Bursa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı, Ülkesel Profesyonel Turist Rehberi Tansu Erçevik gazetemize yaptığı açıklamada şehrimizin en önemli turizm sorununun çoklu ve tümdengelim şeklinde şehrin tanıtılmaya çalışılmasının olduğunu belirtti.

Tansu Erçevik, Bursa gibi birçok turizm türünün yapılabildiği şehirlerin birçoğunun bu hataya düştüğünü ve şehirlerin tüm yönleri ile tanıtılmaya çalışıldığını ve bu durumun kesinlikle yanlış olduğunu düşündüğünü açıkladı. Bursa’nın satıştaki paradite kuralarına uygun olarak gücünün yüzde seksenini tek bir turizm türüne ve bir noktaya ayırması gerektiğini ve yüzde yirmilik kısmın da bu ana turizm türünü ve noktayı  desteklemekte kullanılması gerektiğini belirtti. Paradite kuralını işlerin yüzde seksenini müşterilerin yüzde yirmisi yapar şeklinde açıklayan Erçevik, Bursamızın da bu kurala uygun olarak tanıtılması gerektiğine inandığını açıkladı.

Buna göre Bursa’nın tanıtım bütçesinin ve enerjisinin yüzde seksenini İznik’e kalan yüzde yirmisini ise merkez ve diğer ilçelere ayırması gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Bursa merkezin senelerdir Osmanlı Tarihi’nin yarattığı potansiyeli kullandığını ve bu potansiyelin artık doyum noktasına geldiğini belirten Erçevik Bursa’nın tüm varı yoğu ile İznik Kültür Turizmi ve İnanç Turizmi üzerine  eğilmesi gerektiğini belirterek Bursa’nın Osmanlı Tarihi’nden daha fazlası (More Than Ottoman History)  veya İznik; Dört Medeniyetin Başkenti ve  Hristyanlı’ğın 3. Kutsal Kenti (İznik; Capital of Four Civilizations and Third Holy City Of Christianity) şeklinde bir slogan ile yurtiçi ve yurtdışında tanıtılması gerektiğini vurguladı.

Bursa’nın bir gastronomi kenti olmadığına da inanan  Erçevik, bu hususta yapılan çalışmaların sadece ve sadece kültür  turizmini destekleyici unsurlardan ireli geçemeyeceğine inandığını belirtti. Bunun nedeni olarak ta Bursa’nın bir Gaziantep, Hatay ya da Afyon gibi kendine has bir mutfağının olmadığı ve demografisini oluşturan farklı grupların mutfağından oluşan bir mutfağa sahip olmasını sebep olarak gösterdi.  Ayrıca, Erçevik  ayni işleri yaparak farklı sonuçların beklenemeyeceğini ve Bursa’nın tanıtım politikasını tamamen değiştirerek özelden genele bir tanıtım politikası izlenmesi gerektiğine inandığını belirtti. Özelden genele tanıtım politikası ile tanıtımın daha etkili ve tanıtım bütçesinin daha rasyonel kullanabileceğini ifade etti.

Bursa’nın turizmden daha fazla pay alabilmesi için artık niş pazarlarla ilerlemesi gerektiğini düşündüğünü söyleyen Erçevik,

Amphibus (hem karada hem suda gidebilen otobüs türü)  gibi, agro turizm gibi, engelli turizmi gibi ülkemizde henüz yaygınlaşmamış  turizm türlerine üzerine de çalışıp insanların dikkatini çekilmesi gerektiğini ifade etti. Bursa’nın sanayi kenti olmasının yanında ciddi tarımsal üretim yapan bir kent olduğunu belirten Erçevik Yenişehir, Karacabey, Mustafakemalpaşa  gibi turizmden henüz yeterince pay alamayan ilçelerin de bu turizm türleri ile ön plana çıkarılması gerektiğini ifade etti.

İnegöl, Gemlik, Orhangazi ve Dağ İlçeleri’nin doğa turizmi ve termal turizmi üzerine gitmeleri gerektiğine inandığını belirten Erçevik, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer’e, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız’a Bursa Kültür, Turizm ve Tanıtma Birliği Başkanı Oktay Yılmaz’a,Türkiye Seyahat Acentaları Güney Marmara Bölgesel Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu’na, Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği Başkanı Buğra Artıç ’a, Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Erkan Çam’a ve tüm turizm paydaşlarına Bursa tanıtımına yaptıkları değerli katkılar ve çalışmalar için teşekkür etti.