Abidin Uyar Yazdı; “Carry trade nedir?”

Abidin Uyar Yazdı; “Carry trade nedir?”

Değişim sosyolojisi aynı zamanda  tarih yapıyor …
Değişen şartlar, hukuktan mimariye ,hak ve özgürlüklerden iktisada kadar yeni kavramlar ortaya çıkarttı …
 
Bedene uygulanan cezalar 16 yüzyıla kadar gayet normaldi.
 Hatta halk meydanlarda kralın, padişahın emri ile gerçekleşen infazları seyretmek için erken saatlerde meydanları doldururdu. 
Toplumların değişimi ile  devletlerin suç ve cezaları da değişti.
İnsan hakları gibi çok önemli bir kavram olmazsa olmaz ilke haline geldi. 
Tarım toplumunun sanayi toplumuna dönüşmesi ile de devletlerin iktisadi anlayışları değişti …
Emek-kapital arasındaki dikotomik ilişki üretim araçları içindeki Kapitali (sermayeyi) çok daha önemli bir hale getirdi .
Emek edilgen olmaya başlamıştı …
Çünkü emek ancak yatırımla ihtiyaç haline gelecekti.
Emeğe olan talep sanayi toplumunda lafla gerçekleşmezdi.
 
Yatırım için ise sermaye ihtiyaç vardı …  
Artık devletlerin fetih yolu ile ekonomilerini sürdürmeleri imkansızdı.
Ekonomi bilimi bu vasatta çok gelişti .
Bir çok yol ve yöntem ortaya çıktı …
Çünkü devletlerin çok ciddi paraya  ihtiyacı vardı …
Bunun için, tasarruf, kayıt dışı ekonomi, para politikaları, maliye politikaları  çok önemli hale geldi.
Merkez bankaları ile devleti yöneten iktidarlar arasında keskin bir görev dağılımı kabul edildi.
Buna göre merkez bankaları para politikalarını yönetecek iktidarlarda maliye politikalarını yönetecekti .
Birbirlerinin işlerine karışmayacaktı . 
Enflasyonla mücadele de asıl sorumluluk merkez bankasındaydı çünkü onun elinde çok güçlü bir silah vardı … 
 1) LİKİDİTE HAMLELERİ
  2) DÖVİZ SATIMLARI          
  3) FAİZ ARTIRIMI
Fakat bizde bu böyle olmadı …
Seçmenin muhafazakarlığı, Fıkhi görüşün ekonomi bilimine(FAİZ )müdahale edişi iktidarında faiz kavramını politik mübadelede (OY) çok güzel kullanması sebebi ile Merkez bankasına sürekli müdahale  etti başkanlarını  görevden aldı .
Sürekli onların Faiz silahını kullanmasını engelledi .   
Fakat faiz kapalı kapılar arkasında, dindar halkın bilgisizliğine ve ilgisizliğine de güvenilerek hem de aşırı bir şekilde başka yolla sürekli çalıştı …
Çünkü tek tip faiz yoktu …
Halka faizin sadece bir tek şeklindeki indirimi açıklanırken diğer faiz çeşitleri artarak devam etti ..
Çok çeşitli faiz uygulamaları  vardı…
SWAP ve Carry trade bunlardan biriydi …  
Swap işlemi  basit şekli ile takas işlemidir …
Yani benim dolara ihtiyacım var ama elimde yok.
Senin elinde var …
Ben sana diyorum ki bana dolar ver ben sana elimdeki Türk lirasını vereyim …
Karşımdaki diyor ki tamam ama senin elindeki Türk lirası rezerv para değil .
İtibarı yok .
 
Benim  bu işi kabul etmem için bana dolarımı geri öderken  ne kadar  zaman  geçmişse  o zaman için  kira ödeyeceksin .
 
Beş yıl mı kullandın bir yıl mı kullandın?
 
Bu kira tıpkı dükkan kirası gibidir ve adına faiz denir …
Swap piyasasında ağırlıklı işlem gören swaplar döviz Swap’ları ile faize dayalı Swap Sözleşmeleridir…
Şuan devletimiz bunu yaptı …
Bu durum bu günkü iktisadi bir yöntemdir  …
Ve her ülke ihtiyaç halinde buna baş vurur … 
Şunu  açıkça söyleyeyim.
 
 Sömürü adında değil  ekonomik güdüsünde saklıdır …
 
Bu bir tip kira ödemesi gibidir …
 
İşte  Carry trade  denilen işlemde  buna benzer …
 
Yatırımcı Dışarıdan faizle dolar borçlanır.
Gelir sana Tl cinsinden yüksek faizle sana borç verir…
Bankalar dolar mevduatına  faiz vermediği için ,Mahfi Eğilmez’in anlatımıyla
 Olay şu şekilde gelişir …
“Yabancı para mevduat gerilerken TL mevduat yükseliyor.
 
 İnsanlar ellerindeki, banka mevduat hesaplarındaki dövizlerini bozdurup TL mevduat hesabı açıyorlar. Bunun iki nedeni var: (1) Bankalar döviz mevduatına faiz vermiyor.
(2)  USD/TL kuru son zamanlarda sabitleşme eğilimi gösteriyor ve yakın gelecekte kurun gerileyeceği tahmin ediliyor.”
 
“Bankada sıfır ya da sıfıra yakın faizle 100.000 dolar mevduatı bulunan bir kişi bu parasını bugünkü 32,20 USD/TL kurundan TL’ye çevirdiğinde 3.220.000 TL’si olur. Bunu bankaya üç aylık TL mevduat olarak yatırdığında (yıllık yüzde 50, üç aylık yüzde 12,5 vergi sonrası net faiz hesabıyla) üç aylık vade sonunda eline anapara + faiz olarak 3.622.500 TL geçer.
Eğer bu dönem sonunda USD/TL kuru değişmeden kalmışsa bu parayı tekrar dolara çevirdiğinde (3.622.500 / 32,20 =) 112.500 doları olur. Aynı miktarı dövize dayalı bir yatırım fonuna yatırmış olsaydı üç ay sonunda (üç aylık ortalama yüzde 1,25 net getiri hesabıyla) 101.250 doları olacaktı. Bu durumda bu kişi parasını TL’ye çevirip mevduat yaparak fonda tutmaya göre (112.500 – 101.250 =) 11.250 dolar daha fazla kazanç sağlamış olur.”
 Özetle şuan ki dolardaki düşme ekonomiye olan güven veya tasarruf sahibinin enflasyonun düşeceğine olan inancı değil;     
Ekonomist Alaattin Aktaşın Mehmet Şimşek’e dediği  gibi ;
Yatırımcının Türk lirasını tercih etmesi  enflasyondaki düşüş beklentisi değil dir .
Ya nedendir?
 
 Yabancı carry trade için geliyor, yerli de dövizden TL mevduata geçiyor…
(örneğin) dolar 1 getirirken TL’nin 4 getirdiğini gördü, hepsi bu.
Yani  tasarruf sahibi doların kendisine şuan bir getirisi olmadığına inandı ve TL faizi ile çok güzel para kazanıyor.    

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM