DR. FEVZİ ÇAKMAK; “ÜRETİCİ KAZANAMIYOR, TÜKETİCİ ALAMIYOR”
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak On Medya’da Konuştu:
“TARIM POLİTİKALARI BAŞTAN AŞAĞIYA YENİLENMELİ. ÜRETİCİ KAZANAMIYOR, TÜKETİCİ ALAMIYOR”
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin tarım politikalarını baştan aşağıya yenilemesi gerektiğini vurgulayan Fevzi Çakmak, “Üretici kazanamıyor, tüketici alamıyor. Sadece aracılar kazanıyor. Üretici de tüketici de örgütlenmeli, aracıyı ortadan kaldıracak yeni sistem kurulmalıdır” dedi.
Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta Programının konuğu olan Ziraat yüksek Mühendisi Dr. Fevzi Çakmak, 1980’li yıllardan bu yana uygulanan neo liberal politikaların çiftçiyi yalnızlaştırdığını söyledi. Büyükşehir yasası ile birlikte köylerin mahalle olduğunu, meraların, tarlaların belediyelere aktarıldığını anımsatan Fevzi Çakmak, özelleştirme politikaları, büyükşehir yasası, teknolojinin gerisinde kalınması, sulama politikaları, bilimsel tarımdan uzaklaşma ve üreticiye yönelik desteklerin az olması nedeniyle çiftçinin tarımdan uzaklaştığını, Türkiye’nin de kendi kendine yeten ülkeler kategorisinden çıktığını kaydetti.
Türkiye’nin son on yılda 28,5 milyon hektar tarım alanından 23,5 milyon hektar tarım alanına gerilediğine dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, 23,5 milyon hektarlık tarım arazisinin 3,5 milyon hektarlık alanının da ekilemediğine vurgu yaptı. Nüfus artarken, tarım üretiminin düşmesini eleştiren Dr. Fevzi Çakmak, “Tarım politikaları baştan aşağıya yenilenmelidir. Öncelikle köylerin yaşam standartları artırılmalıdır. İyi eğitim tarım için de gereklidir ama biz köylerdeki okulları kapatıp, taşımalı eğitime geçtik. Sağlık konusunda da aynı sorunlar oluştu. Köylü, kasabalara, şehirlere taşınmak zorunda kaldı. Bu açmazlar yeniden düzenlenmelidir. Çiftçiye yönelik teknolojik, ekonomik ve sosyal destekler artırılmalıdır. Var olan tarım alanları da mutlaka korunmalıdır. Çiftçiye kazandırırsak üretim artar. Artık ‘Orada bir köy var uzakta’ masallarını bırakmalıyız. Üreticiyi destekleyecek yeni tarım politikaları geliştirmeliyiz” dedi.
Gıda da yaşanan enflasyona da değinen Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, üretenin kazanamadığı, tüketicinin alamadığı sistemde, aracıyı ortadan kaldıracak yeni düzenlemeler gerektiğini bildirdi. Birçok Ziraat Mühendisinin boşta olduğunu hatırlatan Dr. Fevzi Çakmak, buna rağmen üreticiye, çiftçiye, köylüye bilimsel destek de verilmediğinin altını çizdi. Bilimden, teknolojik gelişmelerden yoksun üretim yapıldığını açıklayan Fevzi Çakmak, “Birçok üründe daha çok su ya da daha çok gübre veya ilaçlama yapmanın daha çok verim anlamına geleceği sanılıyor. Bu yanlıştan kurtulmalıyız. Daha çok su, gübre ya da ilaçla üretim artmıyor. Üreticiyi bilimle buluşturmak gerekiyor. Böylelikle hem verim artacaktır, hem girdi maliyetleri azalacaktır hem de çevreye daha az zarar verilecektir. Su konusunda yaşanan sıkıntılara da bu açıdan bakmalıyız. Su en çok tarımda kullanılıyor. Tasarrufa gitmemiz şart oldu. Damla yağmurlama gibi sistemlere geçilmelidir. Ya da açık kanalet sulama sistemi yerine, kapalı basınç sistemi uygulanmalıdır. Böylelikle tarımda harcanan su ’yun yüzde 50’si boşa gitmemiş olur. Bursa’da sulanabilen 260 bin hektar tarım alanı var. Bunun 160 bin hektarına su götürülemiyor. Bu yatırımlar çiftçiye verilmelidir. Ayrıca tarım arazilerinin bir araya getirilmesi de önemlidir” diye konuştu.
