Augustinus: Büyük İskender yakaladığı bir korsana sorar: Denizlerde neden yağmacılık yapıyorsun? Korsan şöyle yanıt verir: Sen neden karada yağmacılık yapıyorsun? Bana korsan, sana fatih denmesinin nedeni, benim sadece küçük bir tekneye, senin ise büyük bir filoya sahip olmandır.
Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.” #Dante
BİR SOYGUN HİKAYESİ…
(bildik bir hikaye )
Amerika’nın New York şehrinde bir soygun sırasında hırsız banka içindeki çalışanlara bağırdı: Kıpırdamayın! para devletin, hayatınız da sizindir. Yani herkes sessizce uzansın..
Hırsızlar çalmayı bitirince üniversite mezunu olan en genç hırsız, ilkokul mezunu en yaşlı olan hırsıza dedi ki: Patron kaç para aldık sayalım. Liderleri olan yaşlı hırsız bozuldu ve ona dedi ki: Aptal mısın? Bu çok para ve saymamız uzun sürer, bu gece ne kadar para çaldığımızı haberlerden öğreneceğiz!
Hırsızlar bankadan çıktıktan sonra banka müdürü, şube müdürüne: Polisi çabuk ara! Şube müdürü ona dedi ki: Bekle 10 milyon dolar alıp kendimize saklayalım daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyon doları da ekleyelim.
Banka müdürü dedi ki: yani her ay soygun olsa çok iyi olur…
Ertesi gün haber ajansları bankadan 100 milyon dolar çalındığını bildirdi! Hırsızlar parayı tekrar tekrar saydılar.
Her seferinde miktar 20 milyon dolardı.
Hırsızlar çok sinirlendi. 20 milyon dolar için hayatlarını riske attılar. Banka müdürü suya sabuna dokunmadan 80 milyon dolar aldı.
Maskeli hırsız ile kravatlı hırsız arasındaki farklı bilgiydi.
Banka müdürü milyoner olduğu için gülümsüyordu. Borsadaki tüm kayıplarını bu soygunla telafi etmişti.”
YASAL SOYGUN AVAMIN İŞİ DEĞİLDİR…
“Soygunculuk bir yaşam biçimi haline gelirse, insanlar soygunculuğu onaylayan ve yücelten yeni bir adalet sistemi yaratır.” Claude Frederic Bastiat
Önceleri pek anlayamıyordum.
İnsanlar neden meslek örgütlerinde, sendikalarda ,siyasi partilerde hatta tabela partilerinde il, ilçe genel başkan, milletvekili olmak için bu kadar isteklidir diye hiç sorgulamamıştım …
Bu işleri muhakkak birileri yapacaktı…
Hukuk, mevzuat, sistem böyle düzenlenmişti …
O birisi neden ben olmayayım diyorlardı …
Gayette makul bir izahtı …
Fakat sonra şunu da görmüştüm hiçbir konuda birikimi, hiçbir müktesebatı olmayan vasıfsız insanlar bu görevlere büyük bir öz güvenle talip oluyorlardı .
Takım elbise ile dolaşmak ,üst düzey bir bürokratla yemek yemek tanışmak bunlar için büyük mutluluktu .
Tanınmak, makam ve şöhret sahibi olmak her insanın arzuladığı şeydir .
Bunlar bir ölçüde beşeri zaaf olmakla beraber makul görülebilirdi tabi …
Bu işin hazzı vardı, makam mevki maddi imkanlar çok cazipti.
Bunlar kabul ediyordum ama acaba hepsi bu kadarmıydı?
Zannedersem değildi….
Yıllar geçtikçe şuna inandım …
Yasal soygun adi hırsızlığa benzemiyordu …
Adi hırsızlıkta ülkeyi soyamazsınız…
Yasal soygunda ise ihale yasasını değiştirerek ülkeyi soyabilirsiniz…
…
30 dolara aldığınız malzemeyi devlete 1000 dolara satmak için veya ormanların bir şekilde yok edilip sonra imara açılıp iş adamına ekonomik kaynak transfer edebilmeniz için veya merkez bankasından el altında tüyo ile döviz satıp belli kişi ve zümreleri zengin etmeniz için devletin tüm kademelerinin uyuyor olması gerekir.
Fakat O ZAMAN da aklın ilkeleri ile ters düşen bir şey olmalıydı…
Yani yargı bürokrasisi, silahlı bürokrasi (polis)maliye, belediyedeki fen işleri politika yapıcısı, bakan, milletvekili meclisi üyesi imar komisyon üyesinin uykuda olması lazım …
Böyle bir uyku hali olur mu?
Demek istediğim bu işi yalnız yapamazsınız …
Muhakkak sırtınızı yasladığınız güçler olacaktır…
Onun için bu soygun sıradan adamın yapacağı iş değildir .
Arada hatırlı ve dokunulmaz birileri olacaktır muhakkak…
Dokunulmazlık zırhı çok iş görebilir …
Her görevli makam aracınızı arayamaz .
Bunlar olabilir mi ?
BENİM ÜLKEMDE REZİL OLMAK DIŞINDA HERŞEY OLABİLİRSİNİZ …
Olmaz diye bir şey asla olmaz.
ŞUNU HER KES BİLİR …
Üzerine gidilemeyen, hesap sorulamayan yargılanıp hapse girmeyen fıkradaki gibi kravatlı HIRSIZLARDIR .
Bunlar adi hırsız değildir …
Baklava çalınsa iş çok kolaydır…
Onlar anında tutuklanır yargılanır en ağır cezaya çarptırılır …
Yasal soygunda ise işler böyle yürümez…
Kamu oyu kitabına uydurulmuş soygunun bürokrasi sınıfı, çıkar grupları, tanınmış imtiyazlı aileler, iş adamları, politika yapıcısı ile gerçekleştiğini bilir …
Duyduklarında hiş şaşırmaz …
Bende bu soygunun uzmanlık işi olduğuna inanlardanım …
Tepedeki kravatlılar bu soygunu gerçekleştiriyorlar…
İşte bu makamlar bu siyaset maalesef bazen bu işe alet oluyor …
“Taze haber;CÜNEYT ÖZDEMİR ;
VİP’den altın kaçakçılığı yapmışlar! Ama yapanlar yabancı değil Gümrüklerden sorumlu eski Bakan Yardımcısının özel kalemi… VİP’lerin ne durumda olduğunun şahane bir özeti!”
İyide bunu nasıl çözeceğiz?
Biz her makama donanımı, bilgeliği, ahlak felsefesi zirveye çıkmış aday aramaya kalktık mı hiçbir makama adam bulamayız ki.
İkincisi ahlaki kaygılardan dolayı şahsiyetleri ve onurları ağır basacağı için ben asla bu görevi kabul etmem , siyasete girmem, çünkü çıkar grupları ile mafya ile oligarşi ile bu düzende savaşmam ve ilkelerimi uygulayamam derse gene bu makamlara adam bulamayız .
O zaman da kamu adına iş görecek hizmet verecek bu teşkilatlar nasıl çalışacak ?
Kamusal hizmetin gelmesi için bir partinin iktidarda olması bir belediyenin olması, meclis üyesinin olması gerekir.
Bu gerçeklik bir vakıa olarak karşımızda duruyor .
İşin bu kısmı da inkar edilemez gerçeklik.
Bu paradoks nasıl aşılacak ?
Bunun cevabın bilmiyorum …
Lakin yukarıdaki fıkra günceliğini koruyor …