Gemlik Son Nokta
“SAĞLIK VE EĞİTİM KAMUCU YÖNETİLMELİDİR”
Sosyal Medyada Paylaş
25 Eylül 2023
gemliksonnokta

“SAĞLIK VE EĞİTİM KAMUCU YÖNETİLMELİDİR”

On Medya Ekranlarında yayınlanan On ’da Son Nokta Programının konuğu olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, sağlık sistemi ve sağlık emekçilerinin sorunlarının yanı sıra, sağlık sektöründeki beyin göçü, ilaç sıkıntısı gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu. İrfan Açık,  Bursa’da baş gösteren Uyuz Hastalığı salgını, İlaçta dışa bağımlılık ve ilaç sıkıntısı ile birlikte ilaçta şüphe çeken yolsuzluklar konusunda da dikkat çeken bilgiler verdi. Dünyanın terk ettiği aile hekimliği uygulaması ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin yok edildiğini, ikinci basamakta da yetişmiş personel, doktor ve hemşire sıkıntısı çekildiğini anlatan Açık, sağlık sektörünün kamucu yaklaşımdan uzaklaşarak, kamu hastanelerinin yok olmaya başladığını, yerini özel sektör hastanelerinin aldığını vurguladı. Sağlık ve eğitim konusunun kamucu anlayışla yöneltilmedikçe sektörün sorunlarının aşılamayacağını vurgulayan İrfan Açık, özel sektör hastaneciliğinin ekonomiyi öne çıkardığını, hekimliğin ve sağlığın ikinci plana itildiğini savundu.

Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On ‘da Son Nokta Programının konuğu olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, Bursa’yı ziyaret eden Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile birlikte aldıkları kararları açıkladı. İrfan Açık, sektörün sorunlarını, hastane, hasta ve doktor konusunda oluşan sıkıntıları yerinde gördüklerini belirterek, bir dizi etkinlikte Türk Tabipler Birliği ile ortak hareket edileceğini kaydetti. Birinci ve İkinci Basamak sağlık hizmetleri konusunda baş gösteren sıkıntının, sektörün tamamını etkilediğini öne süren Açık, “Genelde iyi sağlık sistemi modelleri olarak gösterilen Almanya ve Fransa gibi ülkelerde, 1. basamağı aile hekimleri, 2. basamağı uzman hekimler ve 3. basamağı da hastaneler oluşturmaktadır.

2.basamakta yer alan uzman hekimler; genelde muayenehaneler, poliklinikler ve tıp merkezleri halinde, yaygın olarak toplum içine dağılmış ayaktan tanı ve tedavi kuruluşları yapısındadırlar. Aile hekimlerinin içinden çıkamadığı hastalar uzman hekimlere gönderilmektedir. Uzman hekimler tanı ve tedaviyi uygulamakta, eğer hastanın hastanede yatırılarak tanı ve tedavisi gerekiyor ise, bu durumda hastaneye yönlendirilmektedir. Hastaların %80’den fazlası, ayaktan tanı ve tedavi kuruluşları olan 1. basamakta çözülmektedir. Türkiye’de ise, bu akılcı yapılanma yok olmuş durumdadır. Şu anda, fiilen sağlık sistemi aile hekimleri ve hastaneler olarak iki basamaktan oluşmaktadır. Hatta aile hekimine bile uğramadan, doğrudan hastanelere gidilebilmektedir. Sağlık sistemi, “Hastaneler Sağlık Sistemi” ya da yalnızca “3.basamaktan oluşan sağlık sistemi” gibi garip bir modele dönüşmüştür. Bu yapılanma, çarpık ve sürdürülemez bir yapılanmadır. Aile sağlık merkezleri pasifize edilmiştir. Aile hekimi de ne yapsın, 15 bin mahalle nüfusu var, tek doktor tek hemşire bakıyor. Aldıkları ücretler, çalışma koşulları da içler acısı. Ücretlerine bakın, insan utanır! Bir ve ikinci kademe yok edilince, hastanelerde yığılma, randevu alamamama, doktor bulamama, şiddet ve bir sürü olumsuzluklar yaşanıyor. Şu anda kamu hastanelerinde durum çok kötü durumda, iyi yetişmiş doktorlar, yoğun bakım ve ameliyathane hemşireleri yurt dışından teklif alıyorlar, buradan iddia ediyorum, böyle giderse mevcut sorunlar, sistem, sosyo ekonomik yapı düzeltilmezse, bir yıl sonra yoğun bakımda, ameliyathanede personel bulamayacağız. Giderlerse gitsinler demekle olmuyor. Yetişmiş insanları neden kaybedelim? Bu konuda duyarlı olmamız gerekiyor” dedi.

Sosyal Güvenlik açığının 120 Milyar Lira olduğunu savunan İrfan Açık, bu açığın en önemli faktörünün, kamucu sağlık sektöründen, özel hastanelerin teşvik edilmesiyle oluştuğunu söyledi. Yatak sayısına göre, doktor, hemşire, personel ve malzeme olması gerektiğini bildiren Açık, kamu hastanelerinin içi boşaltılırken, özel hastanelerin kamudan hasta aldığını belirtti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da özel hastane sahibi olduğuna vurgu yapan İrfan Açık, sağlık ve hastane politikalarının da buna göre özel hastaneler için düzenlendiğini öne sürdü.

