Bursa Otizm Derneği Başkanı Emel Kanberoğlu On Medya’da Konuştu:
“OTİZM ENGEL DEĞİL, SADECE FARKLILIKTIR”
Bursa Otizm Derneği Başkanı, Ulusal Otizm Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve yazar Emel Kanberoğlu On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son nokta Programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü ve Nisan Ayı Otizm Farkındalık ayı çalışmaları kapsamında yapılan etkinliklerle ilgili bilgiler veren Emel Kanberoğlu, “Otizm Engel değil, sadece farklılıktır” diye konuştu. Otizmli bireylerin görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulayan Emel Kanberoğlu, Eğitim ve Aile desteğinin artırılması gerektiğini de kaydederek, bakım merkezlerinin de yetersiz olduğunu savundu.
Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta Programının konuğu olan Bursa Otizm Derneği Başkanı, Ulusal Otizm Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve yazar Emel Kanberoğlu, otizmli çocukların yeterince özel eğitim alması halinde başaramayacağı bir iş olmadığını söyledi. Kanberoğlu, ““Otizmli evlatlarımızın faydalanacağı, sanat ve meslek edinme okulları yapılmalıdır. Bunun eksikliğini hissediyoruz. Fırsat ve iyi eğitim verilirse bu evlatlarımız her şeyi başarıyor. Bu proje ve yatırımların yaşama geçirilmesini istiyoruz” dedi.
On’ da Son Nokta Programının konuğu olan Emel Kanberoğlu, otizm nedir sorusuna da detaylı yanıt verdi. Kanberoğlu, “Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı yüzde 4-10 arasındadır. Ben de 26 yaşında otizmli bir evladı olan anneyim. Biz otizmle tanıştığımızda, 88 çocukta bir görülen bir rahatsızlıktı. Günümüzde 34 çocukta bir görülmeye başlandı. Uzmanlar, on veya on beş yıl içinde iki çocukta bir görüleceğini ifade ediyorlar. Henüz bilimsel olarak neden kaynaklandığı çözülmüş değil. Ancak araştırmalarımızda İsrail’de otizmli hiç çocuk olmadığını görüyoruz. Çin ve Türkiye’de Otizm çok fazla görülürken, Batı’da da Türkiye’deki kadar görülmüyor” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre otizmli çocukları olan ailelerinin yüzde 80’inin boşandığını ve genelde babaların bırakıp giderek, anneleri ve evlatlarını yalnız bıraktığını anlatan Emel Kanberoğlu, otizm spektrum bozukluğunun sıfır üç yaş arasında anlaşıldığını bildirdi. Kanberoğlu, “Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki, güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir” diye konuştu.
Eğitimde ve sağlık sisteminde yaşanan sorunların aşılmaya çalışıldığını, bu konuda sağlık bakanlığı, aile bakanlığı ve milli eğitim bakanlığının projelerini yaşama geçirdiğini bildiren Bursa Otizm Derneği Başkanı Emel Kanberoğlu, özel eğitim ve özel sağlık konusundaki çabaların artmasını istedi. Otizmli çocukların ve gençlerin faydalanabileceği, eğitim, sanat, spor ve mesleki eğitim okullarının Bursa’da da faaliyete geçmesini ve ülke genelinde de çoğaltılmasını talep eden Kanberoğlu, istihdamda da otizmli çocukların daha fazla değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Emel Kanberoğlu, “Fırsat, eğitim ve imkân verilirse bu çocuklarımızın başaramayacağı bir şey yok” dedi.
Otizmli bireylerin olduğu ailelerin en büyük sorununun, benden sonra ne olacak sorusu olduğuna dikkat çeken Kanberoğlu, “Otizmli bireylerin aileleri, en çok “Ben olmadığımda çocuğum ne yapacak?” kaygısını taşıyor. Bu endişeye son vermek için otizmli bireylerin bağımsız yaşayabileceği, uluslararası denetime tabi bakım merkezleri oluşturulmalı ve her ilçede otizmli bireylere yönelik aktivite merkezleri açılmalıdır. Otizmli bireyler için eğitim, istihdam ve insan onuruna uygun yaşam hakkı bir hayal olmamalı, bu bir zorunluluktur” diye konuştu.
“Mavi Düşler Otizm” isimli kitabının yayınlanmasının ardından, otizmli bireylere yönelik, ikinci kitabının şiirler olduğunu anlatan Emel Kanberoğlu, yazarak, okuyarak, etkinlikler düzenleyerek, otizm farkındalığını artırmaya yönelik mücadelesinin süreceğini bildirdi. Kanberoğlu, “Otizm mavi Düşler” kitabını program yapımcısı ve sunucusu, Gazeteci Cemal Kırgız’a da imzalayarak hediye etti.