Bursa’nın Anayasası 2050 çevre düzeni planı konusunda da önemli bilgiler veren Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ziraat yüksek Mühendisi Dr. Fevzi Çakmak, “Sadece son bir yıl içinde 3 bin 300 hektar yani 4 bin 750 futbol sahası büyüklüğündeki tarım alanını yok ettik. Son 17 yılda 54 bin hektar alan yok oldu. 54 bin hektar alan tarım alanı dışına çıkarıldı. Sanayiye, kentleşmeye, kaçak yapılaşmaya kurban gitti. Bursa artık sanayiye doydu. Biz sanayiye karşı değiliz ama doğru yerde doğru, katma değerli, yeşil ve çevreci sanayi ile tarım alanları da korunabilir. Biz kirletici sanayiye karşıyız. Türkiye’de sanayiye ihtiyacı olan birçok şehir var; Bursa’nın daha fazla sanayiye ihtiyacı yok” dedi.
Zeytin Arazilerinin maden alanlarına açılması, yer altı zenginliklerinin yabancılar tarafından işletilmesi konusunda da önemli bilgiler veren Dr. Fevzi Çakmak, 9 kez geri çektirdikleri zeytin alanlarının madenlere açılması girişiminin, 10. Seferde üstelik koordinatlar verilerek, madenciliğe açıldığını üzülerek karşıladıklarına değindi. Zeytin ağaçlarının veya başka yöresel ürünlerin başka bölgelere taşınması ile tarım olamayacağını vurgulayan Fevzi Çakmak, madenler alınıp, tarım alanları, ağaçlar, yeşil yok edildiğinde, maden arama işi bitse bile bir daha orada ürün yetişmeyeceği gerçeğini anlattı. Bu konudaki uyarılarını tekrarlayan Çakmak, 2053 yılında sıfır karbon taahhüdü verildiğini de anımsatarak, bunlara uyulmaması halinde ağır AB yaptırımlarına maruz kalınabileceği uyarısında bulundu. Yabancıların maden ruhsatı alması ve Eskişehir Toryum Tesislerinin de gündeme gelmesine tepki gösteren Fevzi Çakmak, yer altı kaynaklarının Türkiye’nin geleceği olduğunu hatırlatarak, sahip çıkıp, beyin göçü vermek yerine kendi değerlerimizle işletip, ihracat yapmamız gerektiğini sözlerine ekledi.
Hayvancılıkta da benzer sıkıntıların yaşandığını açıklayan Fevzi Çakmak, “6 Milyon ineğimiz var. Ama biz yılda 900 bin yavru ineğin ölümüne engel olamıyoruz. Buna karşın 600 bin büyükbaş hayvan ithal ediyoruz. Avrupa bunları bilimsel yöntemlerle; kanunla, kurallarla sistem haline getirmiş. Avrupalı çiftçi yılda 6 ton, bizim çiftçi 3 ton alıyorsa, buradaki sorunlar çözülmelidir. Aksi halde ne et fiyatları ne süt fiyatları azalmaz” dedi.
Türkiye’de 48 tane Ziraat Fakültesi olduğunu ifade eden Dr. Fevzi Çakmak, “8 bin mezun veriyor, buna karşın kamuya son iki yılda 970 ziraat mühendisi alındı, 2 bin de özel sektörde iş buldu diyelim, 5 bin veya 6 bin ziraat mühendisi işsiz durumda. Çok üniversite açmak önemli değil, önemli olan, bilimsel, kaliteli eğitim vermek, mezun ettikleriniz mühendislere iş imkânı sağlayabilmektir. Bu sorun sadece Ziraat mühendisleri için değil, İnşaat mühendisleri, Makine Mühendisleri, Mimarlar, Avukatlar, Doktorlar, Eczacılar, Şehir Plancıları için de geçerli. Türkiye’nin ara elemanlara, zanaatkârlara da ihtiyacı var. Bugün Torna Tesviye Ustası Mühendisten fazla maaş alıyor. Mühendislik mesleği ve daha üst düzey birçok meslek bu hale getirildi. Önemli meslek dalları itibarsızlaştırıldı. Buna da acilen çözüm bulunmalıdır” dedi.
Konuşmasının sonunda çiftçilere destek taleplerini bir kez daha yineleyen Ziraat mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Fevzi Çakmak, “tarım kanununa göre Gayri Safi Yurt içi hasılanın yüzde 1’inden aşağı tarıma destek olunmaması gerekiyor. 2025 bütçesinde ise bu oran binde 3 oldu. En azından yasa seviyesine çekilmesini istiyoruz. Üreticinin teknolojik desteğe, ekonomik desteğe ve teşviğe ihtiyacı var. Tarım alanlarının korunmasına ihtiyacı var. Üretici tefecinin eline, bankaların eline düşmek, hacizli olmak, icralık olmak yerine bu destekleri bekliyor” diye konuştu.