Performans pirim sisteminin değişmesini isteyen İrfan Açık, ilaçta da dışa bağımlılığın giderilmesi için, özelleştirilen veya kapatılan kamucu ilaç şirketlerinin devlet eliyle yeniden açılması gerektiğini işaret etti. İlaçtaki sıkıntının da kurdaki uçurum olduğunun altını çizen Açık, “İlaç, hammadde, sağlık malzemelerinin hepsi ithal. Tamamen dışa bağımlıyız. Dolar olmuş, 27-28 lira, sen 10 liradan almak istiyorsun. Firma da sana senin Merkez Bankasının öngördüğü kurdan vermek istiyor. Ondan sonra ilaç bulunamıyor” diye konuştu. Yaşanan sistem sorunlarının kamu hastanelerinde de yeniden muayene olgusunu gündeme getirdiğini hatırlatan İrfan Açık, bedelini her zaman yoksul halkın ve vatandaşın ödediğini kaydetti. “Sağlık satılamaz” diyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, Bursa’daki sağlık personeli içinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan ulaşım indirimi yapılmasını istedi.

TÜRKİYE VE BURSA’DA UYUZ VAKASI TEHLİKESİ

Bursa İl Sağlık Müdürlüğünü de göreve çağıran İrfan Açık, Türkiye ve Bursa’da uyuz salgınının arttığına dikkat çekerek, “Şu anda kamuoyu pek farkında değil ama, Türkiye’de ve Bursa’da Uyuz hastalığında patlama yaşanıyor. Hastanelere, eczanelere gidin bakın. Bu gerçeği göreceksiniz. İlaç yok, randevu da alamıyorsunuz. Ve bu hastalık günden güne salgına dönüşüyor. Ben Alo 182’yi aradım. Denemek için yaptım bunu. Cildiye bölümünden randevu alamadım. Uyuz salgını artarsa, sonu alınamaz. Buradan çağrıda bulunuyorum, bir an önce önlemi alınsın” dedi.

Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasasının çıktığını ancak uygulanmadığını da masaya yatıran SES Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, “Bugün AVM’ye girerken bile x Ray cihazından geçip, kontrol ediliyorsunuz. Ama hastanelere Kalaşnikofla, Pompalı Tüfekle, Silahla, Falçata ve Bıçakla girilebiliyor. Van’da birisi çıkıp Sağlık Kuruluşunu tarıyor. Hatay’da hamile bir doktora tekme atılıp, çocuğu düşürülüyor. Sağlık Bakanlığı bir yasa çıkarıyor ama İçişleri ve Adalet Bakanlığı bunu uygulamıyor. Yasa uygulanmalı, yaptırım yaşama geçmelidir” diye konuştu.

Bursa’da Ramatoloji, Geriatri, Gastroontoloji gibi branşlarda doktor eksiği olduğunu, yatak sayısı ve buna bağlı doktor, hemşire, personel ve malzeme eksikliği bulunduğunu açıklayan İrfan Açık, Birinci basamak sağlık çalışanlarının promosyon haklarına da değinerek, Bursa’da bir özel banka ile 11 bin liradan, kendi uyarılarıyla 16 bin liraya çıkardıklarını ama Sağlık Bakanlığının bir kamu bankası aracılığıyla 29 bin lira promosyon adına anlaştığını hatırlatarak, aradaki farkın giderilmesi için İl Sağlık Müdürlüğünü bir kez daha göreve çağırdıklarını kaydetti.

İLAÇTA YOLSUZLUK ŞÜPHESİ

Kamu Hastanelerinin ortopedi ve fizik branşlarından kötü kokular geldiğini bildiren SES Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, “Eklem, diz, sırt, omuz ağrısı için doktora gidiyorsunuz. Bazı hekimler size bir ilaç yazıyorlar. Bunu doktorların söylediği eczaneden 800-900 lira vererek alıyorsunuz. Bu arada nedense kredi kartı ile değil peşin para ile alma zorunluluğunuz var. İlaç size o an için iyi geliyor ama araştırdım, bir yıl sonra, birkaç ay sonra sürekli o ilaçtan almak zorunda kalabiliyorsunuz. Allah aşkına, aynı gün 200 hastaya birden aynı ilaç verilir mi? Bu konuda iyi niyet aramıyorum. Burada birileri bir ilaç üzerinden para kazanırken, hastalar riske atılıyor. İl Sağlık müdürlüğünün inceleme yapmasını istiyorum” dedi.

İrfan Açık, gerçek TÜİK ve Türkiye gerçekleri düşünülerek, insanca yaşanacak ücret talep ettiklerini sözlerine ekleyerek, Sendika genel merkeziyle geçmiş dönem hak kayıpları için TÜİK’i dava edeceklerini, korkunç hak kayıplarının önlenmesi gerektiğini de söyledi.

 

Bir Yorum Bırak

Tüm Hakları Saklıdır © 2023 Gemlik Son Nokta