İl Başkanı Hamza Gürsel: “İznik’in özel statüsü İslam’dır; bu kimlik tartışmaya açılamaz.”
Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hamza Gürsel, Papa’nın İznik’te gerçekleştirmesi planlanan ziyaret ve bu ziyaret üzerinden şehre “özel statü” verilmesi yönündeki girişimlere ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Gürsel, meselenin yalnızca bir ziyaret ya da dini ritüel olarak görülmesinin ciddi bir yanılgı olduğunu belirterek, “Bu konu, Anadolu’nun bin yıllık İslam kimliğini hedef alan teopolitik bir operasyonun parçasıdır.” dedi.
“Arkeolojik buluntular egemenlik gerekçesi olamaz”
Hamza Gürsel açıklamasında, son dönemlerde uluslararası çevreler tarafından öne çıkarılan kültürel ve arkeolojik argümanların, İznik’in statüsünü sulandırmaya yönelik bir zemin olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Gürsel şu ifadeleri kullandı:
“Anadolu’nun geçmişinde Hitit de vardır, Roma da vardır, Bizans da vardır. Ancak bu medeniyetlerin burada yaşamış olması, bugün hukuki hak iddiası oluşturmaz. Bir kazıda bulunan sütunun, mozaiğin, duvar kalıntısının uluslararası statü talebine dönüştürülmesi kabul edilemez.”
Bu yaklaşımın, dünyanın farklı bölgelerinde sömürgeci zihniyetlerin uyguladığı yöntemlerle birebir örtüştüğünü ifade eden Gürsel, arkeolojik kalıntıların “müze değeri” taşıyabileceğini, ancak hiçbir şekilde egemenlik tartışmasına konu olamayacağını vurguladı.
“İznik bin yıldır İslam beldesidir”
İl Başkanı Gürsel, 1075’te fethedilen İznik’in “bin yıllık İslam kimliğinin” herhangi bir tartışmaya açık olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bu şehirde bin yıldır ezan okunuyor. Bu şehir Selçuklu’nun da, Osmanlı’nın da adalet iklimini yaşamış bir İslam toprağıdır. Bir ziyaretle, bir ayinle veya bir uluslararası girişimle bu kimliği bulanıklaştırmaya kimsenin hakkı yoktur.”
Gürsel, İznik’in “İslam şehri” kimliğinin hem tarihsel hafızada hem de milletin vicdanında sağlam bir şekilde yer aldığını, bu gerçeğin gölgelenmesine asla izin verilemeyeceğini kaydetti.
“Papa yalnızca dini bir figür değildir; siyasi bir aktördür”
Hamza Gürsel, Papa’nın yalnızca ruhani bir lider olmadığını, aynı zamanda uluslararası politikaların aktif bir unsuru olduğunu hatırlatarak, bu ziyareti “masum bir dini program” gibi sunmanın tehlikelerine dikkat çekti.
“Merhum Erbakan Hocamız yıllar önce bu tehlikelere işaret etmişti. Vatikan’ın misyonerlik faaliyetleri, dinlerarası diyalog projeleri ve sembolik ziyaretleri her zaman siyasi sonuçlar doğurmuştur. Papa’nın İznik ziyareti de bu politikanın yeni bir ayağıdır.” dedi.
Gürsel, bu ziyaretin “Siyonist ve Batılı merkezlerin kültürel egemenlik stratejileri içinde yer aldığını” ifade etti.
“İktidarın ve yerel yönetimin tutumu büyük bir yanılgıdır”
Açıklamasında mevcut yönetimlerin meseleyi turizm, prestij veya uluslararası tanıtım çerçevesinde değerlendirmesini eleştiren Gürsel:
“Bu ziyaret ne turizm hamlesidir ne de ülkemize prestij kazandıracak bir jesttir. Bu, kültürel ve teopolitik bir operasyondur. Egemenliğin aşındırıldığı yerde prestijden söz edilemez.” ifadelerini kullandı.
Gürsel, ekonomik gerekçelerle veya “hoşgörü” söylemleriyle getirilen açıklamaların meseleyi saptırdığını, gerçek sorunların üzerini örttüğünü söyledi.
“İznik hiçbir küresel planın dekoru değildir”
Saadet Partisi İl Başkanı Gürsel, İznik’in uluslararası dini vitrinin bir parçası hâline getirilmeye çalışılmasının, şehrin hafızasına ve milletin iradesine yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu belirtti:
“İznik’i uluslararası statü tartışmalarının merkezine oturtmak, bu milletin medeniyet iddiasına yapılmış bir müdahaledir. İznik hiçbir küresel planın dekoru değildir. Bu toprakların ruhu vardır, kimliği vardır, hafızası vardır.”
“Milletimiz bu girişimlere geçit vermez”
Açıklamasını güçlü bir mesajla tamamlayan Hamza Gürsel, Saadet Partisi’nin tavrının net olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Anadolu’nun bin yıllık İslam kimliğini korumak bu milletin ortak görevidir. İznik’in özel statüsü İslam’dır. Milletimiz, yumuşak güç kullanılarak yapılmak istenen bu aşındırmaya geçit vermeyecek, bu planların önünde duracaktır.”
Gürsel, son olarak şu temenniyi dile getirdi:
“Allah milletimizi, vatanımızı ve insanlığı; tanrılık iddiasında bulunan, kültürel ve siyasi işgalleri meşrulaştırmaya çalışan her türlü şeytani plandan muhafaza eylesin.”
