Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Başkanı İrfan Açık:
“SAĞLIK VE EĞİTİM ÖZELLEŞTİRİLMEMELİDİR”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’da Son Nokta Programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sağlık Sistemindeki özelleştirme furyasına dikkat çeken İrfan Açık, “Sağlık ve Eğitim özelleştirilmemelidir. Bir ülkede Sağlık ve Eğitim özelleşiyorsa o ülkede dar gelirlinin, yoksulun, güvencesiz insanların sağlık hizmeti alması zorlaşır. Bu hizmeti satın alma zorunluluğu ortaya çıkar. Bunun sonuçları da vahimdir. Sağlık sistemi çöker, salgın hastalıklar artar, sağlık hizmeti kalitesi düşer. Kamu hastanelerinin desteklenmesi şarttır. Özel hastaneler birbiri ardına açıldığından bu yana bakıyoruz, kamu hastanelerinde görev yapan doktorların, hemşirelerin, çalışanların maaşları da bilinçli olarak giderek düşürülüyor” dedi.
On’da Son Nokta Programında Gazeteci Cemal Kırgız’ın konuğu olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, yap işlet devret modeliyle yapılan şehir hastanelerinde de iki başlı yönetim sorununa dikkat çekti. Şehir hastanelerinde hizmet kalitesinin düşük olduğunu savunan Açık, ücretlerdeki adaletsizliğin, kaliteli sağlık hizmeti vermenin önüne geçtiğini belirtti. 10 yıl öncesine kadar Türkiye’de sağlık sisteminin dünya markası olduğunu ifade eden Açık, “En kritik ameliyatlar bile Türkiye’de yapılabiliyordu. Şimdi bunu söylemek mümkün değil” diye konuştu. Açık, sağlık bakanlığı bütçesinin yüzde 32’sinin müteahhitlere gittiğini iddia etti.
İstihdam şekillerinin parçalı olduğunu belirten İrfan Açık, öğretmenlerdeki gibi eşit işe eşit ücret uygulamasının olmamasının ortaya çıkardığı sorunları anlattı. İş barışının, çalışma ortamının bu şekilde zedelendiğini kaydeden İrfan Açık, sağlık emekçilerinin emeklilik süreçlerinin de böylece adaletsiz olduğunu söyledi.
Bursa’da Şehir Hastanesi yapılacak diye Muradiye Devlet hastanesi, Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Zübeyde Hanım Doğum Evi gibi hastanelerin yıkılıp kapatıldığını, AVM tarzı bir hastaneye konulduğunu anlatan İrfan Açık, “Eskiden hastanede kuyruklar oluyordu, şimdi telefonda kuyruk oluyor. 10-15 günden önce kimse randevu alamıyor. Müteahhitlere verilen yüzde 32 yerine bütçenin yüzde 1’i kapatılan hastanelere verilse, tadilatı, onarımı yapılır, hizmete devam edebilirlerdi. Randevu çilesi çekilmezdi. Sağlığı kurtaracaksak, kamu, kamu kamu diyorum. Şehir hastanesinde belki otelcilik kalitedir ama sağlık sistemi otelcilik değildir. Kalite aranıyorsa, burasının aynı zamanda araştırma hastanesi de olmak zorundaydı. İnsanlar özel hastanelere mecbur bırakılıyor. 1500 lira 2000 lira özel hastane muayene ücretleri. Yazık değil mi bu halka, bu vatandaşa? Günah değil mi, bu rantı neden bilerek birilerinin cebine koyuyoruz” diye sordu.
Kaliteli doktor yetiştirme sıkıntısı da yaşandığını vurgulayan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, sadece Bursa’da 6 ay öncesine kadar 210 doktorun istifa edip, başka özel hastanelere gittiğine dikkat çekti. 5 dakikada bir muayene sistemi ile vatandaşın doktora ulaşsa bile kendi derdini bile anlatmaya zaman bulamadığını bildiren Açık, yapımı tamamlanmak üzere olan yeni Çekirge Hastanesine Onkoloji Hastanesinin de taşınacağını ancak Bursa’daki sağlık sorunlarını çözmeye yetmeyeceğini açıkladı.
Üniversite hastanelerinde de, ranta dönük uygulamalar yapıldığını öne süren İrfan Açık, “Randevu alamıyorsun, asistan ya da sekreteri, 500 lira yatır diyor, parayı yatırırsan sana randevu ayarlanıyor. Halka bunu neden reva görüyorsunuz? Sağlık Bakanlığı neden ödemiyor?” diye sordu. Üniversite Hastanelerinin artık dünya sıralamasında da giderek gerilere düştüğünü anımsatan Açık, “maalesef durum bu” dedi.
Sağlıkta şiddet konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan sağlık emekçilerinin beyaz kod vermesinin bile artık zorlaştığını anlatarak, saldırıyı yapanlar avukatlarla sağlıkçıların üstüne gelirken, sağlık bakanlığının kendilerine bir avukat bile vermediğini vurguladı. Sağlıkta şiddet yasasının çıktığını ama uygulanmadığını da öne süren İrfan Açık, caydırıcı ve yaptırımı yüksek bir uygulamayı tüm sağlık emekçilerinin destekleyeceğini söyledi.
İlaç sıkıntısı konusundaki sorunlara da değinen İrfan Açık, “Diz protezleri olmadı, ameliyat malzemeleri olmadı, çok kişi hayatını kaybetti. Özel sektörün dışında kamuya ait bir ilaç üretim ve dağıtım merkezi yok. Maalesef hepsini sattık biz. Bir sürü eczane döviz kurunun sabit tutulması nedeniyle, ilaç ithal edemediği için kapanmak zorunda kaldı. Hepatit B aşısı yok. Yeni doğan çocuğu bu aşıyı yapmak zorundasınız. Aksi halde felç olur. Bunun maliyeti devlete, 10 lira yerine bin lira olur. Çocuklarımıza yazık günah değil mi? Kanser tarama kiti yok. Verem ilacı yok. Tetanos aşısı yok. Bunlar yoksa bir ülkede; yetkililer şapkasını koyup önüme, düşünmelidir. Kanserde kullanılan ilaçların çoğu ithal olduğu için zaten alınamıyor. Sahte ilaçlar, sahte eczacılar ortaya çıktı. Bir şeyi dolduramazsan, illegal örgütler, bir takım kişiler bu alanı doldurur. Tıbbı malzemede, ilaçta büyük sorun var. Bazı ameliyatlar bile yapılamıyor” diye konuştu.
Sağlık emekçilerinin halen promosyon ücretlerini almadığını bildiren İrfan Açık, hem özlük hakları, hem eşit işe eşit ücret, hem de promosyon konusundaki çağrılara yanıt alınmadığı halde, üretimden gelen haklarını kullanarak iş bırakacaklarını ve sendikal mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.