcük her grup için İslam’a göre  veya Kuran derki diye başlar… 
 Dinden çıkan öldürülür diyende ,öldürülmez diyende ilahiyat eğitimi almıştır.
 
Bir  kültür içinde şekillenmiş bireyin  anlama kabiliyeti, huy ,mizaç ,akıl seviyesi ,yetiştiği ortamın sosyolojisi ve aldığı eğitim ayete anlam vermekte çok etkilidir .
 
Hermenötik açıdan her anlama ise eksik anlamadır . 
Çünkü yorumlayan , yazarın bizzat metinde ne anlatmak istediğini veya metnin yazarının tüm muradının  ne olduğunu tam anlamıyla bilebilmesi için ancak metnin yazarının kendisi olmak zorundadır buda imkansızdır .
Kuran yazılı metin değil sözlü metindir.
Hz Peygamber ve muhatabı interaktif  ilişkidedir ama Mushaf ta böyle bir imkan yoktur  o yazılı metindir ve okur ile metin baş başadır.
 HAMİŞ: Maalesef bunu da gördük.
 
Meclis’te kabul edilen kanun teklifine göre, Diyanet, yazılan, yayınlanan Kur’an meallerini inceleyecek, “İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı” bir taraf görürse bunun yasaklanması için yargıya başvuracak.
Diyanette hangi tarikat etkili ise İslami kriterler öyle belirlenecek …   
 
 
 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM